Eskişehir Eğitim Sen İsrail'in Filistin'e saldırısına tepki göstermek için Adalar'da bir araya geldi. Burada bir açıklama yapan Eskişehir Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, "Filistin halkı bir kez daha İsrail Devletinin emperyalist, işgalci politikalarının hedefi olmuştur. Binlerce Filistinli evlerinden zorla çıkarılmak istenmektedir. Yaşanan saldırılar sonucunda 250 den fazla çocuk, kadın, erkek öldürülmüştür. 40 bin Filistinli evlerini bu salgında terk etmiştir. Bu yüzyılda da Filistin halkının kaderi değişmemiştir. Katliam, sürgün ve direniş.

Bugün Ortadoğu'nun kanayan yarası olan Filistin sorununun temelinde İsrail Devlet terörü ile ABD emperyalizmi ve  bölgedeki gerici, işbirlikçi Arap rejimleri vardır. Filistin’deki mezalim karşısında İslam İşbirliği Teşkilatı sadece kınıma açıklaması yapmaktan öteye gidememektedir. Arap liderler ikiyüzlü siyaset tarzlarıyla Filistin sorununu sadece kendi iç egemenlikleri için kullanmaktadır. İsrail de onlara isteği malzemeyi  Filistin’e saldırarak vermektedir. Filistin halkını her açıdan sömürenler tarih önünde haklı çıkamazlar.

İki yüzlü siyasetçilere rağmen bütün dünya halkları  Filistin halkının haklı davasını desteklemektedir. Timsah gözyaşları dökmeden, ölen her Filistinli ve İsrailli çocuklar için, siviller için ağıtlar yakmaktadırlar. İtalya'da olduğu gibi liman işçileri İsrail'e gidecek olan gemilere silah yüklemeyi red ederek  işçi sınıfının desteğini de  göstermektedirler.

 Emperyalistler ve işbirlikçileri halkları adeta bir birlerine kırdırmaktadırlar. Filistin’deki iç siyasi çatışmalar halkı bölmüş ve bu  politikaların  tarihsel sonuçlarını ne yazık ki yine halka ödetmektedirler.

Bugün Filistin davası siyasi olarak zayıflamıştır. Bir yanda El Fetih diğer yanda Hamas, coğrafi olarak bölünen Filistin’i siyasal ve duygusal açıdan da bölmüştür.

Filistin davasının gerçek savunucusu olan halkların kardeşliğine inanan sol, sosyalist, seküler örgütlerin yerini alan gerici ve uzlaşmacı siyasi yapılanmalar İsrail ile mücadeleyi yürütememektedirler.

 Bu durum Filistin davasını bölüp güçsüzleştirirken İsrail’in çok işine yaramıştır. Öyle ki bugünkü Filistin, Gazze ve Batı Şeria olarak iki parçaya bölünmüş; İsrail’in saldırılarına çok daha açık hale getirilmiştir.

Filistin halkı göstermelik kınamayla, hamasi nutuklarla değil, israil ile askeri, ticari, diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesiyle desteklenir.

 Salgın koşullarında ağır saldırılara maruz kalan Filistin halkına destek hamasi nutuklarla veya siyasal şovlarla olamaz. Bugün Filistin’in sağlık sistemi felç edilmiş durumda, su ve gıdaya erişim İsrail devleti tarafından engellemektedir . Türkiye ile Mısır, Ürdün, BAE gibi bölge ülkeleri bu sorunları çözmeye çalışmak yerine İsrail ile ilişkileri normalleştirmek ve ticareti geliştirmekle meşguller. Bu saldırıları durdurmanın tek yolu İsrail Devletine karşı yaptırım uygulamaktır. İsrail Devletinin faşist, dinci yönetimiyle yapılan her ticari anlaşmanın bedelini Filistin halkı ödemektedir. İsrail'e giden her torba çimento, her bir parça demir yeni yerleşimler inşaa etmek demektir. Bu da Filistin halkının yurdundan edilmesi anlamı na gelmektedir. Bizlerin Türkiye'yi yönetenlerden isteğimiz çok nettir :

  •  Filistin halkına kurşun ve silah olarak dönen İsrail Devleti ile yapılan tüm siyasi, ekonomik ve askeri anlaşmaları iptal edin.

İşgal edilmiş topraklarını savunan Filistin halkının yanındayız .İşgale  son, Filistin’e özgürlük! Yasasın halkların kardeşliği!"