Başarılı ameliyat; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Cengiz OVALI ve ekibi tarafından geçekleştirildi. Ovalı tarafından buna benzer Kapalı yöntem ameliyatlar daha önceden başarıyla yapılmıştı. Ancak bunu diğerlerinden farklı kılan aynı hastanın 5 damarının değişmesidir. Kapalı yöntem zor bir yöntem olmasına rağmen değiştirilemeyen damar kalmamıştır.
Sarıcakaya’dan gelen 64 yaşındaki Ekrem Yeşilçam isimli hastanın ameliyatında halk arasında kapalı kalp ameliyatı olarak da adlandırılan küçük kesi (minimal invaziv) yöntemi kullanıldı. Sol meme altına yaklaşık 8 cm’lik kesi yapıldı, iman tahtası olarak bilinen kemik hiçbir şekilde kesilmedi. Kaburgalar arasından 5 damar koroner bypass ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi.
Göğüste ağrı şikâyetiyle başka bir hastaneye giden ve koroner anjiografi yapılan hastaya kalp ameliyatı olması önerilmiş. Ameliyat olduğu takdirde göğüs kemiğinin kesilmesinden dolayı işinin başına dönüşünün oldukça uzun olacağı ifade edilmiş. Bunun üzerine hastamız yazılı ve görsel basını araştırarak hastalığına çözüm aramış ve kapalı ameliyatlar hakkında bilgi edinmiş.
Ekrem Yeşilçam; kapalı ameliyat sonrası kendisini çok iyi hissettiğini söyledi ve istediğim şekilde yan yatabiliyorum, her türlü hareketimi kendim yapabiliyorum. Tüm ekibe çok teşekkür ediyorum” dedi.
Operasyonun ardından Doç.Dr. Cengiz OVALI; Kapalı bypass ameliyatının açık bypass ameliyatına göre avantajları hakkında bilgi verdi:
· Her iki yöntemde de yapılan işlem bypass ameliyatıdır. Açık bypass ameliyatında; göğüs kemiği kesildiği için göğsü sabitleştiren korse gibi cihazlar kullanılır, hastaların nefes almakla ağrıları olur ve hareketleri kısıtlıdır. Kollarıyla yukarı doğru uzanamazlar ve ağır bir yük taşıyamazlar. Sıkıntısız yan yatmaları 2 – 3 ay mümkün olmaz.
· Kapalı ameliyatlarda; ameliyatın birinci günü itibarıyla her türlü hareketi yapabilirler ve istedikleri pozisyonda yatabilirler. Hatta taburculuk sonrası evlerine araba sürerek gidebilirler. Çok daha kısa sürede normal hayatına ve işine dönebilirler.
· Kapalı ameliyatlarda yapılan cilt kesileri de açık ameliyatlarla kıyaslanamayacak kadar küçüktür ve çoğunlukla göğüs altında, koltuk altında kalmaktadır. Dışarıdan bakıldığında kalp ameliyatı olduğu anlaşılmamaktadır. Buda özellikle genç hastaların sosyal ve psikolojik durumunu olumlu yönde etkilemektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı kapalı yöntem, gün geçtikçe hastalar tarafından daha fazla tercih edilir hale gelmektedir.
· Açık ameliyatın riski neyse kapalı ameliyatın riski de birebir aynıdır. Günümüzde en iyi merkezlerde gelişen teknoloji ve artan tecrübeyle kalp ameliyatlarındaki risk % 1- 2’ lere kadar düşmüştür. Kapalı kalp ameliyatlarında kesi küçük olduğu için ameliyatta çok daha az kan ihtiyacı olmaktadır ve çok daha az enfeksiyon görülmektedir.
OVALI; son olarak şunları ifade etti:
Kapalı ameliyatlarda ileri teknoloji ürünü cerrahi aletler ve ekipmanlar kullanılmaktadır. Ayrıca ameliyatı gerçekleştiren cerrahın ve ekibinin, eğitimi ve tecrübesi operasyonun başarısı için büyük önem taşımaktadır. Kapalı ameliyatı yapan hekim; binlerce açık kalp ameliyatını başarıyla yapmış olmalı ve bunun üzerine kapalı yöntem ameliyatlar hakkında ciddi eğitimler almış olmalıdır.