Sağlık Sen Eskişehir Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal, personelin hayrına olan işlerde fren yapanların, inisiyatif alarak fazla mesai ödeme yerine izin, icap yerine para yok diyenlerin, aleyhine olan haklarda motor olanlara ne demeli diye sordu?
İki günde yüzlerce arama, yüzlerce mesaj sosyal medyadan sorular sorulduğunu ifade eden Sendika başkanı Köksal şunları söyledi:
“Bir ayda 12 milyon tl para kazanan hastanede bir hemşire düşünün sıfır (0) TL el ödeme alıyor. Bu sorun için bir tane kurum amirin, bir siyasinin, bir başhekimin bir çabasına hiç şahit olmadık. Ancak 24 saat mesai yerine 16 saat mesai konusunda pek maharetliler. Bekâra kadın boşamak kolay demişler, çalışanları iletişim kurmaktan yoksun ben karar aldım bitti, yetki bende, ben başım, ben karar alıcıyım diyerek Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi durumlar psikolojik, sosyolojik ve mali anlamda zor günler geçiren sağlık çalışanlarına büyük haksızlıktır.
Sağlık çalışanlarının %50'si asker ve polis ile evlidir. Öğrenim gören hala yüzlerce sağlık çalışan var. Çocukları hasta olduklarında kim bakacak korkusu en çok sağlık çalışanları yaşamaktadır. İşe gitmediği zaman diğer arkadaşının iş yükü artar ama hiç bir meslek grubunda bu durum böyle değildir.
Kim istemez ki daha az çalışıp daha az yorulsun. 24 mesai sisteminde bile 10 gece evinden ailesinden yoksun kalanlar 16 saat sisteminde 13/14 gece evinden ayrı kalacaktır.
Amerika’yı tekrar keşfedenler tek cümle ile güç zehirlenmesi, makam hırsı, istatistik ile en iyi biz hizmeti veriyoruz yalanını tarafsız kişilerin yapacağı anket çalışanların anlatacakları durumu ortaya koyacaktır.
Sağlık bakanlığın yaptığı anket sonucu ne kadar yayınlanmasa bile sonuç şudur.
İdareciler Ankara'yı yalayarak personele zülüm etmekte beğenmeyen yeri değişir sözünü (20 kişilik toplantıda 3 farklı kişi beyanda bulundu ) 2019 yılında söylemektedir. Siyasiler kendi düdüğünü çalındığı sürece umurunda değil. Bakan Yardımcısı muhtarlar Derneği ile görüşmüş çalışanı duymaz, çıkara göre karar verir.
Size kış gibi gelen bize yaz ayıdır. Bekleyip göreceğiz bakalım. Eskişehir ne olacak.”