Müzik yayını ile başlayan etkinlik; insan hakları savunucusu ve aktivisti Nurettin Aldemir'in Nazım Hikmet Ran'dan "Açlık Ordusu Yürüyor" şiirini okuması ile devam etti. Daha sonra basın açıklamasına geçildi. Basın açıklaması Mahir Hamdi Sarı ve Sibel Gündüz Koca tarafından yapıldı.

Son 20 yılın yönetim anlayışı ve uygulamalarının eleştirildiği açıklamalarda platform bileşenlerinin çözüm önerileri de dile getirildi. Açıklamalar "Emeğe ve Sağlıklı Beslenmeye Açız; Adalete Açız; İnsan Haklarına ve Özgürlüklere Açız; Demokrasiye Açız" temaları üzerinden gerçekleşti. Basın açıklamasından sonra emekliler adına bir emekli, öğrenciler adına bir öğrenci, kadınlar adına bir kadın söz alarak yaşam zorluklarını paylaştılar. Etkinlik müzik yayını ile son buldu. Basın açıklamasından bazı bölümler şöyle:

Türkiye toplumunun büyük çoğunluğu sağlıklı beslenme olanaklarını yitirdiği için bilimsel manada gerçekten açtır! İktidar mensuplarının bunu anlamasını beklemiyoruz! Çünkü onlar hayatın gerçeklerinden çoktan kopmuş durumdalar. Onlar kuru ekmeğe muhtaç kalmış olanların bile açlığını anlayacak durumda değiller. Bu nedenledir ki çocuklarımıza okullarda bir öğün yemek verilmesini AKP / MHP bloğu olarak reddettiler.

Halk Ekmek büfelerindeki kuyrukları; pazarlardan çürüğe ayrılmış meyve, sebze toplayanları; işe yarar bir şey bulabilir miyim diye çöp karıştıranları görmek istemiyorsunuz; çünkü o görüntülerin sebebi sizin ekonomi anlayışınız!

İşsizlerin feryadını, kölelik ücreti bile olamayacak ücretlerle çalışmak zorunda bırakılanların isyanını anlamak, çözüm bulmak yerine; onları susturmaya, bastırmaya çalışıyorsunuz.  Sabır telkin ederek yoksul kalmaya, gözlerine sokarak verdiğiniz sadaka kabilinden yardımlara ikna etmeye çalışıyorsunuz! Bakan gözün gördüğü, sizin görmek istemediğiniz tanıklıklarımız, bu ülkede açlığın gerçek bir tehdit haline geldiğini gösteriyor. Sansürlediğiniz, makyajladığınız rakamlarınız bu Türkiye fotoğrafını size rağmen doğruluyor.

Üretene, yaratana gelince yok; yandaşına / oligarkına gelince çok. Yaşadıklarımızın; bu ülkenin emekçilerine / halka reva görülenlerin özeti budur. Bunu kabul etmiyoruz! Etmeyeceğiz! Bizler, çözüm önerilerimizi buradan duyurmak istiyoruz!

·         Bu ülkenin özelleştirilen, yandaşlara ikram edilen tarihsel yatırımları derhal kamulaştırılmalıdır.

·         Ballı ihalelerle ülke kaynaklarını sömürenlerin; ülkemizin taşını toprağını yağmalayanların elde ettikleri haksız kazançlara el konulmalıdır.

·         Eğitim, sağlık, beslenme, ulaşım gibi temel ihtiyaç alanlarında kar amaçlı üretime son verilmeli; ihtiyaç odaklı üretime geçilmeli; yurttaşların ihtiyaçları devlet güvencesinde olmalıdır.

·         Günlük çalışma saatleri düşürülerek tüm işsizlere güvenceli çalışma olanağı sağlanmalıdır.

·         Tüm çalışanlara asgari değil, yoksulluk sınırının üstünde ücret verilmelidir.

·         Kazanca orantılı vergi alınmalıdır.

·         Dayanılmaz hale gelen zamlar geri alınmalıdır.

·         Yoksulluk sınırı altında yaşayanlara adil ve şeffaf şekilde ACİLen hane halkı desteği verilmelidir