DSP Genel Başkan Yardımcısı  Dilara Tambova 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi; "İşçi ve emekçinin, bu dünyada var oluş ve insanca bir yaşam için ne kadar önemli bir olgu olduğunun; ne yazık ki, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de farkına varılmadığı ve ülkenin bütün ağır yükünün emekçilerimizin üzerinde olduğu gün gibi ortadadır. Üretim sürecinde yaşadıkları ve çalışma koşullarından kaynaklı sorunlar bir yana, neredeyse ülkenin tüm ekonomik yükü de emekçinin ve dar gelirlinin üzerindedir.

Çok kazanandan alınamayan vergiler, dolaylı vergi olarak ve de gelirleri üzerinden; emekçi, orta ve ortanın altı gelir gruplarından alınmakta ve üç kuruş kazançları da net ve bürüt diye hesaplanarak, oradan da bir hak kaybına uğratılmaktadırlar. Yüksek gelirli insanların, emek ve emekçi sömürüsünden elde ettikleri kazançlarının, vergilerini bile ödememek için türlü yollar denediği bir sistemde; olan her zamanki gibi emekçiye oluyor ve hem işveren hem de dolaylı vergi yükü dolayısıyla devlet tarafından sömürülüyorlar.

Maden ve tarım işçilerimiz, ağır sanayide çalışan emekçilerimiz, bugünkü çalışma koşulları ve saatleri itibariyle, neredeyse yeraltı işçileri kadar zor durumda olan AVM çalışanları, çocuk işçiler ve kayıt dışı istihdam gibi nedenlerle; emekçilerimizin her birisi, kapitalist düzenin esiri olmuştur. Bu da yetmezmiş gibi, iktidarların da en kolay sömürebildiği emekçi ve dar gelirlilerimizin omuzlarındaki yük giderek ağırlaşmaktadır.

Dünyada emek kavramı olamasa; düzen ve yaşam var olamazdı. Son bir yıldır yaşanan salgın sürecinde, sağlık emekçilerimiz olmasa; bu sorun nasıl aşılabilirdi diye düşünmemiz bile yeterli olacaktır. Ancak!  Yaşadığımız dünyada, üst gelir grubu ve bu sermaye grubunu destekleyen iktidarlar; bu iktidarlar tarafından seçilmiş kişilerin yaptığı yolsuz ve usulsüz işler, olumsuz ve kötü örnek oluşturan davranışlar olarak karşımıza çıkmakatadır. Haksız kazançlar ve tüm bu kötülüklerin, yapanların yanına kar kalması sistemin kötü işleyişinin, dolayısıyla da siyasetin ve sosyal hayatın ne derece yozlaştığının bir göstergesidir.

Artık, alın teri diye bir kavram tarih olacaktır. İyi ki emekçilerimiz var ve hala dünyada örnek alınabilecek bir helal kazanç; kazancını, ödediği vergiler dolayısıyla devletiyle ve milletiyle paylaşacak kadar da özverileri var. Emeğe ve emekçiye en çok sahip çıkan parti olarak DSP, hak ve emek mücadelisini sürdüren tüm işçilerimizin, tabi esnaflarımızın da yanında olmaya ve sorunlarını dile getirmeye devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü Kutluyorum.  Saygılarımla "