Hepatit virüsleri arasında, bulaşması en zor olan fakat diğer virüslerden farklı olarak geliştirilmiş bir aşısı bulunmayan Hepatit C, birçok karaciğer hastalığına zemin hazırlıyor. Hepatit C tedavi edilmediği takdirde, yüzde 60-70 kronik karaciğer hastalığına, yüzde 5-20 siroza neden olurken, sirozlu hastalarında yüze 1-5’inde ise genellikle karaciğer kanseri gelişiyor.
İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, dünyada yaklaşık 70 milyon kişiyi etkileyen, ciddi bir sağlık sorunu olan Hepatit C hastalığının bulaşma şekli, belirtileri, tanı, tedavi ve korunma yöntemleri hakkında bilgilendirmede bulundu.
Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, Hepatit C’nin karaciğerde hasar oluşmasına ve kronik karaciğer hastalığının temeli olduğunu belirtti.
HEPATİT C KAN YOLUYLA BULAŞIR
Hepatit C’nin insandan insana kan yoluyla bulaşan bir RNA virüsu olduğunu belirten Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sarılma ve öpme, Hepatit C hastası olan kişi ile yiyecek veya içeceklerin paylaşılması, aynı ortamda bulunma ile herhangi bir bulaşma riskinin söz konusu olmadığını belirtti.
Havuzlardan, tuvaletlerden, sivrisinek ısırıklarından da Hepatit C bulaşmasının mümkün olmadığını açıklayan Gümürdülü, Hepatit C’nin cinsel yolla bulaşma ihtimalinin düşük olmasıyla beraber, cinsel ilişki esnasında oluşabilecek kanamalar veya travmalar ile diğer bir takım enfeksiyonlara bağlı olarak ortaya çıkabilecek ülserlerin bulaşmaya neden olabileceğini kaydetti.
Hepatit C virüsünün, bu virüsü taşıyan kişiyle bir kan teması etmesi durumunda bulaştığını söyleyen Gümürdülü, ‘’Virüs, enfeksiyon riskleri açısından kontrolü sağlanmamış kan ve kan ürünlerinin nakli, üzerinde hepatit C virüsü ile enfekte olmuş kan bulunan kişisel hijyen ürünlerinin (diş fırçaları, tıraş makineleri veya tırnak makası gibi) paylaşım, doğru şekilde sterilize edilmemiş aletlerle yapılan diş tedavileri, enjeksiyon iğnesi gibi damar içi materyallerin birden çok kişi tarafından kullanılması, steril olmayan tıbbi ve kozmetik malzemelerin (manikür-pedikür malzemeleri vb) kullanımı veya steril olmayan malzemeler ile dövme yapmak ve piercing kullanımı, Hepatit C virüsü ile enfekte organların nakli, enfeksiyon riskleri açısından kontrolü sağlanmamış hemodiyaliz makinasıyla diyalize girme durumlarında bulaşır’’ dedi.
Bulgu vermeyen sinsi bir virüs
Hepatit C’nin ileri evrelere kadar bulgu vermeyen sinsi bir virüs olduğunun ve genellikle diğer hepatitlerden farklı olarak sarılığa neden olmadığının altını çizen Prof. Dr. Gümürdülü, bu nedenle hastalığı erken döneminde yakalamanın çok zor olduğunu dile getirdi.
Hepatit C’nin genellikle birçok hastalıkta görülen yorgunluk, halsizlik gibi önemsiz belirtiler gösterdiğini belirten Gümürdülü hastalığın belirtilerini şöyle anlattı:
‘’Akut Hepatit C’de grip benzeri semptomlar yani kas ağrıları ve yüksek ateş gözlenebilir. Bunun yanı sıra sürekli yorgunluk hissi, iştahsızlık, karın ağrısı, koyu renkli idrar, bulantı gibi belirtiler de görülebilir. Akut hastalık 6 aydan kısa sürmekle beraber, hastaların yüzde 20-30’u virüsü vücuttan temizleyebilir. Virüsün temizlenmediği durumlarda kronik hepatit, siroz ve karaciğer yetmezliği gelişebilir. Hepatit C virüsü genellikle kronik hastalığa neden olur. Bu durumlarda ise ilk belirtiler olarak hafif bir yorgunluk ve bir takım bilişsel problemlere rastlanabilir. Fakat, bu ilk belirtilerden yıllar sonra virüs siroza ve devamında karaciğer yetmezliğine neden olabilir.’’
40 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLER DİKKAT
Hepatit C enfeksiyonu geçirenlerin yüzde 20-30’unda tamamen iyileşme olduğunu kaydeden İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, hastalığın yüzde 70 oranında kronikleştiğini ifade etti. Kronikleşen Hepatit C’nin yüzde 20-30 oranında siroza neden olduğunu belirten Gümürdülü, ‘’Kronik Hepatit C ‘nin siroza dönüşmesi durumunda, yüzde 1-2 oranında karaciğer kanseri ortaya çıkabilmektedir. Fakat bu gelişmeler uzun yıllar içinde olur. Hastalığın erken döneminden sonra kronik bir duruma gelmesi ortalama 10 yıl sürebilir. Siroz gelişme süresi yaklaşık 20 yıl, karaciğer kanseri gelişme süresi ise ortalama 30 yıldır. Yani Hepatit C yavaş ve sinsi ilerleyen bir hastalıktır. 40 yaşın üzerinde, alkol kullanan erkeklerde siroz olma riski daha yüksektir’’ şeklinde konuştu.
TANI VE TEDAVİ
Her hastalıkta olduğu gibi Hepatit C’de de erken tanının önemli olduğunu vurgulayan Gümürdülü, hastalığın tanısının Antikor ve PCR testi ile koyulabildiğini bildirdi. Gümürdülü, karaciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi için yapılan ALT, AST, Albümin gibi testlerin yanı sıra ultrasonografik incelemelerin de hastalığın seyrinin takibi açısından büyük önemi olduğunu kaydetti. Gümürdülü, Amerika Birleşik Devletleri’nde FDA tarafından onay verilen ilaçların, hastalıkla mücadelede son derece etkili olduğunun da altını çizdi. Türkiye’de de ilaçların kullanıma girmesi ile Hepatit C’nin tamamen tedavi edilebildiğinin belirten Gümürdülü, ‘’Bu yeni ilaçlarla; Hepatit C’yi üç aylık tedavi ile tamamen iyileştirmek ve siroz oluşma riskinin de ortadan kalkması amaçlanıyor’’ dedi.
(İHA)