Eskişehir Baro Başkanı AV. Mustafa Elagöz, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Elagöz şunları söyledi; "Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid 19 salgını nedeniyle 5 NİSAN AVUKAT GÜNÜ tören ve kutlamalarını iptal etmek zorunda kalmamız sebebiyle bu seneki 5 nisan avukatlar gününü buruk bir sevinçle kutluyoruz. Salgının bir an önce kontrol altına alınmasını ve daha fazla can kaybına sebebiyet vermemesini dileyerek tüm halkımıza sağlıklı günler diliyorum.
Her yıl 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla ülkemizdeki yargısal ve mesleki sorunlarımızı dile getirdiğimiz bu önemli günde, geldiğimiz bugün itibariyle yıllardır dile getirdiğimiz sorunların birçoğunun halen karşımızda olduğunu üzülerek ifade etmek istiyorum.
Bizim gibi hukuk ve adalet bilincinin yeteri kadar gelişmediği toplumlarda, avukatlık mesleğinin icrası her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Bu zorluğun temel sebeplerinden bir tanesi, insanı değil, insan haklarını değil, devletin menfaatlerini korumayı adalet sayanların çoğunlukta olduğu bir anlayışın hakim olmasıdır. Nitekim ülkemizde de durum böyledir. Oysa ki; devlet vatandaş için vardır.
Diğer bir sebep ise ülkemizde erkler ayrılığı siteminin ortadan kalkmış olmasıdır. Anayasamızda yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi halen yazılı bir metin olarak durmakta ise de fiiliyatta bunun böyle olmadığı başta biz avukatlar olmak üzere tüm yurttaşlar tarafından da bilinmekte ve hissedilmektedir. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesinin ortadan kalktığı bu dönemde yurttaşın hakkını savunmak ve adaletin tecellisine katkı sağlamak amacıyla tüm avukatlar zor şartlarda ve her zamankinden daha fazla bir mücadele içinde görev ifa etmektedirler. Biz Avukatlar, yıllardır bir türlü çözülemeyen meslek sorunlarımıza rağmen, hukuk devleti olmada sorunları olan bir ülkenin hukukçuları olarak bu durumun acılarını, sancılarını ve sorumluluklarını, tıpkı Avukatlık cüppeleri gibi yıllardır omuzlarımızda taşımaktayız.
Sav (Savcı), Savunma (Avukat),Hüküm (Yargıç), Yargılama faaliyetinin vazgeçilmez üç unsurudur. Etkin ve adil bir yargılama düzeninden bahsedilmek için silahların eşitliği ilkesine riayet edilmesi gereklidir. Silahların eşitliği ilkesi davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Oysa ki; ülkemizde iddia ( savcılık) ile savunma( avukat) hiçbir zaman bu ilkeye uygun hale getirilmemiştir. Devleti temsil eden savcılık ile yurttaşı temsil eden avukatın eşit şartlara getirilmediği bir ortamda adil yargılamadan bahsetmek mümkün değildir.
Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, temel insan haklarının ve sosyal devlet ilkesinin egemen olduğu bir Türkiye’de yaşama arzusunda olduğumuzu bir kez daha ifade ederek, başta Eskişehir Barosuna kayıtlı meslektaşlarım olmak üzere, ülkemizin dört bir yanında görev yapan tüm avukatlarımıza saygılarımı sunuyorum"