HAKİŞ Konfederasyonu “Çalışma Hayatı ve Sendikal hayatta kadın” konulu bir eğitim programı gerçekleştirdi.
Eğitim programında konuşan Hak İş il başkanı ve Hizmet İş Sendikası il başkanı Ayşegül Durur, Konfederasyonun 22 sendikası ve 700 bin üyesi olduğunu belirterek üyelerin yüzde 20’sini oluşturan 165 bin kadın üyesi ile hem çalışma hayatında hem de sendikal yaşamda daha etkin roller alma çabasında olduklarını söyledi.
Eskişehir de Hak-İş’e bağlı Sendikalarda 5 kadın İl Başkanı olarak mücadele etmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirten Durur, “Hak-İş kadınları sadece istatistiklere konu objeler değildir, bizzat sendikal harekette etkin roller üstlenen öznelerdir. Hak-iş, kadın komitelerini kurumsal hale getirmiştir. İzlediği kadın politikalarıyla doğru bir yol haritası oluşturmuş ve projeleriyle mesafe alarak bu konudaki kararlılığını devam ettirmektedir. Bugün ilimizde yapılan bu eğitim programı da bu sürecin sadece bir ayağını oluşturmaktadır” dedi.
Kadınların çalışma ve aile hayatımızı uyum içinde yönetebileceğine inançlarının tam olduğunu belirten Hak İş il başkanı ve Hizmet İş Sendikası il başkanı Ayşegül Durur şunları söyledi:
“Çalışan kadınların hem çalışan, hem sendikalı, hem anne, hem de iyi bir eş olabileceğimizi önce kendimize sonra da bunu çevremizdekilere hissettirebileceğimiz bir statüdeyiz.
Türkiye’de kadın olmanın ve çalışma hayatında kadın emekçi olmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu ve bunlar gibi daha nice sebeplerden dolayı erkek egemen toplumlarda biz kadınlar, cesur ve kendi kişisel gelişimini sürekli devam ettiren olmalıyız.
İlk ayeti kerime ‘Oku’yu kendisinin ve evlatlarının hayatının merkezine alan donanımlı ve bilen insanlar olmak zorundayız.
Evet; Çalışma hayatında var olmaya çalışan biz kadınlar erkeğe göre daha esnek, kuralsız, güvencesiz, denetimsiz, düşük ücretle, hatta sigortasız çalıştırılmaktayız. Fiziksel ve ruhsal baskıların yapıldığı ortamlar da istihdam edilmekteyiz. Ancak HAK-İŞ ve HAK-İŞ e bağlı sendikalarımızın başkan ve yönetim kurulları, çalışan kadınların sorunlarını çözme konusunda sorumluluklarının bilincinde, eşit şartlara kavuşturulmamız için gerekli özen ve mücadeleyi vermektedir.
HAK-İŞ olarak, ülkemizde de önemli bir toplumsal sorun niteliğinde olan, son dönemlerde artarak, daha görünür bir hal alan, vicdanları kanatan kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak değerlendiriyor, kabul edilemez buluyoruz.
Yasal düzenlemelere rağmen devam eden, aniden oldu, hatırlamıyorum, pişmanım, cinnet hali, Doğal, Kaçınılmaz, Kader ya da Yazgı olmayan kadına yönelik şiddetin son bulması için zihinsel bir dönüşüme, daha etkili ve küçüklükten verilecek doğru eğitimlere ve de oldukça caydırıcı yaptırımlara ihtiyaç vardır.
Aslında bunun gibi cahiliye dönemi tutumları olan ama günümüz dünyasında ve Türkiye’sinde devam eden bu akla, vicdana ve dine sığmayan insanlık dışı böyle ve benzeri sorunlar için biz kadınlar sendikamızda ve sosyal alanlarda var olmak ve bağlarımızı kuvvetlendirip birbirimize destek olmak zorundayız. Daha başka kötü ve iç parçalayıcı olaylar olmaması için ülke insanlarının aydınlanmasının nasıl olabileceği konularında eğitimlere devam etmeli ve önlemler almalıyız.
Hiç bilen ve bilmeyen bir olur mu diyen bir peygamberin ümmeti böyle olmamalı. Sendikamız ve diğer sivil toplum örgütleri bu amaçlarımızı yerine getirmemiz için en müsait alanlardır. Örgütlenme bağlarımızı insanca ve çelik bağlarla örmeliyiz. "