Başkan Toptaş, Belediye Çalışanlarının uğradığı Mobbing, özlük haklarının korunması ve keyfi yer değiştirmelerini, sözleşmeli personellere kadro verilmesini dile getirerek basın açıklaması yaptı.
Yerel Hak-Sen Genel Başkanı Yavuz Toptaş, Eskişehir Adliyesi önünde Belediye Çalışanlarının uğradığı Mobbing, özlük haklarının korunması ve keyfi yer değiştirmelerini, sözleşmeli personellere kadro verilmesini gündeme taşıdı.
Basın açıklamasına Ankara Hak-Sen Konfederasyonu yönetim Kurulu üyeleri ve Konfederasyona bağlı iş kolları tarafından desteklendi.
Destek için Gelen; Tüm Üni-Sen Genel Başkanı Mecbur Bodur, Haber Hak-Sen Genel Başkanı Yılmaz Kaya, Hak-Sen Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Basın ve İletişim Koordinatörü Sayın Yusuf Karaçor, Hak-Sen Konfederasyonu Teşkilatlandırma Koordinatörü sayın Cavit Canpolat ve Yerel Hak-Sen Yönetim Kurulu üyeleri katıldılar.
Başkan Toptaş'ın açıklaması şöyle; Tüm Dünya ile birlikte Ülkemizde de yaşanmakta olan Coranavirüs salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet , kederli ailelerine başsağlığı dileriz.
Bu salgın ile mücadele de Tüm Kamu personelleri salgınla canla , başla mücadele vermiştir. Ayrım yapmaksızın Sağlık çalışanlarımız , Emniyet güçlerimiz , Zabıta Memurlarımız , Belediye çalışanlarımız , Ptt çalışanlarımız ,Afad ekiplerimiz vatandaşlarımızın yardımına koşturmuştur. Bunun örneklerini çoğaltabiliriz. Kısacası bu Covit-19 salgını bizlere hayata dair çok şey öğretti ama öğrettiği en önemli konuların başında DEVLET MEMURLARININ önemini ve Kamu Personellerinin Devletinin , Milletinin yanında olduğunu herkese göstermiştir. Buradan tüm Kamu personeli arkadaşlarımızı yürekten alkışlıyor , teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz diyerek şöyle devam etti;
Öncelikli olarak sendikamızın duruşu, bakışı ve vizyonu hakkında kısa bilgi vermek istiyoruz.
HAKSEN KONFEDERASYONUMUZ , 2008 yılında kurulmuş olup Siyasi ve İdeolojik sendikacılığın aksine , Hak arama noktasında , Devletine , Milletine bağlı ,Kamunun ve Kamu personelinin yanında yer alan bir duruş sergilemektedir. Haksen Konfederasyonumuz 13 iş kolu ile Tüm Kamu Kurumlarında ,Kamu Personellerinin kötü gün dostu olarak mücadele vermektedir.
Bugün burada, Belediyelerde ki Kamu personellerinin yaşamış olduğu sorunlara ışık tutmak , bunun yanında Eskişehir Büyükşehir Belediyesinde ki yaşamış olduğumuz Sendikal engellemelere ve hukuka aykırı yapılan olayları sizlerle ve sizlerin vesilesi ile Kamu oyu ile paylaşmaktır. Eskişehir Büyükşehir Belediyesinde yaşadığımız sorunlara, yeni bir savcılık suç duyurumuzla ilgili konuyu basın açıklamamızın sonunda sizlere ileteceğiz.
Değerli arkadaşlar , SENDİKALARIN KURULUŞ AMACI , çalışanların sosyal, ekonomik hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözme amacı ile kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, İşveren, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir.
