Çelik, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: “Yıllar önce ‘Eskişehir ne kentidir diye sorulduğunda ‘öğrenci kenti’ denirdi. Orhan Oğuz’ların, Yılmaz Hoca’ların ve nice bilim insanının emek ve çabalarıyla bu payeyi alan kentimizde üniversite sayısı artınca ‘Üniversite Kenti mi oluyoruz’ demiştik. Özel üniversitelerin eksikliğini hissettiğimiz Eskişehir adına heyecanlanmıştık. Elbette öyle olmadı… Eskişehir ile, bilim ile, akademi ile hesaplaşırcasına bu gözde kurumların içi boşaltıldı. Liyakatten yoksun atamalar geleceğimizi kararttı. Böl, parçala, yok et mantığıyla bölündükçe çoğalmadık, bölündükçe yok olduk! Döner sermayesi elinden alınan hocalarımız ev taksitini, çocuğunun özel okul parasını ödeyemez hale geldi. Ödenek bulamayan, harcırah alamayan hocalarımız kıymetli birikimlerini kullanamaz oldu.”

Kendi koltuklarından endişe ediyorlar
“Üniversiteleri, şehirden uzaklaştırdılar. Kentte bayram havası estiren mezuniyetlerin tadı yok. Öğrencinin yan yana gelmesinden, iki eleştirel pankart açmasından korkuyorlar. Öğrencinin geleceğinden değil, kendi koltuklarından endişe ediyorlar.”
Akademi özgür, üretken ve saygın olacak
“Kente baharı getiren Bahar Şenliği artık yok. Öğrenci kulüplerinin çoğu atıl… Gençlerde heves bırakmadılar. Moda Tasarımı öğrencilerinin mezuniyet defilesi yok… Mezunların Pilav Günleri yerleşkede değil, kafelerde yapılıyor. Eskişehir için ‘kampüs gibi kent’ denirdi. Kampüsler, şehrin en özgür alanlarıydı… Oysa son yıllarda ‘gözetleme alanına’ döndü. Bunu değiştireceğiz. Millet İttifakı’nda akademi özgür, üretken ve saygın olacak. Üniversiteleri il başkanları, sendika temsilcileri, özel yetkiyle atanmış tecrübesiz şahıslar değil rektörler, dekanlar, genel sekreterler yönetecek.”