Tambova, "Seçim takviminin belirlenmesiyle beraber, ittifak çalışmaları ve partiler arası işbirliği görüşmeleri de hız kazanmış durumdadır. Henüz, ittifak konuları çok daha yeniyken; siyasi partiler arasında, bu türden işbirliğinin, partileri kimliksizleştireceğini ifade etmiştim. Ne yazık ki gelinen süreçte, sadece partiler değil siyasette, kimliksiz ve yozlaşmış bir hale getirilmiştir.

Başkanlık sistemi diye ülkemize dayatılan ve elli artı bir oy, alabilmek uğuruna; her türlü siyasi ve ideolojik tavizin verildiği bu süreçlerde, yine, en çok kadınların mağdur edildiği ve kadının yaşamı üzerinden şekillendirilen;  ilkel bir anlayışın, bizlere reva görüldüğü somut bir gerçekliktir. Sadece seçim kazanmak uğruna, kendi ideolojisini ve parti kimliğini taşıyan kadınlara dahi linç kampanyası başlatılmış ve partiden uzaklaştırmaya çalışılmaktadır.

6284 sayılı yasanın! Kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik olduğu ve kadınların; aile içi şiddet mağduru olmaması için bu yasaya sahip çıkan ve kırmızı çizgimizdir diyerek, net bir tavır ortaya koyan Sn Özlem Zengin dahi kendi partisinin ve yandaş medyanın linç girişimine uğramıştır. Bizler! Başka mahallerde olsak ve siyasi fikirlerimiz, tamamen farklı da olsa söz konusu insan ve kadın hakları olduğunda; bu kifayetsizliğe ve şuursuzluğa, en sert tepkiyi verecek kadar demokrat ve özgürlükçüyüz.

Buradan da anlaşılacağı üzere, başörtüsüne özgürlük getiren Ak Parti zihniyeti, kadının; yaşam hakkı dâhil bütün haklarına ket vuracak bir hamle yapmaktan, asla geri durmayacak ve sadece; 50+1’i alabilmek uğruna, kadınların; eğitim öğretim hakkı, çalışma hakkı ve sosyal hayatta var olabilme mücadelesi gibi en tabi ve anayasal haklarından mahrum bırakılmalarına göz yumacaktır.  

Bizzat, kendi milletvekillerine! Böylesi bir muameleyi reva gören ve tehditlerle, bir kadını yıldırmaya çalışan, bu ilkel ve gaddar zihniyeti esefle kınıyor ve kendilerinden olamayanlara, neler yapabileceklerini ise düşünmek dahi istemiyorum. Marjinal gruplara ve partilere mahkûm olmuş bu iktidar! Önümüzdeki günlerde, daha da büyük tavizler vermeye namzet bir görüntü sergilemektedir ve bu da ciddi manada kaygı sebebidir"

Editör: Mustafa YILDIRIM