Eskişehir Emek Ve Demokrasi Platformu adına forum hakkında bilgi veren Nurettin Aldemir, "Forumda toplumun farklı kesimlerini, farklı örgütlenme alanlarını temsil eden herkes, sınırlandırma olmaksızın isteğe bağlı olarak söz hakkını kullanmıştır. Söz alan katılımcıların değerlendirmelerine herhangi bir öncelik sırası gözetilmeden aşağıda yer verilmiştir:

Uygulanan ekonomik ve siyasal politikalar nedeniyle genel olarak ailelerin toplam gelirleri aile bireylerinin temel ihtiyaçları karşılayabilecek düzeyde değildir. Bu nedenle üniversite öğrencilerinden özellikle başka bir şehirde eğitim görenler barınma, beslenme, ulaşım ve eğitim giderlerini karşılamakta zorlanmaktadır.

Öğrencilerin, yaşadıkları ekonomik sorunların sonucu olarak yeterli ve sağlıklı beslenmeleri, eğitim ve ulaşım giderlerini karşılamaları sıkça mümkün olamamaktadır. Eğitim, sağlık, beslenme, barınma ve ulaşım hizmetleri ilk planda öğrenciler için devletin güvencesinde parasız olmalıdır.

KYK yurtları genellikle kalabalıkur, bir odada gereğinden fazla öğrenci kalmaktadır. Bu durum sağlıklı ve yeterli süre uyumayı, kişisel temizlik yapmayı, uygun çalışma ortamı ve zamanı yaratabilmeyi engellemektedir. Ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir özelinde de yurt sayısı ve barındırma kapasiteleri ihtiyacın çok gerisindedir. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler ülke genelinde yeterli sayıda ve kapasitede yurt yapmak için acilen harekete geçmelidir.

KYK yurtlarında öğrencilerin tespit ettiği sorunlar yurt yetkililerine iletildiğinde genellikle sorunun varlığı reddedilmekte bazen de sorun ileten öğrenciler yurt idarecileri tarafından tehdit edilmektedir. Bazı KYK yurtlarında yaşanan ölümlü asansör kazaları en somut örnektir. Basına da yansıdığı şekliyle asansörlere ilişkin uyarıların öğrenciler tarafından yetkililere yapıldığı, buna rağmen sorunun giderilmediği bilinmektedir.

Yurtlarda intihar eden öğrencilerin intihar nedenleri göz ardı edilmektedir. Öğrenci intiharlarının arka planında yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamama ve bir çıkış bulamama; geleceğinden ümitsizliğe düşme; aile baskısı gibi nedenler olduğu açıktır. Öğrencilerin bu sıkışmışlığı ve çaresizliği görülmeli; tüm taraflar sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye odaklanmalıdır.

Ekonomik, sosyal, siyasal, idari ve aile baskısı altında olabilecek geniş bir öğrenci

kitlesinin varlığı kuvvetle muhtemeldir. Bu gerçekliğe rağmen yurtlarda, doktor, hemşire, psikolog gibi öğrenciye ilk elden hizmet verecek sağlık personelinin bulunmaması ağır bir insanlık ihmalidir. Acilen gerekli atamalar/görevlendirmeler yapılmalıdır.

Ailelerinin sağladığı ekonomik katkı ile yaşamını sürdüremeyen öğrenciler çalışmak zorunda kaldığında genellikle uygun olmayan çalışma sürelerine ve düşük ücrete zorlanmaktadır. Bazı işlerde ise iş tecrübesi istenmektedir. Öğrencilerin bulundukları yaşlarda iş tecrübesine sahip olmaları beklenmemelidir.

Başkan Ünlüce, Kent Lokantası’nda Başkan Ünlüce, Kent Lokantası’nda

Eskişehir'de olduğu gibi bazı yerel yönetimler öğrencilerin ihtiyaç ve taleplerini dikkate almakla birlikte maddi kaynak yetmezliği, merkezi hükümetin baskı ve engellemeleri nedeniyle beklentileri karşılayamamaktadır. Bu gerçeklikle birlikte öğrenciler yerel yönetimlerden barınma, beslenme ve ulaşım bağlamında daha fazla destek beklemektedir.

Ülke genelini etkileyen gelişmeler, okullarda yaşanan haksız/hukuksuz uygulamalar karşısında Öğrenci gençliğin sözünü söyleme, tepkisini gösterme gibi etkinlikleri polisiye tedbirlerle bastırılmaktadır. Sıkça gözaltı, soruşturma, yargılama ve mahkûm etme süreçleri işletilmektedir. Soruşturmaya uğrayan öğrencilerin soruşturma ve kovuşturma sonuçları dahi gözetilmeden KYK yurtları ile ilişikleri kesilmektedir. Evrensel hukuka, insan hak ve özgürlüklerine, Anayasa ve yasalara aykırı bu tür uygulamalardan vaz geçilmelidir.

Sosyalleşmenin etkin bir aracı olan festival, konser gibi etkinliklerin yasaklanması hak ihlali olarak değerlendirilmiştir. Gerçeği yansıtmayan, siyasi niyetlere bağlı olarak dayatılan yasakçı anlayıştan vaz geçilmelidir.

Üniversite öğrencilerinin yaşadığı tüm sorunların arka planında yaşam hakkına yönelik sınırlamalar ve baskılar bulunmaktadır. Sorumlusu öncelikle mevcut AKP iktidarı ve tek adam rejimidir. İnsan hak ve özgürlüklerinde evrensel standartlar gözetilmelidir. Adil bir vergi sistemi ve gelir paylaşımı anlayışı egemen olmalıdır.

Öğrenci gençlik hiçbir ayrım gözetmeden yaşanmakta olan sorunların çözümünden yana tutum alan herkesle buluşmalı; hak talep eden bir mücadele programı hayata geçirmeli; çözümde ısrarcı olmalıdır.

Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu genel olarak gençliğin, özelde üniversite gençliğinin sorunlarına karşı duyarlıdır ve onların talepleri etrafında çözümün gerçekleşmesi için verilecek mücadeleyi aktif şekilde desteklemektedir, desteklemeye de devam edecektir.”