DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, gündemle ilgili şu açıklamayı yaptı; “Ülkemizde, hemen her gün aldığımız felaket haberleri nedeniyle, millet olarak adeta büyük bir travma yaşamaktayız. Doğal afetler sonucu; ülkenin bir tarafı alevler içinde yanarken, belli bir kesiminde sel felaketi yaşanmakta; ayrıca, her gün kadın cinayeti, gazetecilere saldırı, sözlü ve fiziksel şiddet de hayatımızı esir almış durumdadır. Bu arada, içinde bulunduğumuz coğrafya nedeniyle, komşu ülkelerin sorunlarını kendi topraklarımızda yaşıyor olmamamız gerçeğiyle de karşı karşıyayız. Yıllardır çözülemeyen Suriye meselesi ve oradaki iç savaş nedeniyle, ülkemiz; korkunç bir göç dalgası yaşamış ve bunun ekonomik, demografik ve kriminal sorunlarıyla baş etmeye çalışmaktadır.

Bu da yetmezmiş gibi son günlerde ciddi bir Afgan göçünün yaşanması ve göç eden kişilerin tamamının erkek ve yaş grupları nedeniyle endişeye mahal verecek bir vaziyette olmaları, büyük bir kaygı yaratmaktadır. Suriyeli göçmen krizini aşamamışken ne yazık ki, adeta bir Afgan istifasıyla da kaşı karşıyayız. Anlaşılan odur ki ülkemiz, kontrolsüz göç yoluyla, sessiz bir işgal girişiminin tehdidi altındadır. Bu tehlike, aslında bir milli güvenlik meselesidir ve hiçbir tedbir alınmıyor olması da asla kabul edilemez. Sınır güvenliğimiz tamamen ortadan kalkmış ve her saldırıya karşı açık hedef durumundayız.  Ciddi bir devlet, öncelikle sınır güvenliğini sağlayacak tedbirleri almakla yükümlüdür.

Yaşanılan son yangın felaketinde de açıkça görüldüğü gibi, devletin pek çok kurumu işlevsiz hale getirilmiş ve adeta çürümeye bırakılmıştır. Sadece kendi harami düzenlerini sürdürmek için; başta güvenlik kurumları olmak üzere, pek çok ciddi kurumu, liyakatsiz insanların elinde heba etmişlerdir.

Yazık ki ülkemiz, şu anda yönetilemez durumdadır ve devlet kurumları iflas etmiştir. Buna mukabil, muhalefet grubu da sadece sosyal medya üzerinden, sözlü sataşma yoluyla “sözde” muhalefet etmekte; fakat meclise gidip de asli görevlerini bile yerine getirmeyen, şuursuz ve kifayetsiz vekillerin elinde, gazi meclisimiz ve ülkemiz heba edilmektedir. Bugün yaşanan bu krizlerin sorumlusu, mecliste temsil yetkisi olan tüm partilerin ve vekillerinindir. Sosyal medya muhalifliğiyle, ülkenin sorunlarını çözmeyi hedeflemek akılla izah edilecek bir durum değildir.

Hem iktidarı hem de muhalefet bloğunu ciddiyetle uyarıyoruz. Aklınızı başınıza almazsanız, o çok sevdiğiniz makamlarınıza bir daha kavuşmanız mümkün olmayabilir. Çünkü ülkemiz dört bir yandan tehdit altında ve son Afgan istilası da bunun doğal sebeplerle gerçekleşen bir göç olmadığını, organize bir eylem olduğunu düşündürmektedir. Bunlar gelecek günlerde, iç kargaşa yaratmak isteyen muhterisler için şimdiden hazırlanmış bir zemin olacaktır.

Lütfen! O konforlu koltuklarınızdan ve sırça köşklerinizden çıkıp, asli vazifeniz olan; “milletin” vekilliği görevinizi icra ediniz. TBMM’de kanunlar oylanırken orada bile bulunmayan ve daha sonra sosyal medyada yaygara koparan “muhalifleri” de vatandaşın ve kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. “