Elazığ’da yaşanan depremde Sürsürü Mahallesinde çöken binanın enkazında cansız bedenlerine ulaşılan anne ile 12 yaşındaki oğlunun cenazeleri, defnedilmek üzere morgdan alındı. Acılı baba Turgut Elidar, depremden sağ kurtulan kızı Gizem’e sıkıca sarılırken, dede Adil Elidar ise gelini ve torununun arkasından gözyaşları döktü.
Elazığ’da yaşanan depremde Sürsürü Mahallesinde çöken binanın enkazında cansız bedenlerine ulaşılan anne Tansel Elidar (40) ile 12 yaşındaki oğlu Ömer Asaf Elidar’ın cenazeleri, defnedilmek üzere morgdan alındı.
Depreme namaz kıldıktan sonra dua ederken yakalanan baba Turgut Elidar, 12 yaşındaki oğlu Ömer Asaf ile birlikte apartmandan dışarı çıkmaya çalıştı. Kapıya doğru koşan baba, sarsıntı nedeniyle sıkışan kapıyı açamadı. Kapıyı zorlamak için oğlunun elini bıraktı. Kapıyı açtığı sırada bina yıkılmaya başladı. Beton parçalarından biri baba Turgut Elidar’ın sırtına çarpıp dışarı doğru fırlatırken oğlu Ömer Asaf ise içeride kaldı. O sırada mutfakta olduğu öğrenilen anne Tansel Elidar da dışarı çıkmayı başaramayarak oğluyla birlikte enkazın altında kaldı. Kızları Gizem ise depremden önce yan sitede oturan teyzesinin evine gittiği için çöken binanın altında kalmaktan son anda kurtuldu. Ekiplerin çalışması sonucu anne ile oğlunun cansız bedenine dün ulaşıldı. Cenazeler daha sonra Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna kaldırıldı.
BABA VE KIZI BİRBİRLERİNE SARILDI
Acılı baba Turgut Elidar, depremden önce yan sitede oturan teyzesinin evine gittiği için çöken binanın altında kalmaktan son anda kurtulan kızı Gizem’e sıkıca sarılarak eşi ve oğlunun cenazelerini morgdan aldı. Aynı araca konulan cenazeler, defnedilmek üzere Maden ilçesine bağlı Gezin Beldesi Kızıltepe köyüne götürüldü. Acılı baba Turgut Elidar, morgdan çıkarılan tabutların arkasından yürürken gözyaşlarına hakim olamadı. Birbirlerine sarılarak yürüyen baba ve kızını, yakınları yalnız bırakmadı. Baba ve kızına sarılan yakınları da uzun süre gözyaşları döktü.
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Depremde gelini ve torununu kaybeden acılı dede Adil Elidar ise yaşadığı acıyı anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Söylemek istediği kelimeler boğazına dizilen Adil Elidar, “Benim gelinim ve torum. Gelinimin ismi Tansel, torunumun ismi Ömer Asaf’dır. İkisi de vefat etti. Benim oğlum sağ, hafif yaralandı. Ayağında cam vardı, temizledim. Oğlanla kızı iyidir, gelin ile torunum öldü. Allah’tan geldi, yapacak bir şeyimiz yok. Götürüp köye defnedeceğiz” dedi.
"EVİMİN DİREĞİ BENİ NEDEN BIRAKIYORSUN"
Enkazın altında kalan çocuğun babasına “Evimin direği, beni neden bırakıyorsun” diye seslendiğini söyleyen dede Adil Elidar, “Baba namazı kılıyor, Fatiha’yı tam okuyamıyor, deprem oluyor. Ondan sonra Ömer kaç, deprem oldu diyor. Elini kapıya atıyor, kapı sıkışmış. O esnada beton babasının omuzuna değiyor. Bunu kapıdan dışarı atıyor, oğlanın eli kayıyor. Oğlan içeride kalıyor. ’Evimin direği, beni neden bırakıyorsun’ diyor. Durum bu” diye konuştu.
(Şinasi İnan - Rıdvan Yeşilırmak/İHA)