Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Naim Ay, çocuklarda idrar kaçırma sorununun nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgilendirdi.
Nörolojik olarak 5 yaş zekâsına sahip her yönü ile sağlam bir çocuğun idrar kaçırma sorunu yaşamaması gerektiğini belirten Dr. Ay, 2 ile 4 yaş arasında çocuklara tuvalet eğitiminin verilmesi gerektiğini söyledi. İdrar kaçırmaların 2 türlü olabileceğini ifade eden Dr. Ay, “Bunlardan yüzde 75’lik bir orana sahip ilk grupta olanlar yalnızca gece altına kaçıranlardır. İkinci grup ise; hem gece hem gündüz altına kaçıranlardır, bu ikinci durumda sorun farklılaşır gündüz idrar kaçıran çocuklarda, idrar yaparken zorlanma, gaita kaçırma gibi şikâyetler de görülebilir ve daha geniş kapsamlı bir muayene gerekir. Çocuk gece ve gündüz de idrar kaçırıyorsa mesane disfonksiyonundan da söz edilebilir yani bazı insanların mesanesi aşırı duyarlı olup, çok az bir idrar varsa dahi hemen tuvalete gitme gereksinimi duyabilir. Aşırı aktif mesane dediğimiz durumdur bu” diye konuştu.
Altında yatan nedenler
İdrar kaçırma sorununun; 5-15 yaş arasında daha çok görüldüğünü aktaran Dr. Ay, “İdrar kaçıran çocuklarda zamanla özgüven kaybı, dikkat eksikliği ve sosyal pek çok problem görülebilir” dedi. Bunu normal karşılayan veya gizleyen ailelerin de olduğuna dikkat çeken Dr. Ay, “İdrar kaçırma sorununda yüzde 97’sinde hiçbir fiziksel sorun görünmüyor, yüzde 3’ünde idrar yolu enfeksiyonu, şeker sorunu, kabızlık sorunu, çok nadir epilepsi atakları, kıl kurdu, geniz eti gibi altta yatan ikincil nedenler olabilir. Yüzde 97’lik sebebi bilinmeyen idrar kaçırma sorunlarında genelde genetik altyapı etkili olabilir, anne ve babanın çocukluğunda bu tür bir sorun varsa yüzde 50 oranlarında çocuklarda da görülebilir” şeklinde konuştu. Obezitenin de idrar kaçırma nedeni olabileceğini belirten Dr. Ay, “Bunun altında ağır psikolojik sorunlar, bir travma da yatabilir” diye konuştu.
Aileler ne yapmalı
İdrar kaçırma sorunu yaşayan ailelerin nasıl davranması gerektiğini de anlatan Dr. Ay, “İdrar kaçırma sorunu olan çocuk kesinlikle bezlenmemeli, çocuğa ceza değil ödül ile yaklaşılmalı, gündüz su kısıtlaması yapılmamalı, çocuğun saatlerce bilgisayar veya televizyon başında oturmasına izin verilmemeli, 2,3 saatte bir uyarılarak, tuvaletin var mı diye sorulabilir. Gün içinde su alımı kesinlikle kısıtlanmamalı, ancak gece uyku saatine yakın asitli içecekler verilmemeli ve sıvı alımı azaltılmalıdır. Altını ıslatan çocuğa kesinlikle sert tepkiler verilmemeli, çocuklara anlayışlı ve ilgili davranılmalı, ceza verilmemeli, yatmadan önce çocuk tuvalete götürülmeli, yattıktan 2 saat sonra tuvalete gitmesi için uyandırılmalıdır. Bu esnada çocuk mutlaka uyanık olmalı ve tuvalete gittiğini bilmelidir, böylece bu durum çocuğun bilinçaltına yerleşir. Öbür türlü çocuk uykusunda tuvalete gittiğini anlayamaz. Çocuklar için bir işeme takvimi yapılabilir, çocuğun altına yaptığı günlere yağmur, yapmadığı günlere güneş çizilerek yapmadığı günler için küçük ödüllendirmeler yapılabilir.”
8 yaşını geçen çocuklarda tedavinin daha da zorlaştığına dikkat çeken Dr. Ay, “Bu sorunun çocuk okula başlamadan çözülmesi gerekir. Bu sorun psikolojik sorunlara da neden olabilir” diye konuştu.
Mutlaka uyandırılmalı
Gece idrar kaçıran çocukların mutlaka uykudan uyandırılması gerektiğini belirten Dr. Ay, “Çocuk bilinçaltında bu işeme durumundan zarar gördüğünü, uykusunun bölündüğünü sonra yatağını birlikte temizlemesi gerektiğini öğrenmelidir, kısaca çocuğun bu işemenin sonuçlarını yaşaması gerekir. Neden yaptın niye yaptın demenin faydası yoktur, durumu idrak etmesi için onu uyandıracağız, iç çamaşırını değiştirmesini isteyeceğiz, yatağını onunla birlikte değiştireceğiz, bu zorlukları görmesi onun için faydalı olacaktır” dedi.
Çiş alarmı
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Naim Ay, tanı ve tedavi yöntemlerini ise şöyle açıkladı: “Önce çocuğun genital muayenesi yapılmalıdır, idrar deliğinde bir sorun var mı bakılmalıdır, karın ve bel bölgesi muayenesi yapılmalıdır. Sonra idrar ve idrar kültürüne bakılır, bulgulara göre tedavi belirlenir. Genelde birkaç ayda sonuç alınır ancak tedavinin 6 aydan önce bırakılmaması gerekir. Ailelerin de uyumlu olması tedavinin başarısı için şarttır. Bu sorun yalnızca medikal tedavilerle değil ailenin de ilgisi ve dikkati ile çözülür, en zararsız tedavilerle başlanır, gerekli görülürse ilaç tedavisi verilir, bu ilaçların kısırlığa neden olması gibi bir durum söz konusu değildir. En zararsız tedavilerden biri alarm tedavisidir, medikallerde bulunur, çocuğun iç çamaşırına yerleştirilen alarm ile çocuk altını ıslattığı zaman zil çalar böylece çocuk uyarılır, çiş alarmı çocuk işediği anda çocuğu uyandırır, uykusu derin olan çocuklarda işe yarar.”