Türk Büro Sen Eskişehir Şubesi başkan yardımcısı Kadın Komisyonu Başkanı Arzu Yılmazalp, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir açıklama yaparak kadın istihdamının her yıl gerilediğini söyledi.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününü,  yine buruk, kadının eğitim ve çalışma hakkından tutun da en temel hak olan yaşam hakkına kadar uzanan baskılara ve şiddete maruz kaldığı bir dünyada kutlamak durumda kaldıklarını vurgulayan Yılmazalp, “Emek örgütü olarak biz, bu günün kadınlarımızın çalışma hayatında, özellikle kadın olmasından kaynaklanan sorunlarının kamuoyu önünde tartışıldığı ve çözümler üretildiği bir gün olmasını arzu ediyoruz” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’nin nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişiye yükseldiğini belirten   Türk Büro Sen Eskişehir Şubesi başkan yardımcısı Kadın Komisyonu Başkanı Arzu Yılmazalp açıklamasında şunları dile getirdi:

“Erkek nüfus 41 milyon 721 bin 136 kişi olurken, kadın nüfus 41 milyon 433 bin 861 kişi oldu. Toplam nüfusun yüzde 50,2’sini erkekler, yüzde 49,8’ini ise kadınlar oluşturuyor.

Kasım 2019'da, iş gücüne katılma oranı  0,5 puan azalarak yüzde 52,5'e geriledi. Erkeklerde iş gücüne katılma oranı 0,8 puanlık düşüşle yüzde 71,6'ya, kadınlarda 0,2 puanlık azalışla yüzde 33,9'a geriledi.

Kadın istihdamı ne kamu da ne de özel sektörde istenilen noktaya gelmediği gibi, her yıl kadın istihdamı daha da düşmektedir. Yapılan anketler işverenlerin özellikle evli ve çocuk sahibi olan kadınlar ile çalışmak istemediklerini ortaya koymaktadır. Bu konuyla ilgili olarak Hükümet acil tedbirler almalı, kadın istihdamını artırmak için işverene prim ve vergi desteği sağlamalı, yine kadınların rahatlıkla işe gitmeleri için kreş imkanı sağlamalıdır. Bu imkanlar sağlanmadığı sürece kadınlarımız çalışma hayatında istediğimiz noktaya asla ulaşamayacaklardır.

KADINA ŞİDDETİN CEZALARI DAHA DA ARTIRILMALIDIR

Ülkemizin bir diğer kanayan yarası olan kadına şiddet konusudur. Her yıl yüzlerce kadın, hatta çocuk yaşta sayılan genç kız yakınları tarafından (baba, abi, eş) fiziksel ve psikolojik şiddete uğramakta, devlet tarafından alınan önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda ise maalesef hayatlarını kaybetmektedirler. Devlet koruması altındayken dahi hayatını kaybeden kadınlarımızın sayısı azımsanamayacak kadar yüksektir.

Devletimiz kadına şiddet konusunda, yeni çalışmalar yapmalı gerekli görülmesi halinde yasal düzenlemeler yapılmalı ve kadına şiddet suçlarının cezaları daha da yükseltilmeli, hafifletici sebepler tamamen kaldırılmalıdır. Cezaların artırılmasının yanı sıra, emniyet güçlerimize kadın ve şiddet eğitimi verilmeli, kadınların yardım çığlıklarına anında müdahale edilmelidir.

ÇALIŞMA HAYATINDA YER ALAN KADINLARA KOLAYLIK SAĞLANMALI

Çalışma hayatında kadınlar, erkek çalışanlara göre daha fazla mobbinge uğramaktadır. Psikolojik şiddet ile başa çıkamayan bir çok kadınımız bu sebeple çalışma hayatını bırakma yolunu seçmektedir. Konuyla ilgili olarak, mobbing eğitimleri artırılmalı ve kadınlara hakları öğretilmelidir. Aktif olarak çalışma hayatında yer alan kadınlara devletimiz tarafından avantajlar sağlanmalıdır.

Özellikle özel sektör istihdamında erkek nüfusun tercih edilmesi, kadınları eve bağlayan önemli bir konudur. Devletimiz bu konuda da önlemler alarak, kadınların özel sektör ve kamu da tercih edilen işgücü haline gelmesini sağlamalıdır.

Yine Endüstri 4.0 ile ilgili öngörülerde, bir çok mesleğin artık robotlar tarafından yapılacağı işsizliğin ciddi oranda artacağı ve en çok kadınların işsiz kalacağı ifade edilmektedir.

Maalesef ki Endüstri 4.0 kaçınılmaz bir gerçektir ve ülke olarak bu konuda bazı önlemler almamız gerekmektedir. Kadınların eğitim hakkının korunması, erken yaşta evliliklerin sonlandırılması, kız çocuklarının özellikle geleceğin meslekleri denilen bilgisayar – otomasyon sistemleri üzerine eğitim almalarının sağlanması alınacak temel önlemlerden bazıları olacaktır.

Türk Büro-Sen olarak, çalışma hayatında kadınlarımızın yer aldığı, toplum içerisinde değersizleştirilmeyen, en yakınları tarafından şiddete maruz bırakılmayan ve eğitim ve yaşama hakkı başta olmak üzere, tüm haklarının korunduğu bir 8 Mart olması temennisi ile, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarız.