Sağlıksız yeme-içme alışkanlıkları özellikle çocukların sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Doğuştan gelen böbrek hastalıkları da dahil olmak üzere çocuklarda pek çok böbrek sorununun görüldüğünün altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Çocuklarda bazı yeme içme alışkanlıkları, pek çok böbrek hastalığına davetiye çıkarabiliyor. Hazır içecekler ve paketli gıdaların sık tüketimi, idrara çıkmanın ertelenmesi ve gün içinde az su tüketilmesi böbrek sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Böbrek sağlığı için sağlıklı beslenme oldukça önemli” açıklamasında bulundu. 

 

İdrar yolu enfeksiyonunun, böbrek taşı ve doğumsal böbrek hastalıklarının tüm yaş gruplarında görülebildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Özellikle idrar yolu enfeksiyonu geç ya da yetersiz tedavi edilirse, tekrarlanırsa ve böbrek iltihabı yaratılırsa çok tehlikeli durumlara neden olabilir. Böbrekte hasar bırakan iltihap ileri yaşlarda hipertansiyona, böbrek yetersizliğine, büyüme geriliğine, kansızlığa, gebelikte albuminüri ve gebelik zehirlenmesine kadar gidebiliyor. Obezite ve diyabet ise çocuklarda protein yükselmesi ve hipertansiyona bağlı böbrek fonksiyonlarında bozulma ve böbrek taşları gibi sorunları beraberinde getirebiliyor” dedi. 

 

Kronik böbrek hastalığı olan çocuklar yakından takip edilmeli

Böbrekler kandaki toksinleri filtreleme yeteneğini kaybettiğinde böbrek yetmezliğinin ortaya çıktığını ve bu durumun üç aydan uzun süre ile geri dönüşümsüz ve ilerleyici olarak bozulması halinde kronik böbrek hastalığı olarak tanımlandığını hatırlatan Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da görülen bu durumun Türkiye’deki sıklığı, Credit-C çalışmasına göre 5-12 yaş aralığında 3079 çocukta 4 olarak bildiriliyor. Çocuklarda böbrek sorunlarının nedenleri arasında; doğumsal böbrek hastalıklarını, (vezikoüreteral reflü, idrar kanalı darlıkları, idrar kanalı genişlikleri, tek böbrek, yapışık böbrek, mesane hastalıkları gibi), kistik böbrek hastalıklarını, böbrek hasarlarını, iltihap durumlarını, böbrek taşlarını, ailesel hastalık öykülerini ve damar hastalıklarını sayabiliriz” şeklinde konuştu. 

Kronik böbrek hastalığı olan çocukların düzenli aralıklarla takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Bu takipler sırasında büyüme gelişmeleri, kan basıncı, idrar tahlili ve idrar protein seviyeleri, kan tahlilleri ile böbrek fonksiyonları, mineral dengesi, kansızlık, vitamin düzeyleri değerlendirilerek ilaç tedavileri uygulanmalı. Böbrek fonksiyonlarının en son aşamaya geldiği, idrar miktarının çok az seviyeye indiği ya da idrarın hiç olmadığı, beslenmenin bozulduğu durumlarda, kalp ve diğer organları da etkileyen bozukluklar ortaya çıktığında ise diyaliz tedavisi ya da böbrek nakli tedavisi gerekiyor” dedi. 

İlk gıda döneminde beslenme seçimi önemli

Sağlıklı beslenme alışkanlığının bebeklikte başladığını vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Ebeveynler çocukları ilk ek besinlerle tanıştırdıkları dönemden itibaren mevsiminde, doğal, besinler sunmaya özen göstermeli. Anne ve babalar besin tercihleri ile çocuklara örnek olduklarını da unutmamalılar. Sebze yemeyen bir annenin ya da hazır içecekler tüketen bir babanın çocuğunun tencere yemeklerini sevmesini beklemek gerçekçi olmaz” şeklinde konuştu. İşte Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı’dan, çocukların böbrek sağlığını korumak için anne-babalara önerileri: 

  • Çocuklarınızı işlenmiş ve tuzlu gıdalardan mümkün olduğunca uzak tutun. Tuz, şeker ve işlenmiş gıdalardan kısıtlı, dengeli protein, yağ ve karbonhidrat içeriğine sahip meyve, sebze ve süt grubu besinleri tüketmelerine özen gösterin. Çocuklarınızı ilk 1 yaşta tuz, ilk 3 yaşta şeker ile tanıştırmayın.
  • Şeker oranı düşük portakal, mandalina, nar gibi kış meyveleri ile salatalık, çilek gibi yaz besinleri çocuklara ara öğün olarak günde 1-2 porsiyon verilebilir. Kuru yemiş (kavrulmamış), kuru meyve, meyve pestilleri, kaşar peyniri, dondurma, tahin-pekmez, ev yapımı kekler de porsiyon miktarına dikkat edilerek tüketilebilir. Çikolata, gofret, hazır dondurma gibi ürünler ise haftada birden daha sık olmamak kaydıyla ufak porsiyonlar şeklinde verilebilir.
  • Yemek yanında salata, yoğurt bulundurun, ara öğünlerde meyve, çiğ sebze, kuru yemiş-kuru meyve, süt tüketimini özendirin. Ayaküstü atıştırmaları engelleyin, çocuklarınızın televizyon ve bilgisayar karşısında yemek yemelerine izin vermeyin.
  • Gün içinde yeterli su tüketmelerine destek olun. Yaşa göre değişmekle birlikte günde 1-1,5 litre su tüketilmelidir. 
  • İdrarın ertelenmesinin yararlı olmadığını anlatın. 3 saat ara ile, günlük ortalama 6 kez tuvalete gidilmesi idealdir. 
  • Doktora danışmadan ağrı kesici, ateş düşürücü, antibiyotik ya da başka ilaç / bitkisel ürün kullanmayın. 
  • Haftada en az 3 gün fizik aktivite yapmalarını sağlayın. Ailece yürüyüşler yapabilir, çocuklarınızın erken yaşta sevdikleri bir spor ile uğraşmalarını destekleyebilirsiniz.