Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Gonca Kılıç Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada velileri çocuk obezitesine karşı önlem almaya çağırdı.
Dr. Yıldırım, karantina günlerinin tatile girilen değil, sorumlulukların evde geçirildiği bir dönem olduğunu vurgulayarak çocukların uyku, beslenme, ders, dinlenme ve oyun saatlerinin düzenlenmesine özen gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Öğretim Üyesi Yıldırım’ın günlük rutine ilişki önerileri ise şöyle;
Çocuklar erken yatıp erken kalkmaları için teşvik edilmeli
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre çocuklarda ideal uyku süresi 8 saattir. İdeal uyku süresi sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmada anahtar role sahip faktörlerden biridir. Uyku düzeni bozulmayan çocukların ana öğün saatleri düzenli bir şekilde devam edecektir.
Çocukların tatilde de güne mutlaka kahvaltı ile başlamaları gerekli
Kahvaltı sofralarınızda tost veya sandviç yerine yumurta, peynir, tam tahıllı ekmekler, zeytin, söğüş salatalık-domates, mevsim yeşillikleri veya süt, meyve ve cevize yer verilmelidir. Reçel, çikolata, bal, pekmez gibi enerji içeriği yüksek besinler sunulmamalıdır. Yumurta, hem tok tutucu özelliğinden dolayı hem de çok kaliteli bir protein kaynağı olması nedeni ile tercih edilmelidir. Ekmek, miktarı çok abartılmadan tüketilmelidir.
Ara öğün yapmayı ihmal etmemeli
Kan şekerinin düzenli gitmesi ve metabolizmanın hızlı çalışması açısından ara öğün tüketimi önemlidir. Ancak yüksek kalorili atıştırmalıklar yerine sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilmelidir. Meyve, taze sıkılmış meyve suyu, yoğurt, süt, ayran, kuruyemişler sağlıklı ara öğünler olarak tercih edilmelidir. Ebeveynler evlerine sağlıksız, paketlenmiş, yüksek kalorili yiyecek ve içecekler almamalıdır.
Aşırı değil kararında karbonhidrat tüketilmeli
Karbonhidratlar önemli enerji ve lif (posa) kaynaklarındandır. Lifler; daha uzun süre tokluk hissi vererek, dengeli ve etkili bir beslenme sağlamaktadır. Karbonhidrat içeren besinlerin emilimi çabuktur. Kan şekerini ve insülini hızlı artırarak reaktif hipoglisemi gelişimine sebep olmakta ve daha fazla yeme arzusu ortaya çıkmaktadır. Fazla değil dengeli bir şekilde tüketilmelidir. Yağ ve şekerden zengin ve posadan yetersiz bir beslenme alışkanlığı sonucunda şişmanlık gelişmektedir. Patates, bulgur pilavı, makarna, pirinç pilavı tüketimi azaltılabilir; tam buğday ekmeği tercih edilebilir. Tatlı tüketmek istenildiğinde meyve ya da meyve ile tatlandırılmış veya sütlü tatlılar tüketebilir.
Sebze ve meyve tüketimi önemli
Taze sebze ve meyveler genellikle daha fazla çiğnenerek ve uzun sürede yenmektedir. Emilim ve sindirimleri daha geç olduğu için doygunluk hissi daha uzun süre devam etmektedir. Mineraller ve vitaminler bakımından da zengin olduklarından hastalıklara karşı direncin oluşumunda rol oynarlar. Ayrıca kaliteli posa kaynaklarıdır. Posalı besinlerin çiğneme süresi uzun, mide boşalma hızı ise yavaştır. Bunun için daha az besin tüketilmesini sağlarlar. Ayrıca barsak hareketlerini arttırarak dışkı hacmini de arttırmaktadır. Günde 4-5 porsiyon mevsimine uygun meyve ve sebze tüketilebilir.
Su içmek ihmal edilmemelidir
Metabolizmanın düzenli çalışması ve yağ yakımını sağlayabilmek için su tüketimi önemlidir. Günde 8-10 bardak su tüketilmelidir.
Hareket mutlaka arttırılmalı. Çocukların gün içindeki derslerinden arta kalan zamanlarında tablet ve bilgisayar kullanımı sınırlandırılmalı, dinlenme ve oyun zamanlarını nasıl geçireceği ile ilgili seçenekler oluşturulmalıdır. Ebeveynler ile birlikte yapılabilecek keyifli etkinlikler planlanarak evde oldukları sürecin daha kaliteli geçirilmesi sağlanmalıdır. Aerobik, dans, ip atlama, yoga evde yapılabilecek basit egzersiz türleridir. Çocuğun zorlanmayacağı 15-20 dakikalık egzersiz planları oluşturmak gün boyu daha fazla kalori yakmasını ve daha enerjik hissetmesini sağlayacaktır. Ayrıca egzersizin beynin hafıza ve karar verme ile ilgili bölgesini geliştirdiği unutulmamalıdır.