Bugün kabul edilen yasalarla Cumhuriyet Hükümeti;  Şeriye ve Evkaf  Vekaleti’ni ve halifeliği kaldırarak, halkın kendi iradesi ile kendisini yöneteceğinin  ve toplumsal yaşama bilimin egemen olacağının ilk adımlarını atıyordu. Yine aynı gün kabul edilmiş olan Tevhit-i Tedrisat (Öğrenim Birliği) Yasası ise,çocuklarımızın  hurafelere değil, akla göre eğitileceği bir düzenin eğitim ilkelerini oluşturuyordu. Kısaca Laik bir toplum yaratılacaktı. Doğal olarak, bu düzenlemeler, özellikle yıllarca gerici anlayışlarla eve mahkum edilmiş kadınlar için büyük bir müjde idi. Üç Devrim Yasası’nın ardından 17 Şubat 1926 da yürürlüğe giren Medeni Yasa, bu  temel anlayış üzerine kulluktan yurttaşlığa geçişimizin çağdaş bir yol haritası olmuştu.Anayasamızda 1924 ve 1928 tarihlerinde yapılan değişiklerle din ve dünya işlerinin kesinlikle ayrı olduğunun yasal güvencesi yürürlüğe girdi.

           

Demokratik bir toplumun inşası için kağıt üzerinde kalmaması, yaşama geçerek,  daha da ileri taşınması gereken yasal düzenlemeler, ne yazık ki süreç içinde fiilen ortadan kaldırıldı. Toplumun aydınlanması ve gelişebilmesi için en temel hak olan bilimsel eğitimin yerini, tarikatların cirit attığı, hurafenin bilimin yerine geçtiği  karanlık bir dönem aldı.

Çocuklarımızı bilimin ışığında çağdaş bireyler olarak yetiştirmek adeta hayal oldu.  Özellikle kadın aydınlanmasının ve güçlenmesinin temeli saydığımız 12 yıllık kesintisiz eğitim istemimiz, 4+4+4 uygulaması ile yok sayıldı. Bu sistemin özellikle kız çocuklarımızın aleyhine olduğu açıktır. Toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşmanın,  yaşamın içinde var olmanın koşulu eğitimdir. Eğitimsizlik, haksızlıklara karşı direnememek, kendi ayakları üzerinde duramamak ve çocuk “gelinler” olmaya  mahkum olmaktır.

Kadınlar olarak, böyle bir mahkumiyeti kabul etmiyoruz. Kazanımlarımızı geriye çekmeye çalışan uygulamalar karşısında sinmiyoruz. Zor karşısında sinmek ve kazanımlara sahip çıkmamak, gericiliğe boyun eğmektir. Üç devrim Yasası’nın kabulünün yıldönümünde görevimizin bu yasalara, yasaların bize açmak istediği çağdaş dünyaya ve bilime sahip çıkmak olduğunu biliyoruz. Bu bilinçle, Üç Devrim Yasası’nın yıl dönümünü kutluyoruz”