Saadet Partisi Tepebaşı ilçe Tanıtma Başkanı Sercan Gözegir, salgın döneminde en çok mağdur olan işçilerin korunup gözetilmesi yerine, sembolik desteklerle daha fazla mağdur edildiğini söyledi.

Gözegir şunları söyledi: “Covid-19 salgını ile mücadelemiz sürerken, ekonomik ve sosyal sıkıntılar artarak devam ediyor. Pandemi döneminde başta sağlık personeli olmak üzere, görevini hakkıyla yerine getiren tüm kamu personelimize minnettarız. Pandemi döneminde sadece kamu personeli değil kargocular, paket yemek servisi sunan yemekçiler, eczacılar ve zor şartlarda kimseye yük olmamak için evlerine ekmek götüren, kıymetli işçi kardeşlerimize de minnettarız. Tabi minnettarlığımızı şükranlığımızı ne kadar ifade etsek az, memleketimizin çok kıymetli kamu ve özel çalışanları ile bunlar sadece moral ifadeleridir. Dolayısıyla bu süreç sona erdiğinde onlar için bu süreç, sadece hatıra ve hoş seda olarak kalacaktır. Bu beklenmedik salgın sürecinde onları moralize etmenin ötesine geçilmeli, örneğin 2018 seçimlerinde vaat edilen, 3600 memur katsayısı bu vesile ile gerçekleştirilmeli hatta kapsamı genişletilerek, bütün memurlarımızı içermelidir. İşte böyle olunca minnettarlık ifadelerimizin anlamı, daha da güzel olur. İşçilerimizin de asgari ücretleri emekçilerimizin de ücretleri, sosyal haklar ve diğer kazanımları arttırılmalı.”

KIDEM TAZMİNATINA DOKUNMAYIN

TES ile kıdem tazminatına ve emeklilik haklarına darbe vurulmak istendiğini belirten Sercan Gözegir, şöyle konuştu: “En çok mağdur olan kesim, işçilerin korunup gözetilmesi yerine, sembolik desteklerle daha fazla mağdur edilmiştir. Bu da yetmezmiş gibi adına TES ile en büyük kazançları olan kıdem tazminatına ve en büyük hayalleri olan emeklilik haklarına darbe vurulmak isteniyor. Epeydir dillendirilen darbe söylemi maalesef işçimizi vurmak üzere, bu yanlıştan bir an önce vazgeçin. Adını bile anmayın, hem işçinin cebine, hem hayallerine göz koyacaksınız, hem de onların pandemi sürecindeki gayretlerinden dolayı teşekkür edip yere göğe sığdıramayacaksınız. Bu ne yaman çelişki, biliniz ki bu böyle gitmez. Kıdem tazminatına ve emekliliğe dokunmayın. Emekçimizi memurumuzu daha fazla üzmeyin. Dokunmayın işçimizin alın terine, dokunmayın emeğine, dokunmayın tüyü bitmemiş yetimin hakkına, dokunmayın kıdem tazminatına...”