Gazi Mustafa Kemal Atatürkün birebir ölçülerindeki üç görseli, cumhuriyet yürüyüşü görseli, büyük ebatta Türk Bayrağı ve Atatürk pankartlarının açıldığı etkinlikte çocuklar ve gençlere yönelik Atatürk’ün veciz sözlerinin bulunduğu sözlerin yazıldığı çekiliş yapıldı. Kazananlara nutuk ile cumhuriyet bilekliği hediye edildi. Açılan anı defterine de Eskişehirliler duygularını kendi el yazılarıyla yazdılar. Marşlar ve zafer türkülerinin çalındığı programa katılım oldukça yüksekti. Eskişehirliler görsellerle beraber yada önünde fotoğraf çekmek için kuyruk oluşturdu. Etkinlik açılışında Eskent Başkanı Gürol Yer şu konuşmayı yaptı. Yer, “Bugün Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş savaşı ve sonraki süreçlerin şehitleri, gazileri ve kahramanlarının emaneti, Büyük Türk Milletinin geleceğinin teminatı Cumhuriyetimizin 99. Yılını kutluyoruz. Büyük Türk Milletine mensubiyetin şuuruyla, vatanın mukaddes topraklarının kafir çizmeleriyle çiğnendiği,mukaddes mekanlarına keferelerin ayak bastığı günlerde, geldikleri gibi giderler diyebilecek kadar inançlı, yokluklar, imkansızlar içinde yorgun, bitkin ve bitap bir milleti ayağa kaldırıp, yanına alarak yedi düvele meydan okuyacak kadar azimli hiçbir olumsuzluktan bıkmadan, bırakmadan, pes etmeden mücadeleyi devam ettirip sonunu zafere ulaştıracak kadar bilinçli Ulu Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahramanlarını, yol arkadaşalrını gün vesilesiyle rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz. Aziz hatıraları baki, davaları daimdir. Yolunun yolcusuyuz, ışığının aydınlığında, şuurunun farkında, azminin kararlılığındayız. Dün olduğu gibi bugünde bedbahtlık peşinde olanları biliyoruz, görüyoruz. Atamızı, Cumhuriyetimizi, emanetlerini, hatırasını kabullenmeyenler, korkanlar, düşmanlık edenler bizim için yok hükmündedir, çabaları beyhudedir. Cumhuriyet Büyük Türk Milletinin genetiğine işlemiştir, Benliğine yerleşmiştir. Vazgeçirmek, unutturmak yada pes ettirmek mümkün değildir. Buradan, Bir cumhuriyet kenti ve kalesi olan Eskişehirden sesleniyoruz. Hepimiz Atatürk yolunun yolcusu, devrimlerinin bekçisi, ışığının aydınlananıyız. Son nefes, son nefer kalana kadar ve Türklük varolduğu müddetçe bu topraklarda, bu diyarlarda Türkülerimiz söylenecek, marşlarımız haykırılacak ve Türk çocukları şehitlerin, gazilerin, vatan sevdalılarının emanetlerine ne pahasına olursa olsun sahip çıkacaktır. Bu davaya and olsun, yemin olsun, Bundan atalarım emin olsun. Bizler yedi yaşımızda sabahın seherinde varlığımız Türk varlığına armağan olsun derken, Dimdik duruyorduk şimdide başımızı eğmeden gururla diyoruzki… Ne Mutlu Türküm diyene, Ne Mutlu Mustafa Kemalin neferiyim diyene…”