Yazın sıcak havalarla baş edebilmenin en keyifli ve eğlenceli yolları arasında deniz ve havuz kenarlarında geçirilen zamanlar geliyor. Bol güneşli günlerde serin suların tadını doyasıya çıkarırken dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de göz sağlığı…

 Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Op. Dr. Özgür Gözpınar ‘güneşten gelen UV ışınları cildimize olduğu kadar gözlerimize de zararlı etkilerde bulunabiliyor. Güneş ışınlarına direkt maruz kalmak katarakt, sarı nokta hastalığı (maküla bozukluğu) ve kuş kanadı (pterjium) gibi göz hastalıklarına yol açabiliyor. Bu yüzden havuz ve deniz kenarında mutlaka %100 UV filtreli güneş gözlüğü ve siperli şapka kullanılmalı. Ayrıca sudan yansıyan ışınların UV etkisinin daha fazla olduğu ve güneş ışınlarının dik geldiği 10:00-16:00 saatleri arasında güneşlenmekten kaçınılması gerekiyor’ diyor.

Havuz suyundaki kloramin, gözlerde alerjiye neden olabiliyor

Havuz ve deniz kullanımı sırasında hem alerjik hem de enfeksiyon kaynaklı konjonktivitler oluşabiliyor. Denizde tuzlu suda gözleri açmak alerjik reaksiyonları artırabilirken, havuzda klor ve diğer kimyasallar alerjiye neden olabiliyor. Havuzda alerji oluşturan klorun kendisi değil yağ, kir ve idrarla temasından oluşan kloramin… Havuzların PH değerleri genelde 7,2-7,8 arasındadır. PH değerinin 7,2 altına düşerek asidik tarafa kayması da gözlerde tahriş yapabiliyor. Ayrıca yüzümüze sürdüğümüz güneş koruyucu kremlerin ovuşturarak ve su ile gözümüze temas etmesi sonucu, kimyasal alerjik konjonktivit oluşabiliyor. Enfeksiyonlara gelince, havuzda özellikle dezenfektanlara dayanıklı Adenoviral Keratokonjonktivitler oluşabiliyor ve kornea hasarıyla görme kaybına kadar varabiliyor.

Havuz ve denizde gözlük kullanımı

Günlük hayatta gözlük kullanan çoğu kişi, havuz ve deniz kenarında kontak lenslerin daha fonksiyonel olduğunu düşünerek lens kullanabiliyor. Seiko Optik Türkiye Göz Sağlığı Danışmanı Op. Dr. Özgür Gözpınar kontak lensler ile havuza ve denize girmenin zararlı sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. ‘Enfeksiyon ajanları kontak lenslerin yüzeyine tutunarak ağır sonuçlara varabilen enfeksiyonlara sebep olabilirler. Suyun içinde gözleri deniz gözlüğü olmadan açmak, hem lensin düşmesine hem de enfeksiyonlara yol açabilir. Bu yüzden kontak lens ile deniz ve havuz kullanımından kaçınılmalıdır. Deniz kenarlarında fotokromik olarak bilinen, en basit tanımla gün ışığında koyulaşan, kapalı ortamda ise rengi açılan optik camlı gözlükler tercih edilmelidir’ diyor. Seiko Optik’in fotokromik gözlük camları, güneş gözlüğü görevi görerek, özellikle yaz aylarında numaralı gözlük kullananlar için ideal bir kullanım sağlıyor. Seiko Sensity, sıcaklık, nem ya da UV seviyeleri ne olursa olsun merceğin renk tonunu sabit tutan akıllı ‘Stabilight Technology’ kullanarak, gözlüğün renk tonunu hassas bir şekilde ayarlıyor. 30 saniyede normal camdan güneş gözlüğü tonlarına geçiş yapabilen tasarımıyla, içinde bulunulan ortama hızla ve hatasız bir şekilde uyum sağlıyor. Kapalı ve açık ortamlarda gözleri ışığa fazla maruz kalmaktan koruyor. Seiko Sensity, ileri fotokromik teknolojisiyle kusursuz tasarımı birleştirerek, güneş çıktığı andan itibaren konforlu bir şekilde görüşe yardımcı oluyor.