Eskişehir’de 31 yıldır sahaflık yapan Rıza Özdemir, başka bir meslektaşından aldığı, 196 yıl önce kurulan ve Türkiye’de ilk olduğunu iddia ettiği lületaşı girişimine ait hesap defterlerine adeta gözü gibi bakıyor.

Eskişehir’de asıl mesleği öğretmenlik olan Rıza Özdemir, uzun yıllar önce hobi olarak başladığı sahaflığa hâlâ devam ettiriyor. İstiklal Mahallesi’nde bir iş hanındaki ofisini adeta kütüphaneye çeviren Özdemir’in, her biri arşiv niteliğinde çok sayıda kitabı bulunuyor. Bu eserlerin içerisinde ise 1825 yılında Eskişehir’de kurulan bir lületaşı girişimine ait Osmanlıca kaleme alınmış karar ve muhasebe defterleri ayrıca dikkat çekiyor. Yaklaşık 2 asırlık geçmişe sahip defterler, dünya üzerinde rezervlerinin yarısından fazlası Eskişehir’de bulunan lületaşının çıkarılması ve satılmasına dair ilk girişim örneklerinden birinin Osmanlı döneminde kurulduğunu gösteriyor. Kaydedilen tarihlere göre girişimin 100 yıl kadar devam ettiğini öne süren Rıza Özdemir, paha biçemediği muhasebe ve karar defterlerini satmayı düşünmüyor.

“Türkiye’de kurulan ilk lületaşı teşkilatlanması bu”

Defterlerin Türkiye tarihindeki ilk lületaşı girişimine ışık tuttuğunu öne süren Rıza Özdemir, o dönemde Eskişehir’de çıkarılan lületaşının Avusturya’ya ihraç edildiğini belirtti. Defterde yer alan kayıtlardan bahseden Özdemir, “Elimde 2 tane lületaşının çıkarımı ve ticaretiyle ilgili defter var. Bunlardan 1 tanesi karar ve diğeri ise muhasebe defteri. O günkü lületaşı madenciliğiyle uğraşan, işleten, işleyen ve ihraç eden kişilerin oluşturduğu bir cemiyet varmış. Bu cemiyetin içerisinde 2 tane Türk ve geri kalanı da yabancı uyruklu vatandaşlar. Defterlerin içerisinde 20’ye yakın karar var. Bu kararların içeriği madenin nasıl çıkarılacağı, nasıl işleneceği, kimler aracılığıyla götürüleceği ve kararın altında da o günün mutasarrıfı ve üreticisinin imzaları var. 1825-1826 yıllarından başlayıp 1926 yılına kadar bu girişim sürmüş. Bu defterler gösteriyor ki lületaşı için Eskişehir’de hatta Türkiye’de ilk kurulan teşkilatlanma bu. Buradan lületaşları çıkarılıp işleniyordu ve bunlar trenlerle İzmir ya da İstanbul üzerinden Avusturya’ya gönderiliyordu” şeklinde konuştu.

“Kesinlikle satmayı düşünmüyorum”

Yıllar önce başka bir sahaftan bütçesini zorlayarak defterleri aldığını dile getiren Özdemir, “Bunlar bir vatandaşın elinde ortaya çıktı. Bunları satmak istediğini söyledi. Ben devreye girdim ve bütçemi zorlayarak o 2 defteri aldım. Şu anda kesinlikle satmayı düşünmüyorum. Ben bir toplayıcıyım, sahafım. Bir şeyi satarken elim ayağım titriyor. Satarken de elimde çok olanları satmaya çalışıyorum. Doğrudan satma da pek olmuyor bizde genellikle değiş tokuş yapıyoruz. Bu defterler haricinde de satmaya kıyamadığım birçok şey var” dedi.