AK Parti, CHP, MHP, HDP ve İyi Parti’nin önergelerinin 21.02.2019 tarihinde Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilmesiyle kurulan Bilişim Teknolojileri Bağımlılığını Araştırma Komisyonu, 12 üyeden oluştu. 8 Mayıs 2019 tarihinde çalışmalarına başlayan komisyon, 21 Aralık 2019 tarihinde çalışmalarını tamamlandı. Komisyon çalışmalarında ve rapor tanziminde 9 uzman görev aldı. Komisyon görev süresi boyunca 13 toplantı düzenledi, bu toplantılarda ilgili bakanlıklar, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler dinlendi. Komisyon dinleme toplantılarının sonuncusunu geniş kapsamlı bir çalıştay olarak düzenledi ve araştırma konusu olan teknoloji bağımlılığını ve çözüm önerilerini tüm detaylarıyla ele aldı. Ayrıca, ilgili kurumlarla yapılan yazışmalar yoluyla kurumların elindeki bilgiler elde edilmiş ve kurumların söz konusu bağımlılık hakkındaki faaliyetleri takip edildi. Komisyonca dinlenen kişi ve kurumların verdiği bilgilerden ve komisyona gönderilen cevabi yazılardan da yararlanılarak düzenlenen Komisyon Raporu, 21 Mayıs 2020 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Komisyon Raporu'nun sonuçlarında ilgili alanda alınması gereken tedbirler şöyle açıklandı: "Türkiye genelinde uygulanmak üzere kapsamlı bir ölçme aracı geliştirilmeli ve her coğrafî bölgeden belli standartlar çerçevesinde veriler toplanarak “Türkiye Bilişim Teknolojileri Kullanım Profilleri Haritası” oluşturulmalıdır.

Bilişim teknolojilerinin kullanımına ilişkin akademik ve bilimsel araştırmalar teşvik edilmeli, malî açıdan desteklenmelidir.

Ebeveynleri bilinçlendirmeye yönelik kamu spotları ve eğitim videoları üretilmelidir.

Teknoloji bağımlılığı konusunda danışmanlık hizmeti vermek “Alo 191” sosyal yardım hattının görevleri arasına dahil edilmelidir.

Bilgi Teknolojileri dersleri interaktif ve uygulamalı bir yapıda düzenlenerek öğrencilerin internetin sunduğu fırsatlardan yararlanması sağlanmalıdır. Hazır site yapımı, blog yazımı, hazır programlar aracılığı ile dijital oyun üretimi ve çeşitli çevrimiçi girişimcilik programları ile fırsatları değerlendiren, üretken bir çevrimiçi anlayış geliştirilerek gençlerin bilişim teknolojileri karşısında pasif tüketici olmaktan çıkarılarak aktif üreticiler haline getirilmesi sağlanmalı, böylece bağımlılık riski kontrol altına alınmalıdır. Bu doğrultuda, robotik kodlama, artırılmış gerçeklik, yazılım, web sitesi, oyun tasarım, siber güvenlik, vb. konularda proje ve çalışmaların ülke genelinde düzenlenmesi, okulların ve öğrencilerin ulusal ve uluslararası yarışmalara katılımının desteklenmesi gerekir.

Hizmet içi eğitimlerle okullardaki rehber öğretmenlere güvenli ve bilinçli internet kullanımı ile bilişim teknolojileri bağımlılığı riski konusunda rehberlik becerisi kazandırılmalıdır.

Okullarda bilişim teknolojilerinin bilinçli, güvenli, etkin ve amacına uygun olarak kullanılması ve sanal ortamda hak ve sorumluluk bilincinin geliştirilmesi, internet ortamında karşılaşılabilecek riskler (siber saldırılar, istismar, siber zorbalık, uygunsuz içerik, bağımlılıklar) hakkında farkındalık kazandırılmasına yönelik gerekli bilgiler eğitim sistemi içinde ilköğretim 1. sınıftan itibaren psikososyal gelişimlerine uygun kademeli bir anlayışla öğrencilere aktarılmalıdır.

Okullarda zeka sınıfları, okuma kulüpleri, sanat grupları gibi kol faaliyetleri etkili bir şekilde yürütülmelidir.

Öğrenci yurtlarında, Gençlik Kamplarında ve Yaz Okullarında ilgili personele “Bağımlılıkla Mücadele” konusunda hizmet içi eğitimler verilmeli, söz konusu eğiticiler de özelikle çocuklara ve gençlere gerekli eğitimleri vermelidir.

