Genç İHH Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Atmaca, İsrail’in Filistin Devleti üzerine uyguladığı baskı, şiddet ve işgali tanımadıklarını ve İsrail rejimi ile yapılan işbirliğini kabul etmediklerini açıkladı.
Orta Doğu’da yaşanan sorunlara ve İsrail-Filistin arasında bulunan işgal çatışmalarının ele alındığı açıklamada, Genç İHH Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Atmaca Türkiye ve İsrail arasında yaşanan siyasi yakınlaşmaya tepki gösterdi. Atmaca, İsrail’in uzun yıllardır Filistin halkına ve topraklarına yönelik sayısız saldırıda bulunduğunun hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bugün geldiğimiz noktada Filistin topraklarının neredeyse tamamı, apartheid İsrail rejiminin işgaline uğradı. Kurulduğu günden itibaren bölgedeki hak ihlallerine devam eden İsrail, uluslararası hukuku ayaklar altına alarak bölgede bitmek bilmez bir kriz sarmalı üretmiştir. Bu kriz, sadece Filistin toprakları ile de sınırlı kalmamış; dalga dalga tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüse dönüşmüştür.”
“12 YILDIR HUKUK
MÜCADELESİ SÜRDÜRÜYORUZ”
2010 yılında Mavi Marmara isimli Türk yardım gemisine İsrail tarafından yapılan saldırıyı da hatırlatan Atmaca, 12 yıldır hukuk mücadelesi sürdürdüklerinin altını çizdi. Atmaca, şu şekilde konuştu: “Siyonist işgal çeteleri, sadece Filistin için değil; Türkiye içinde bir güvenlik sorunudur. 2010 yılında insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, uluslararası sularda yaptıkları hukuksuz saldırı ile 9 vatandaşımız şehit edilmiş, 1 kişi 4 yıl boyunca komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. 56 insani yardım gönüllüsü de, ağır bir şekilde yaralanmıştır. Bu saldırı sonrasında yaşanan süreçte Mavi Marmara Derneği olarak tam 12 yıldır süren hukuk mücadelesine başladık. Ailelerimiz ve arkadaşlarımız adına ulusal ve uluslararası mecralarda yaptığımız kişisel başvurulara, gayri hukuki şekilde engel olunmaya çalışıldı. Yaşanan bunca sıkıntının ve hesabı hala sorulmamışken ve bu hukuksuz saldırının üstüne, Türkiye devleti yöneticilerinin işgalci apartheid rejimi İsrail ile başlattığı siyasi yakınlaşmayı anlamakta güçlük çekiyoruz.”
“GELİN BU YANLIŞTAN DÖNÜN”
“Bu süreçte apartheid İsrail güçleri, Türkiye’ye onlarca söz verdi, ancak bu sözlerin hiç biri tutulmadı” diyen Atmaca, son olarak şunları söyledi: “Gazze’de hala devam eden karadan ve denizden ambargonun kaldırılması, Kudüs’te bulunan Müslüman nüfusun taciz edilmesinin durdurulması, İslam dininin kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa’daki saldırıların önlenmesi ve Filistinlilere seyahat/ din özgürlüğü tanınması gibi yerine getirilmeyen onlarca söz verildi. Türkiye’nin de milli güvenliğini tehdit eden çeteleri ve örgütleri fonlayan, 15 Temmuz Darbe girişiminin bir tarafgiri, Ortadoğu’daki kronikleşen birçok problemin esas tetikleyicisi olan bu yapı ile siyasi yakınlaşmanın daha büyük problemlere kapı aralayacağına inanıyoruz. Gelin bu yanlıştan yol yakınken ayrılın. Kendi vatandaşlarının hukuki mücadelesi hala devam ediyorken bu tür bir yakınlaşmanın, ülkemizdeki adalet sistemini de olumsuz etkileyeceğini iyi biliyoruz.”