ESOGÜ Mimarlık Bölümü’nün Bademlik’teki binasında gerçekleşen toplantıya ESOGÜ Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşe Duygu Kaçar, Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Ayşen Çelen Öztürk, ESTÜ Mimarlık Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Başak Adar Kalkan, ESOGÜ Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Pınar Yıldız, ESOGÜ Mimarlık Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Açalya Alpan ve tezi hazırlayan Araştırma Görevlisi Elif Atıcı ile misafir olarak ESTÜ’den emekli Prof. Dr. Ertuğrul Algan’ın yanı sıra DBE Grubu yöneticilerinden Ali Akyüz, Yaşar Yastıkçı, Ahmet Atilla ve Süleyman Kara katıldı. 
Çalışma ile ilgili bir açıklama yapan ESOGÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşen Çelen Öztürk TÜBİTAK tarafından 2023-2026 yılları arasında desteklenmeye değer bulunan projeyle ilgili şunları söyledi:  “Anımsama Kutusu Deneyimi Tasarımı SOBAG araştırma projesinin ana çıktısı “VR ile Anımsama Kutusu Deneyimi Tasarımı” ile bilişsel uyarılma yaratarak hatırlama sağlayacak, bir geçmiş kent simülasyonu modeli oluşturulmasıdır. Çalışmanın özgün değeri, diğer teknolojik çalışmalardan farkı olarak siber alanın, bugünü ve geleceği inşa etmek için değil, geçmişin yapısını bugün inşa ederek geleceğe taşımak için kullanılmasıdır. Oluşturulacak sanal gerçeklik modeli, bilişsel uyarılma ile anımsamaya yol açarak belleği tazelerken, diğer taraftan alanı bilmeyen yeni kullanıcılar için, kolektif bellek, kimlik ve kültürel miras aktarımı yaparak, geçmişi geleceğe taşıyarak, belleğin sürdürülebilirliğini sağlayacaktır. 
Eskişehir Teknik Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi paydaşlığında yürütülen proje ekibi, mimarlık-tasarım, teknoloji, sosyoloji, iletişim, nöroloji, psikoloji gibi uzmanlık alanlarından araştırmacılardan oluşmaktadır. Bellek, mekan, teknoloji ve psikoloji ana araştırma başlıklarını oluşturduğu ve belleğin sürekliliğinin sağlanmasını amaç edinen çalışmada, kentlerin bireysel ve kolektif bellek ögelerinin, sanal gerçeklik ortamında üç boyutlu modellenmesi ile gerçeklik hissi oluşturarak, bireylerde bilişsel uyarılma ile anımsama yaratacak bir model geliştirilmesi hedeflenmektedir. Çalışmada, demans ve Alzheimer tedavisinde kullanılan “Anımsama Terapisi” yönteminden yararlanılacaktır. Sanal gerçeklik ortamında kullanıcıların, kentin geçmişine ait anımsama ile bilişsel uyarılma sonucu, hatıraların canlanacağı ön görülmektedir. 
Eskişehir Hamamyolu Çarşısı’nın; hamam, cami ve arasta gibi en yoğun kullanılan bölgesinden bir sokağın model olarak seçildiği projede, alanın, 1940-1980 yılları arasındaki görüntüsü sanal gerçeklik ortamında oluşturulacaktır. Çalışmanın birinci kısmında, sanal gerçeklik deneyiminin anımsamaya etkisinin ortaya çıkarılması için, kentin bu bölgesinde belirlenen tarihlerde yaşamış, 65 yaş üstü bireyler ve Alzheimer hastalarına sanal gerçeklik deneyimi uygulayarak, nitel analiz yönteminde yapılandırılmış görüşme ile onlarda gizli kalmış anı-mekan bilgilerine ulaşılması hedeflenirken, elde edilen saklı anılar ve kullanıcı deneyimleri ile “Kentsel Anımsama Kutusu” güncellenerek çalışmanın ikinci kısmında, sanal gerçeklik deneyimi kazanımlarının ortaya çıkarılması için 18 yaş üstü bireylere de, sanal gerçeklik ortamında geçmiş kent belleği deneyimi uygulanacaktır. Nicel analiz yönteminde hazırlanmış, geniş kullanıcı kitlesine yapılacak uygulama, “Kentsel Bellek Anımsama Kutusu Sergisi” içeriğinde kentlinin yoğun olduğu bir bölgede yapılarak, yaygın etkinin de sağlanması hedeflenmiştir. Geçmiş zaman deneyimi, bölgeyi bilenler için bir anımsama yaratırken, daha önce bu bölgede yaşamamış ve geçmişi bilmeyen gençler için de kültürel bellek gelişimi sağlayacaktır. 
Proje başlangıcında örnek alanda, tüm kültürel ve kentsel bellek ögelerinin bilgisi, web tabanlı dijital kentsel bellek arşivinde toplanacak, bu arşiv proje bitiminde bilginin sürdürülebilirliği kapsamında sanal müzeye dönüştürülecektir. Bu çalışmanın ana amacı ve özgünlüğü, yaş almış bireylerle yapılacak olan sanal gerçeklik uygulama deneyimi ile çağdaş yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olan siber alanın, yaş almış bireylerin geçmiş kentsel mekânları anımsamasını sağlayacak bir iletişim aracı olduğunu ortaya koymaktır. İkincil amacı ise, 18 yaş üstü bireylerde, sanal gerçeklik teknolojisi ile üretilmiş zaman-mekân ve beden deneyiminin oluşturduğu gerçeklik algısını keşfetmek ve yaşadıkları geçmiş kent-kültür deneyiminin özünü ortaya koymaktır.”