ESM (Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası), BTS (Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası) ve Tarım Orkam-Sen (Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası) ortak düzenlediği panelde çalışma hayatı konuşuldu.

Üç sendika olarak ortak bir basın açıklaması yaparak, 14 Ekim'de yaşanan maden faciasında yaşamını yitiren 43 maden işçisi anıldı. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen grizu patlaması sonucunda 43 maden işçisinin hayatını kaybettiğini hatırlatan ESM Eskişehir İl Temsilcisi Uygar Kurtcu, iş cinayetlerine dikkat çekti. Türkiye’de iş cinayetlerinin sadece maden sektöründe değil, inşaat, yol, tersane ve birçok endüstriyel alanda her gün işçilerin yaşamını kaybetmesiyle devam ettiğini belirten Kurtcu, "ILO’nun 2015-2021 verilerine göre imalat sanayi, inşaat ve madencilik sektörleri 100.000 işçi başına ölümlü iş kazası oranında Türkiye dünya dördüncüsü ve Avrupa birincisidir." dedi.

8 AYDA 1255 İŞÇİ ÖLDÜ

İnönü Belediyesi'nden ilçeye yeni bir park daha İnönü Belediyesi'nden ilçeye yeni bir park daha

2023 yılının ilk sekiz ayında (Ocak’ta 116, Şubat’ta 195, Mart’ta 130, Nisan’da 123, Mayıs’ta 146, Haziran’da 161, Temmuz’da 183 ve Ağustos’ta 201 olmak üzere) en az 1255 işçinin hayatını kaybettiği bilgisini paylaşan Kurtcu, "Bu sayı demek oluyor ki; ülkemizde günde en az 5 işçi hayatını kaybediyor." diye konuştu.  Her yıl ortalama iki bin kişinin göz göre göre iş cinayetleri ile aramızdan koparıldığını ifade eden Kurtcu şunları söyledi: "Kaza değil, cinayet diyoruz. Çünkü çalışma yaşamı özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kayıt dışı, güvencesiz, esnek çalıştırma, kuralsızlaştırma gibi emek düşmanı politikalarla bir bataklığa dönüştürülmüştür. Ne için? İşverenlerin kar hırsı için, emeğin daha fazla sömürüsü için.. Bugüne kadar başta Soma, Kozlu, Karadon, Ermenek, Torunlar olmak üzere yüzlerce, binlerce örnek iş cinayetlerinin kaynağında işçilere,  emekçilere 19. yüzyılın kölelik koşullarının dayatıldığı bataklığın yattığını fazlası ile ispatlamıştır."

KATLİAMLAR FITRAT, GÜVENLİK ÖNLEMLERİ MALİYET OLARAK GÖRÜLÜYOR

İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin “maliyet”, yeterince denetim yapmanın “gereksiz”,  işçilerin; işverenin kar hırsı –üretim zorlaması hedeflerine ulaşması gereken “köleler” olarak görüldüğünü dile getiren Kurtcu, şöyle konuştu: "Yaşanan katliamlar 'fıtrat,  kader' denilerek geçiştirilmekte katliamların gerçek sorumluları cezasız kalmakta, yıllarca süren davalarda yargılanan bir kaç kişiye ise adeta ödül gibi cezalar verilmektedir. Hatta, Soma Davası’nda tutuklu sanık kalmamışken davanın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı ve Can Atalay’ın hala hapishanede olması siyasi iktidarın cezasızlık politikalarıyla yakından ilgilidir. Çalışma hayatını daha fazla kuralsızlaştıran, çalışanları korumasız bırakan emek düşmanı sistem yapısal olarak işçi cinayeti, meslek hastalığı üreten bir sistemdir. Tek çözüm işçi cinayetlerini yaratan emek karşıtı bataklığı kurutmaktan geçmektedir. KESK olarak işçi cinayetleri ile aramızdan koparılan tüm işçileri, emekçileri saygı ile anıyor, emek düşmanı sisteme karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz."

Editör: Mustafa YILDIRIM