Öğrencilerin toplu halde bulundukları yerlerde (okullar, yurtlar, gençlik merkezleri, gençlik kampları) teknolojinin bilinçli kullanımına yönelik faaliyetler (yarışma, etkinlik, afiş, broşür vb.) gerçekleştirilmelidir.

Tüm il ve ilçelerin mahalle, semt ve sokaklarında çocuk ve gençlerin vakit geçirebilecekleri, çeşitli aktivite ve grup çalışmalarının yapılabileceği nitelikli, amaçlı tasarlanmış parklar, spor ve oyun alanları yaygınlaştırılmalıdır.

Sosyal çevrenin aşırı ölçülerde teknoloji merkezli olmamasına dikkat edilmeli, öğrencilere ödev verilmesi, ödevlerin yapılması ve benzeri okul çalışmalarının whatsapp gibi sosyal medya mecraları üzerinden yürütülmesi standart ve yerleşik bir uygulama haline getirilmemeli, ortak çalışmalarda yüz yüze iletişim esas alınmalıdır.

Gençlik merkezlerinde gençleri hareketli yaşama yönlendiren spor etkinlikleri ve oyunlar nitelik ve nicelik bakımından geliştirilmelidir.

Trafiğe kapalı oyun sokakları belirlenmeli, bu sokaklar spor aktivitelerine ve geleneksel oyunlara uygun bir şekilde tanzim edilmeli ve gerekli oyun materyalleriyle donatılmalıdır.

Teknoloji bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklar, üniversitelerin öğretmenlik, ebelik, hemşirelik, çocuk gelişimi, psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik (PDR), sosyal hizmetler ve sosyoloji gibi bölümlerinin müfredatına eklenmelidir.

Üniversitelerin ilgili bölümlerinde (Eğitim Bilimleri, İletişim, Psikoloji, Sosyal Hizmetler, Sağlık Bilimleri, vb.) teknoloji okuryazarlığı ve bilişim etiği eğitimlerinin verilmesi sağlanmalıdır.

Güvenli İnternet Hizmeti başta olmak üzere bilişim teknolojilerinin bilinçli kullanımına yönelik kurumsal faaliyetler daha etkin bir şekilde tanıtılmalıdır.

Kitlesel mekânlarda (hastane, metro, terminal vb.) Bilişim Teknolojileri Bağımlılığı riski hakkında bilinçlendirici yazılı-görsel materyalin yayınlanması sağlanmalıdır.

İllerde Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Formatörlerine bilişim teknolojilerinin, internetin ve sosyal medyanın bilinçli, güvenli ve etkin kullanımı ile ilgili eğitimler verilmelidir.

Cuma hutbeleri, vaazlar ve kamu kaynaklı dinî yayın ve programlar ile kur’an kurslarında teknolojinin problemli kullanımının kişisel ruh sağlığı ve aile hayatı üzerindeki olumsuz etkilerine  dikkat çekilmelidir.

Kreş ve bakımevi çalışanları ile bakıcılara verilen eğitimler artırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.

Çocuk bakıcıları için düzenlenen meslekî eğitim programlarına bilişim teknolojilerine maruziyetin çocuklar açısından taşıdığı risklere ilişkin bilgiler dahil edilmelidir.

Zorunluluk ya da gönüllülük esasıyla iştirak edilen askeriye, meslek birlikleri ve diğer kamu ya da özel kurum ve kuruluşlar bünyesinde düzenlenen eğitsel faaliyetlerde teknoloji bağımlılığı konusuna da yer verilmelidir.

Sosyal hizmet merkezleri, halk eğitim merkezleri, rehberlik ve araştırma merkezleri, gençlik merkezleri ve sağlıklı hayat merkezleri ile halka ücretsiz hizmet veren kurs ve lokallerde verilen eğitimlere bilişim teknolojilerinin bilinçli, güvenli kullanımı ile çocuğun gelişimine etkisi gibi temel konular dahil edilmelidir.

Oyunların eğitimde kullanılarak bilimsel faydaya dönüştürülebilme fırsatı değerlendirilmelidir. Özellikle EBA, oyunların eğitimde kullanılabilmesine yönelik önemli bir mecra olarak geliştirilmelidir.

İllerde tüm bağımlılık türleriyle mücadele konusunda kurulan YEDAM’lar başta olmak üzere tüm ilgili sivil toplum kuruluşlarına bina, personel ve bütçe desteği verilmelidir. İlgili bakanlıklar bilgi ve tecrübelerini bu merkezlerle paylaşmalıdır.

