Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi adına Raziye Peker, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle şu açıklamayı yaptı; “8 Mart, umudu ayakta tutmak için mücadele eden kadınların günü. Ülkenin dört yanında kadınlar; eşitsizliğe, yoksulluğa, savaşa, şiddete karşı talepleri için sokaklara çıktı.

Kadınlar, bu 8 Mart'ta da iş yerlerinde, mahallede, sokakta; şiddete, savaşa, eşitsizliğe, yoksulluğa ve hak gasplarına karşı bir araya geldi. Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak, bu 8 Mart'ta kadınlardan ne istediğini sorduk. "Kadınlar Ne İstiyor" diyerek şuan bulunduğumuz alanda stant açtık ve Eskişehirli Kadınlara ne istediklerini, hayallerini, gelecek beklentilerini sorduk.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, dünyanın her yanından, ülkenin dört bir köşesinden meydanlara, sokaklara taşan; hükümetin kadın haklarına dönük saldırıları, iş yerlerinde artan baskı, işten atmalar ve işsizlik,  güvencesiz çalışma, şiddet, geleceksizlik, kadın cinayetleri, artan yoksulluk, zamlar, ödenemeyen faturalar, istismar, çocukların geleceğinin karartılması Eskişehirli kadınların talepleri arasında da yer aldı. Kızına-oğluna iş isteyen de vardı; yemek yapabilmek için yağ isteyen de. Sokakta korkmadan yürümek isteyen de savaşsız bir dünya isteyen de…

Buradan bir kez daha haykırıyoruz; biz kadınlar emeğimiz ve haklarımız için direnmekten, ‘krizin faturasını kadınlar ödemeyecek’ demekten vazgeçmiyoruz. Evde, iş yerlerinde, sokakta, kampüste tacize, tecavüze, mobbinge uğruyoruz. Her gün bir kız kardeşimiz daha vahşice katlediliyor. Hiçbirimiz kendini güvende hissetmiyoruz.  Katledilen kadınların hesabını sorana kadar mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, nafaka hakkımızın gasp edilmesi, kadına ve çocuklara yönelik şiddetin korkunç boyutlara varması, kadın istihdamının gerilemesi…  gündemimizin yakıcı konuları olmaya devam ediyor. 8 Mart’ı var eden tüm kadınların coşkusuyla, tarihsel bir başkaldırının mirasçıları olarak alanlardayız. Dünyayı değiştirmek için, bütün renklerimizle yaşamı ilmek ilmek örüyoruz! Zulmünüzden korkmuyoruz.

Biz, İstanbul Sözleşmesi ve tüm yasal haklarımıza yönelik saldırılara karşı susmayan, inatla sokaklarda olan kadınlarız, ülkenin dört bir yanında fabrikalarında, işyerlerinde direnen kadın işçileriz, kadın cinayetleri ve şiddete karşı yan yana omuz omuza mücadele edenleriz. Bu savaş bizim savaşımız değil, savaşa hayır diye sokaklara çıkan kadınlarız; eşit, şiddetsiz, özgür, barış içinde bir yaşamı mutlaka kazanacağız.”