DSP Genel Başkan Yardımcısı ve DSP Gölge Kabine/Gençlik ve Spor Bakanı Dilara Tambova, 19 Mayıs mesajında şu ifadelere yer verdi; "Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı, ülkemizin kurtuluşu açısından en büyük adımlardan birisidir. Vatanımızın kurtuluş ve yeniden var oluş destanı, o ilk adımla başladı. 19 Mayıs’ın, tarihi öneminin ise gençlik üzerinden vurgulanması da ayrıca anlamlıydı. Atatürk’ün, sadece cephe dehası olan bir asker olmadığı; gençliğin, geleceğimizin güvencesi olduğunun bilinciyle yarattığı milli ve manevi birleştirici güç çok önemlidir. Onun aynı zamanda ne kadar öngörülü, bir millet yaratmanın her türlü inceliğine haiz, üstün zekâsı olan, büyük bir lider olduğunun da açık bir göstergesiydi.

Bir milletin var olması ve ayakta kalabilmesi için; gençliğin önemsenmesi ve iyi eğitilmesi, ileriye dönük yeni nesillere aktarılacak olan milli ve kültürel birikimlerin gençlere aşılanması gerektiği düşüncesiyle; onlara, tarihi bir metin olan “gençliğe hitabeyi” bıraktı. Ve o tarihi konuşmada, Türk İstiklal ve Cumhuriyetini, yani ülkemizin geleceğini Türk Gençliğine emanet etti.

19 Mayıs’ın, gençliğimize bayram olarak ithaf edilmesi; Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanması ise gurur verici ve aynı zamanda çok düşündürücüdür. Atatürk’ün, vatanı kurtarma telaşı ve yıkım günlerinde bile öngördüğü, gençlik olamadan tarih yazılamayacağı; çünkü biriktirilen kültürel mirasın, gençler tarafından yaşatılacağı bilinci, bugünkü konforlu yöneticilerimizde ne yazık ki yoktur.

Aradan geçen bir asırlık sürede bile, yeni neslin önemini kavrayamamış ve onlara aydınlık bir gelecek vaat etmekten çok uzak bir ülke durumundayız.  Gençlerimiz; eğitim görebilmek için, en önemli ihtiyaçları ve hakları olan barınma sorununu giderememekte ve bu yüzden çeşitli yapıların eline düşmekteler. Ne yazık ki aydınlık düşüncelerle dolu olması gereken genç zihinleri, buralarda karartılmaktadır. Adına cemaat ve tarikat denen bu gibi yapılar, gençlerimizi ve hatta çocuklarımızı dahi heba etmişlerdir.

Maddi imkânsızlıklardan ötürü bu yapıların ağına kolayca düşen gençlerimizin, buralarda bambaşka eğilimlere yöneltildiği acı bir gerçekliktir.  Bu gençlerin beyinleri, milletimizi ileriye taşıyacak fikirlerle dolu olması bir yana; vatan ve millet düşmanı haline getirilmiş, ileriki yaşlarda ve çeşitli mesleklerde olanlar, devlete karşı illegal girişimlerde bile bulunmuşlardır. Buradan çıkarılacak en büyük ders; devletin kapsayıcı ve cemaatlerden büyük olması geren kanatları, hep bu gençlerin üzerinde olmalı ve onları kucaklamalıdır.

15 Temmuz gibi acı tecrübeleri yaşamış bir millet olarak, devleti ve gençleri kimlere emanet edeceğimizi çok iyi bilmeliyiz. Bu nedenle, Gençlik ve Spor Bakanlığının üstlendiği sorumluluk zannedildiğinden çok daha fazladır. Gençlerin sağlıklı ve güvenilir ortamlarda yetiştirilmesi ve onların geleceğe umutla bakması sağlanmalı; sadece devletine güvenen ve hiçbir defakto yapıya tevessül etmeyen aydınlık bir nesil inşa edilmelidir. Bu duygu ve düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyorum"