İyi Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuuoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığını’na  12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi verdi.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan bu yana geçen 96 yıllık süre içerisinde, bir kısmı Osmanlı İmparatorluğundan miras kalan bir kısmı da “ Cumhuriyetin Kuruluş İdeolojisine” yönelen terörizm tehditleriyle karşı karşıya kaldığını ifade eden milletvekili Kabukcuoğlu Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifinin genel gerekçelerini şöyle açıkladı:

“O tarihten bugüne kadar ödün vermeden yürütülen mücadelede 10 binlerce yurttaşımız  şehit düşüp, gazi olmuştur.

 Türk gelenek ve kültürel yapısı itibariyle ‘şehit’ ve ‘gazi’ kavramları, birçok diğer milletten ve devletten farklı olarak, Türk insanının düşüncesinde ve gönlünde  ayrı bir makam teşkil etmektedir. İnsanlar hayatları boyunca çalışarak pek çok rütbe ve unvan elde edebilirler. Ancak şehitlik ve gazilik unvanının diğerlerinden önemli bir farkı vardır. Şehitlik ya da gazilik unvanını elde eden kişi hayatını ortaya koymuştur. Bu rütbeler hayat karşılığında elde edilir. İnançla kazanılır. Hem Hakk’ın hem de halkın nezdinde bu rütbelere erişmek büyük bir mazhariyettir.

 Bu kanunda ölenler, hayatını kaybedenler, yaralanan, engelli hale gelen ve malul olan olarak bahsedilenler; bu vatan için mücadele edenlerdir. Manevi açıdan kutsal olan şehitlerimiz ve gazilerimiz, korunması gereken değerlerin başında gelir. Hemen hemen her Türk ailesinde yakını şehit düşmeyen veya gazi olmayan kimse kalmadığı bilinmektedir. Vatanın bütünlüğü ve bölünmezliği uğrunda şehit düşenlerin, gazi olanların maneviyatlarının toplumda en iyi şekilde korunması gerekliliği, yasalarımızı düzenleyenler için de bir geçerlidir.

 Şehit ve Gazi kavramları Türk Milleti için büyük önem taşımaktadır. Yazılı hukuk sistemini benimsemiş Türk Hukuku’nda ‘şehit’ kavramının tanımlayan, kimlere ‘şehit’ denileceğini ortaya koyan bir kanun bulunmamaktadır. Şehit; Devletimizin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozma, vatandaşlarımızın  temel hak ve hürriyetlerini yok etme çabasında olan terör örgütlerine ve düşmana karşı ülkenin savunulması sırasında hayatını kaybedenler için kullanılan bir kavramdır. ‘Şehit’ kavramı askeri bir özellik taşır, ancak terör eylemleri nedeniyle hayatlarını görev sırasında veya görevden dolayı kaybeden yargı mensubu, asker, polis ve kamu görevlilerinin de ‘şehit’ olarak nitelendirildiği görülmektedir.        

Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olanlar bu faaliyetlerinden dolayı hayatını kaybettiklerinde, devlet kurumları ve toplum nezdinde teamülen şehit, yaralanan ise gazi  olarak görülmektedir. Aynı durum terör eylemi sırasında, bu terör eylemine maruz kalan sivil vatandaşlarımız içinde geçerlidir.

 Devleti yöneten ve yasa koyuculardan sadece saygı bekleyen  şehitlerimize ve gazilerimize, en başta hukuki düzlemde bu saygıyı ve minneti göstermeliyiz. Çocuklarını şehit vermiş insanlara verilecek hiçbir şey, şehit çocuklarını geri getiremeyeceğine göre, şehit yakınlarının da devletten ve devlet adamlarından tek beklentisi şehitlerine her düzlemde saygı gösterilmesidir. Aksi söz konusu olduğunda şehit yakınlarının ve gazilerimizin manevi açıdan çökmeleri söz konusu olacaktır.

 Bu kanun teklifindeki amaç; ülkemizin birliği, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve barış dolu bir gelecek adına terörle mücadelede ve terör eylemine muhatap olmaları sonucu vefat eden vatandaşlarımızın şehit ve yaralanan vatandaşlarımızın ise gazi ünvanlarının, hakettiği gibi, /4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunundaki metinlerde yer almasıdır.”

İyi Parti Eskişehir Milletvekili Dr. Arslan Kabukcuoğlu’nun TBMM Başkanlığına verdiği Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi şöyle:

TERÖRLE MÜCADELE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “yaralanan, engelli hâle gelen, ölen veya öldürülenler” ibaresi “gazi veya şehit olanlar” şeklinde, (a) bendinde yer alan “Malul olanlarla, ölenlerin” ibaresi “Gaziler ile şehit olanların” şeklinde, “öldürülmeleri halinde” ibaresi “şehit edilmeleri halinde” şeklinde, “malül olanlar ile ölenlerin dul ve yetimlerine” ibaresi “gazi olanlar ile şehit olanların dul ve yetimlerine” şeklinde; (b) bendinde yer alan “malul olanların kendileri, ölenlerin” ibaresi “gazi olanların kendileri, şehit olanların” şeklinde, “aylık alan maluller ile hayatını kaybedenlerin” ibaresi “aylık alan gaziler ile şehit olanların” şeklinde; (e) bendinde yer alan “Malûl olanlar ile ölenlerin dul ve yetimleri” ibaresi “Gaziler ile şehit olanların dul ve yetimleri” şeklinde, “Malûl olanların eksilen vücut organları” ibaresi “Gazi olanların eksilen vücut organları” şeklinde, (h) bendinde yer alan “hayatını kaybedenlerin veya bu fıkra kapsamında malul olması” ibaresi “şehit olanların veya bu fıkra kapsamında gazi olmaları” şeklinde, (i) bendinde yer alan “hedef alınarak hayatını kaybedenler ile yaralanan veya engelli hâle gelenlerden” ibaresi “hedef alınarak şehit veya gazi olanlardan” şeklinde, “aynı sebeplerle hayatını kaybedenlerin veya bu fıkra kapsamında malul olması sebebiyle” ibaresi “aynı sebeplerle şehit olanların veya bu fıkra kapsamında gazi olmaları sebebiyle” şeklinde; (j) bendinde yer alan “hayatını kaybettikleri, yaralandıkları veya engelli hâle geldikleri” ibaresi “şehit veya gazi oldukları” şeklinde, “hayatını kaybedenlerin veya bu fıkra kapsamında malul olması” ibaresi “şehit olanların veya bu fıkra kapsamında gazi olmaları” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 2- 3713 sayılı Kanunun geçici 11 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “malul olanların kendileri, hayatını kaybedenlerin ise” ibaresi “gazi olanların kendileri, şehit olanların ise” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- 3713 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “malul olanların kendileri, hayatını kaybedenlerin ise” ibaresi “gazi olanların kendileri, şehit olanların ise” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.  

MADDE 5- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.