1 - Günümüzde Kamu Kurumlarında ve özellikle Belediyelerde Sarı Sendikacılık karşımıza çıkmaktadır. Belediye Başkanlarının Siyasi partilerden seçilerek gelmesi ile birlikte, Belediye başkanına bağlı idarecilerin de, aynı siyasi , ideolojik yapıların güçlenmesini sağlaması adına maalesef Belediyelerde LİYAKAT kesinlikle rafa kalkmaktadır. Bunun yerine ahbap , çavuş ilişkileri ön planda gelmektedir. Bu durum ,çok zaman Kamu zararının oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
2- Belediye başkanının siyasi düşüncesi ile paralel düşüncede olan siyasi, ideolojik sendikaların iş veren tarafından desteklenmesi neticesinde Devlet Memurlarımıza İşveren tarafından baskı uygulanarak ‘’bak bu sendikaya üye olacaksın, olmazsan senin için kötü olur’’ tarzında üstü kapalı , bazen de açık açık tehditler yapılmaktadır. Bu sendikalara üye olan Kamu Personeli arkadaşlar , idare ile bir sıkıntı yaşadığında Sendikasından destek ister, fakat İşveren Sendikası, çıkar ilişkisinden dolayı Üyesinin arkasında durmaz.
Belediyelerde her 5 yılda bir yapılan Seçim neticesinde Belediye seçimini hangi siyasi parti kazandıysa , o siyasi partinin arka bahçeliğini yapan sendika ortaya çıkar. Devlet Memurları da , seçimden seçime sürekli sendika değiştirmek durumunda kalır.
Oysaki bağımsız sendikal yapılarda yani Haksen de başa kim gelirse gelsin tavır ve davranışlar değişmediği gibi İşverenle çıkar , menfaat ilişkisinden daha ziyade, Hak arama noktasında bir yol izlenmektedir.
3- Belediyelerde bazı siyasi sendikaların Kanuna aykırı olarak Çift Sendika aidatı toplaması ve Devlet Memurlarından fazla kesinti yapması gelmektedir. Sendikaların Kuruluş amacı Memurların sosyal ekonomik hak ve çıkarlarını koruması gerekirken , aksine bir çizgide hareket tarzı sergileyerek , kendilerine üye olanlardan bir aidat bedeli, kendi sendikalarına üye olmayanlardan iki veya üç aidat bedeli kesmektedirler. Maalesef bu konuda işverenlerden de destek görmektedirler.
4- Belediyeler bünyesinde görev yapan Zabıta personeli arkadaşlarımızın en büyük sorunlarından bir tanesi , amirinden aldığı görevi yerine getirirken Vatandaşla , İşportacı ile sıkıntı yaşamakta , bazen bıçaklanmakta , bazen darp edilmektedir. Resmi Üniforma ile bu görevini yaparken yaşamış olduğu bu durum ,Yargıya yansıdığında Belediyeler , maalesef Kanunlarda ki boşluklardan kaynaklı Zabıta Memurlarımıza Hukuki destek vermemekte , zabıta arkadaşlarımızı sahipsiz bırakmaktadırlar. Zabıta Memurları ,bu durumdan dolayı bir de avukat masraflarını kendi ceplerinden karşılamak durumunda kalabilmektedirler. Bu durumun bakanlık nezdinde tekrar gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi gereken önemli bir konudur.
5- Belediye başkanına yakın olan , siyasi veya ideolojik kimlikle Kamuda Taşeron kadrosunda çalışmakta olan kişiler , amirlik vasfına haiz olmamasına rağmen Devlet Memurlarının başına amir olarak verilmekte , Devlet Memurları bu kişilerin karşısında ezilerek , itibarsızlaştırılmaktadır. Şirket bünyesinde işe alınan kişiler , Devlet Memurlarının Senelik İzne çıkmasına bile imza atar pozisyona getirilmektedir. Kamu personel rejiminde bütün çalışma statüleri , görev ve yetki tanımları belirlenmişken , çok zaman belediyelerin kanun tanımaz hareketleri akıllara durgunluk vermektedir.
6- Sözleşmeli Personellerin Kadroya geçirilmesi konusu, son derece önemlidir. Tayin hakları olmadığı için, parçalanmış ailelerin bütünleşmesi için , aynı işi yaptığı halde aynı ücreti alamayan sözleşmeliler için, Kamu da çalışma huzurunun , iş veriminin ve çalışma barışının sağlanması için ve Sözleşmelilere iş güvencesinin sağlanması için Sözleşmelilere kadro müjdesini bekliyoruz.
Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Kocaelinde ikamet eden bir üyemizin çocuğu Dünyada görülmeyen bir hastalığın tedavisi için Eskişehir Tıp fakültesinde tedavi görmek durumunda . küçük çocuğu uzun süreli tedavi görme durumunda , fakat babası Sözleşmeli Memur olduğu için Tayin hakkı bulunmadığı için aile sıkıntı içerisinde. Kim bilir bunun gibi daha kaç tane sıkıntı yaşayan Sözleşmeli Memur bu mağduriyetlerinin giderilmesini dört gözle bekliyor.
7- Belediyelerde Tahsildar kadrosunda görev yapan arkadaşlarımız , Gişelerde ve merkez veznelerde çalıştırılmasına rağmen ,Vezne tazminatları ve Gişe tazminatından faydalandırılmamaktadır . Tahsildarlara yapılması gereken ek ödemeler yapılmamaktadır.
8- Belediyelerin yönetimleri , Kamu Personelleri arasında ayrımcılık yaparak personellerini ötekileştirmekte , sürgün etmekte , iş vermeyerek itibarsızlaştırmakta , çok zaman kamu zararına neden olmaktadır. Nice Liyakat sahibi teknik personeller bu şekilde verimsizleştirilmekte , sürgün yapılarak atıl durumda bekletilmektedir. Oysa ki bunların içerisinde nice kalifiye Mühendisler, Mimarlar , Teknik personeller yer almaktadır. Dolayısı ile bu durum Anayasamıza da aykırıdır.
9- Bilindiği üzere 27 Aralık 2017 de Konfederasyon Başkanımız Sayın Ayhan ÇİVİ’nin , diğer Genel Başkan ve Genel Başkan yardımcılarımızın da katılımı ile yine burada Eskişehir Adliyesi önünde , Sendikal faaliyetlerimizin engellemesi , Sendika Temsilcisi ve üyelerimize yönelik yapmış olduğu uygulamalar neticesinde bir Daire Başkanı hakkında Cumhuriyet Baş Savcılığına Suç Duyurusunda bulunmuş ve konuyu yüce Türk Adaletine aksettirmiştik.
O günden bu yana yaşamış olduğumuz sendikal baskılar, sürgünler, gizli gizli devam etmektedir. Hatta suç isnat edilerek defalarca cezalar verilmiştir.
Daire Başkanlığı yapan Sanık Savcılığın ve 9.Asliye Ceza Mahkemesi Hakiminin , evrak talebi olmaksızın , 11.01.2018 tarihinde kendi imzası ile 6 sayfalık yazılı dilekçesine ek olarak 2 Klasör, müştekiler hakkında ,Belediyenin sorumluluğunda olan, altı Devlet Memurunun , gizli olarak korunması ve kimseyle paylaşılmaması gereken Özlük dosyalarını, ele geçirerek mahkeme huzuruna evrak kayıttan geçirerek sunmuştur.
Kişisel Verilerimizi hukuka aykırı olarak bir başkasına veren ,yayan , ele geçiren, görevini kötüye kullanan kişi veya kişiler hakkında Avukatlarımız Sayın Özgen Cem AŞKUN ve Sayın Volkan ÖZTÜRK aracılığı ile Cumhuriyet Baş Savcılığımıza suç duyurusunda bulunduk. Savcılık makamı şimdi ilgililerin ifadelerine başvurarak olay hakkında soruşturma yapacak , durumu Asliye Ceza Mahkemesine aksettirerek ilgililer hakkında yargılamaya başlayacaktır.
Bugün buraya gelerek destek verdiğiniz , Kamu Personellerinin sorun ve sıkıntılarının gün yüzüne çıkması için ışık tuttuğunuz için, şahsım, Sendikam ve umut içinde sorunlarının çözüme kavuşmasını bekleyen Kamu personelleri adına tekrar teşekkürlerimi sunmak istiyorum "dedi.