Erişim Sağlayıcıları Birliğinin kuruluş kanununda gerekli yasal düzenleme yapılarak internetin bilinçli ve güvenli kullanılması amacıyla eğitim çalışmaları, çevrimiçi güvenli ortam oluşturma ve çevrimiçi pozitif içeriklerin artırılması konusunda faaliyet göstermesi sağlanmalıdır.

Kamu yararına çalışan vakıflar, dernekler ve büyük şirketler çocuklara uygun internet siteleri ve çevrimiçi içerikler oluşturmaları yönünde teşvik edilmelidir.

Bilişim teknolojilerinin bilinçli ve güvenli kullanımı, bağımlılığın önlenmesi, sanal ortamda cinsel istismar ve siber zorbalık ile mücadele ve dijital oyunlar ile siber saldırılar hakkında toplumun bilinçlendirilmesine yönelik görsel programlar hazırlanarak televizyon, internet ve diğer platformlarda paylaşılmalıdır. Ayrıca teknolojinin olumlu kullanımına yönelik tanıtıcı, bilgilendirici içerik ve materyallerin ulusal ve yerel gazetelerin internet sayfalarında yer alması sağlanmalıdır.

TRT başta olmak üzere TV ve radyo kanallarında, çok izlenen haber/sohbet programlarında konuyla ilgili programlar yapılmalıdır.

Medya profesyonellerinin (program üreticisi, yönetmen, senarist vb.) çocuk ve gençlerin gelişimini göz önünde bulundurarak faaliyet icra etmeleri teşvik edilmelidir.

Dijital oyunların derecelendirilmesi ve ebeveynler için oyunların içerikleri hakkında bilgilerin yer aldığı internet sitelerinin niteliği ve bilinirliği artırılmalıdır.

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programının (TBM) bilişim teknolojilerinin bilinçli, güvenli ve etkin kullanımı konusundaki etkileşimli içerikleri Eğitim Bilişim Ağına (EBA) entegre edilmelidir.

Ebeveyn kontrol yazılımları desteklenmeli, yaygınlaşması sağlanmalı ve hangi oyun ve uygulamaların hangi yaş grubuna uygun olduğunu gösteren bilgilendirici portalların kalitesi, bilinirliği ve yaygınlığı artırılmalıdır.

Aşırı ölçülerde oyun oynamanın önüne geçilebilmesi için, yerli üretimler başta ve öncelikli olmak üzere, oyun şirketleri ile irtibat kurularak tasarlanan oyunların belli bir süre aşıldığında kendi kendisini durdurması için gerekli tedbirlerin alınması sağlanmalıdır.

Aile değerlerimize ve kültürel özelliklerimize uygun çevrimiçi içeriklerin oluşturulması desteklenmelidir. Güvenli internet kullanımının etkili bir şekilde öğretilebilmesi maksadıyla eğlenceli ve öğretici oyunlar geliştirilmelidir.

Aile danışma merkezleri ve rehberlik araştırma  merkezlerinde verilen eğitimlere bilişim teknolojilerinin bilinçli, güvenli kullanımı, çocuğun gelişimine etkisi gibi temel konular dahil edilmelidir.

Aile Hekimi, Rehber Öğretmen ve Aile üçgeninde eğitimler düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Merkezleri ile okullarda danışmanlık/rehberlik hizmeti veren personelin davranışsal bağımlılıkla mücadele konusunda bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine yönelik hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programları uygulanmalıdır.

Danışmanlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla psikososyal destek ve danışmanlık hizmeti veren Sağlıklı Hayat Merkezi sayısı artırılmalıdır.

Türkiye Yeşilay Cemiyeti tarafından YEDAM’larda başlatılan bilişim teknolojileri bağımlılığı danışmanlık modülü yaygınlaştırılmalıdır.

Aile Sağlığı Merkezleri tarafından çocukların teknolojiye maruziyetinin taşıdığı riskler konusunda evebeynleri bilinçlendiren broşürler/bilgi kartları dağıtılmalıdır.

Sağlıklı Hayat Merkezlerindeki meslek elemanı sayısı artırılmalı ve özelleşmiş poliklinik hizmetleri yaygınlaştırılmalı, ayrıca SHM’ler bünyesinde sürdürülen danışmanlık hizmetlerinde risk grubundaki bireylerin özelleşmiş polikliniklere doğrudan randevu sistemiyle yönlendirilmesi sağlanmalıdır.

İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde çocuk-ergen ve yetişkin psikiyatrisi klinik/polikliniklerinin sayısı artırılmalı ve psikiyatri polikliniği olan hastanelerde oyun oynama bozukluğu ve problemli teknoloji kullanımına yönelik tanı ve tedavi hizmetleri geliştirilmelidir