DSP Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutladı.

Tambova açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle, basın emekçilerimiz başta olmak üzere; yaşadığımız bu zor süreçte, salgın hastalıkla mücadelede en ön safta, büyük bir özveriyle çalışan sağlık emekçilerimiz ve alın terini; yediği ekmeğe ve aşa katık edip, hem hayat hem de onur mücadelesi veren tüm emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nı kutluyorum. Emek, en yüce değerlerden birisi olmakla birlikte; yaşamın da en vazgeçilmez gerçeğidir aynı zamanda. Dünyada emek ve emekçiler olmadan, yaşamda devamlılığı sağlayacak bir döngüden söz edilemez. Bunun en somut örneğini, içinde bulunduğumuz zaman diliminde yaşamaktayız. Bilindiği üzere, son günlerde yaşanan salgın korkusu nedeniyle herkes evlere kapatıldı ancak; sadece emekçilerimiz, sağlıklarını tehlikeye atarak üretmeye ve bizler için var etmeye devam ediyorlar. Başka bir ifadeyle; bir devletin ve toplumun teminatı emekçilerdir aslında. Ekonominin, toplum düzenin ve yaşamda sürekliliğin sağlanması, bu özverili insanlara bağlıdır.

Bu arada, yaşanan pandemi döneminde bile tam olarak dayanışma sağlayamadığımızı üzülerek gözlemliyoruz. İşçilerimize en çok sahip çıkılması gereken zamanda, bazı işverenlerin ücretsiz izin diye tabir edilen uygulamayla; işten uzaklaştırma, dolayısıyla emekçiyi kaderine ve bir nevi açlığa terk etmekte olduğu süreci, endişe ile takip ediyoruz. Böylesi zor dönemlerin, karşılıklı fedakarlık ve dayanışma ile aşılması gerekirken; bazı işverenlerin bu olağanüstü koşulları fırsat bilip, çalışanından bir yükmüş gibi kurtulmaya çalışması asla kabul edilemez. Bununla birlikte, hükümetin almış olduğu bazı düzenleyici tedbirler ise mahiyeti itibariyle, emekçiden çok sermayenin kayırıldığı izlenimini vermekte ve bu da endişelerimizi bir kat daha arttırmaktadır. Demokratik Sol Parti olarak; kuruluş ilkemiz gereği, her zaman emekçiden yana ve sömürüye karşı bir duruş sergilemeye devam edeceğiz. Sn Bülent Ecevit’in dediği gibi, “Ne ezen ne ezilen, herkes için, insanca ve hakça bir düzen.”