Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Ali Ulu ve Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Mahsuni Ilgın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle ortak bir açıklama yaptılar.

Ulu ve Ilgın, 8Mart’ın kadınlarımızın insanlık tarihi ile birlikte başlayan mücadelesinin 1857 yılında büyük can kayıpları ile bedel ödedikleri günün anması olduğunu vurguladılar.

Ortak açıklamada şöyle denildi:

“Kadınlarımız aile içi annelik görevinin yanı sıra çalışma hayatına dahil olduğu günden beri erkeklerin dünyası içerisinde sayısız engelle karşılaşmışlardır.  İnsanlık dışı şartlarda çalışmaya zorlanmışlar, çok uzun çalışma saatlerine ve düşük ücretlere mahkum edilmişlerdir. Bu duruma direnen emekçi kadınlarımız fabrikalarda yakılarak,  şiddete maruz bırakılarak ve işten atılarak cezalandırılmış ancak sessiz kalmamışlardır.

Yaklaşık 200 yıl öncesinde büyük bedel ödeyerek seslerini duyurmaya çalışan kadınlarımızın istekleri bugün bile yerine getirilmemiştir.

Kadınlarımız hala düşük ücrete mahkum edilmekte, iş bulmakta zorlanmakta, iş yerlerinde istismara uğramaktadırlar.

Oysa yüzlerce yıl önce Hz. Ali ‘Kadınlara saygılı olun, çünkü o insanlığın anasıdır’ diyerek kadınlarımıza saygı olmadan ‘insanlık’ kavramının olmayacağını vurgulamıştır. Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’nin ise ‘Kadınlarını okutmayan bir millet yükselemez’ diyerek kadınlarımızın cehalete ve karanlığa mahkum eden gerici zihniyete karşı olduğunu görebiliriz. Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ise ‘Kadınları geri bırakan toplum geride kalmaya mahkumdur’ demiştir.

Günümüzde bile geri kalmış toplumlarla refah düzeyi yüksek toplumların, kadın cinayetlerinin olduğu toplumlarla özgür yaşamın  olduğu toplumların, yöneten toplumlarla yönetilmeye mahkum kalmış toplumların arasındaki fark Hz. Ali’nin, Hacı Bektaş Veli’nin ve Atatürk’ün sözlerinde görülmektedir.

Bizler önderlerimizin sözleri ışığında dün olduğu gibi bugün ve gelecekte kadınlarımızı baş tacı etmeye devam edeceğiz. Kadınlarını karanlığa mahkum eden topluluklara da ışık olmaya devam edeceğimiz gibi ezilen kadınlarımızın yanında olacağımıza söz veriyoruz. 

Son olarak tanımadığı bir psikopat tarafından öldürülen Ceren Özdemir, çocuğunun gözü önünde öldürülen Emine Bulut ve son bir yılda öldürülen yaklaşık 500 kadınımız adına herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. “