Videodan izleyebilirsiniz

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "O, 13-14 yaşındaki kızları alıp dağa götüren, eline kalaşnikof verip onları terörist yapmak isteyen ve aynı zamanda da onları taciz eden, tecavüz eden o Murat Karayılan ve Cemil Bayık hayvanının burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz." dedi.

Eskişehir'in Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi'nde vatandaşlara hitap eden Soylu, birilerinin kardeşi kardeşe düşürmeye çalıştığını, on yıllardır Türkiye'nin, Türk milletinin üzerine oynadığını ama vatandaşların her zaman oyun oynayanlara ders verdiğini söyledi.

Türkiye'nin büyük ve zengin bir ülke olmasının istenmediğini belirten Bakan Soylu, "Bu millet, terörden, anarşiden çok çekti. Ne zaman bir şeye sevinsek hep kursağımızda bıraktılar. Bu milletin sevinmesini hiçbir zaman istemediler." diye konuştu.

Soylu, "İktidar olursunuz ama muktedir olamazsınız" diyenlere Türk milletinin "Biz hem iktidar, hem muktediriz" dediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Hiç yakamızdan düşmediler. Gezi olaylarında faiz yüzde 3,5-4'tü bu ülkede. Türkiye ne güzel, salına salına yukarı doğru gidiyordu. IMF ile bağımızı koparmıştık. Alnımız ak, yükselen bir Türkiye ortaya koymuştuk. Benim ülkem 100 milyar dolarlık yatırımı bir çırpıda yapabilme kabiliyetini gösterdi. 'Türkiye nasıl böyle olur' diye çıldırdılar. Hemen Gezi olaylarını başlattılar ve faiz 11 puana çıktı. Sonra 12, 13, 14, 15 oldu. Aynısını 28 Şubat'ta yaptılar. 'İrtica' deyip bankalardan 53,5 milyar dolar hortumladılar. Gezi olaylarının da bu ülkeye 150-200 milyar dolar arası maliyeti oldu. Hiç acımadılar Türkiye'ye."

Süleyman Soylu, Türkiye'nin "yapamazsınız" denilenlerin hepsini Türk milleti sayesinde yaptığını aktararak, şöyle devam etti:

"Amerika, Avrupa gibi gittiğimiz yerlerde açlık, susuzluk, yokluk, yoksulluk oluşturmadık. Ne biz ne de mirasını taşımaktan onur duyduğumuz o koca Osmanlı Devleti oluşturdu. Şimdi sınırlarımızın hemen yanı başında hem Afrin hem de Fırat Kalkanı bölgesinde bizim evlatlarımız, öğretmenimiz, doktorumuz, hemşiremiz, hakimimiz, savcımız, polisimiz, jandarmamız, kaymakamımız, Mehmetçik'imiz, 'Allahuekber' diyen imamımız var. Biz, büyük bir milletiz. Bu ülkeden korktukları şey tam da budur."

- "Burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz"

Soylu, zayıflık ve tembelliğin Türk milletine yakışmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok güçlü, kudretli, kuvvetli olmalıyız. Bana kızıyorlar, 'Süleyman Soylu çok sert konuşuyor' diye. Ne demişim? Kadın çıkacak, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak isteyerek diyecek ki; 'Ben sırtımı PYD, PKK, YPG'ye dayadım. Ne diyeceğiz yani? Sırtını mı sıvazlayacağız? 'Aferin, iyi yapmışsın' mı diyeceğiz? Ne demişim? Kötü bir şey dememişim ki. Ne dedik ona? 'Sana 4 tane duvar verdik, istediğin duvara, hangisine dayarsan daya'. Bu ülke, sadece yer üstündekilerin ülkesi değildir. Bu ülkede aynı zamanda bizden daha fazla hakkı olan yerin altındakilerdir.

Bu ülke için çalışanlar, çırpınanlar, 6 aylık kundaktaki bebeğini vatan, bayrak, namus, ezan diye kokusunu almadan giden evlatlar, bir ayağını, elini patlamada bırakıp da 'Allah'ım bu ülkenin bana tekrar ihtiyacı olursa bu ihtiyacını bana gördür ne olursun' diye dua eden insanlar var. Bu ülke sahipsiz değildir. Bu PKK'nın hayvanları, 13-14 yaşındaki, annesinin saçını okşama yaşındaki çocukları alıp dağa götürdü. Orada onlara tecavüz ettiler. Fiziklerine göre kimine pantolon, kimine etek giydirdiler. Teslim olanlar anlattılar hangi iğrenç, hangi hayvani işleri yaptıklarını."

Bakan Soylu, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyaya elini uzatacak, merhametini ortaya koyacak, şefkat gösterecek bir iyilik medeniyeti olduğuna dikkati çekerek, "O, 13-14 yaşındaki kızları alıp dağa götüren, eline kalaşnikof verip onları terörist yapmak isteyen ve aynı zamanda da onları taciz eden, tecavüz eden o Murat Karayılan ve Cemil Bayık hayvanının burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz." ifadesini kullandı. 

 İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "PKK her yıl bir katalog çıkarırdı, sözde şehitleriyle ilgili. 2018 yılı için çıkartamadılar. Neden biliyor musunuz? O kadar biçtik ki, eğer o katalog çıkarsa ne sayfalar yetecek, ne de albümler yetecek. 2 yılda 3 bin 333 terörist etkisiz hale geldi." dedi.

Soylu, Emek Mahallesi'ndeki vatandaşlara hitabında, 15 Temmuz'dan sonra belli bir oyunun senaryoya konulmaya çalışıldığını belirterek, Türkiye karar vermedikçe bu coğrafyada kimsenin oyun kuramayacağını vurguladı.

Türk milletinin asil bir millet olduğunu ifade eden Soylu, şöyle konuştu:

"Bizim milletimizin PKK'dan talimat alan milletvekili olamaz. Onlar PKK'nın milletvekilleridir, onlar terörün vekilleridir. Onlar bu milletin vekilleri olamazlar. Dağlarda 15 bin terörist vardı. Kaç kaldı biliyor musunuz, 700. Hiç merak etmeyin. Bizim aslanlarımız, bizim kahramanlarımız onları kovalıyor. Onlar da sıçan gibi kaçıyorlar. PKK her yıl bir katalog çıkarırdı, sözde şehitleriyle ilgili. 2018 yılı için çıkartamadılar. Neden biliyor musunuz? O kadar biçtik ki, eğer o katalog çıkarsa ne sayfalar yetecek, ne de albümler yetecek. 2 yılda 3 bin 333 terörist etkisiz hale geldi. Şimdi Doğu ve Güneydoğu'da huzur var değil mi? Bir de biz oraların belediyelerini teröre yardım ediyor diye aldık mı, yerlerine kaymakamlarımızı kayyum olarak atadık mı, onlar da iki yılda çok güzel işler yaptılar mı? Oradaki millet de bunlardan memnun mu?"

"24 Haziran'da PKK'yı Meclis'e kim taşıdı?" diye soran Soylu, "Hem CHP hem Kılıçdaroğlu, doğru mu? Yanlarında Saadet Partisi ile İYİ Parti de yok muydu? Taşıdılar. Taşırken biz her yerimizi yırttık. 'Yapmayın, bakın PKK'yı bitiriyoruz, Türkiye'yi bir musibetten kurtarıyoruz. Bunlara moral vermeyin. HDP diye bir siyasi parti yoktur. PKK'nın siyasi kolu vardır. Bunların kendi adlarına söyleyebileceği hiçbir şey yok. PKK'nın uzantısını Meclise getirmeyin.' dediysek de Kılıçdaroğlu çıktı 'Bir oy CHP'ye bir oy HDP'ye verin.' dedi mi, demedi mi?" ifadelerini kullandı.

- "İlk kez Türkiye, başını yukarı doğru dikebiliyor"

Soylu, kendi neslinin çok zor zamanlar yaşadığına değinerek, şöyle devam etti:

"Bizim neslimiz çok çekti. Çocuklar bizim çektiklerimizi çekmesinler istiyoruz. Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik. İlk kez Türkiye bu noktaya geldi. İlk kez Türkiye, başını yukarı doğru dikebiliyor. Çok uzun yıllardan beri ilk kez. Bundan 100 yıl önce bize 'hasta adam' dediler. 21. asrın başında bizi yine hasta adam yapmaya başladılar. Biz hasta adam yapmaya çalıştıkları Türkiye'nin nasıl büyük bir ülke olduğunu onlara göstermek zorundayız. Yapmak istedikleri önümüzdeki 4,5 yılı bize zehir etmektir. 7 Haziran seçimleri sonrası kimse 'Doğu ve Güneydoğu'da evleri, camileri, kütüphaneleri yakacaklar' diye düşünüyor muydu? 13 puan aldılar. Daha ne istiyorlar? Ama bunların dişine kan değdi bir kere. İntikam almak istiyorlar. Kin gütmek istiyorlar. Şimdi toplumu birbirine sokmak istiyorlar. Bu, Kılıçdaroğlu'nun oyunudur.

Önümüzdeki 4,5 yılı bize haram etmek için hangi işleri yaptıklarını saydığım terör örgütü mensuplarını belediye meclis üyesi yaparak bize diyecekler ki, 'Sizler Doğu ve Güneydoğu'daki belediyeleri görevden aldınız. Şimdi biz sizin büyükşehirlerinizi huzursuz hale getirelim de görün dünyanın kaç bucak olduğunu.' Ne olursunuz, Eskişehir, Odunpazarı ve Tepebaşı dahil olmak üzere bu belediyelerimize PKK'yı bulaştırmayın. İnanın 'eyvah' para etmez sonra. 31 Mart akşamı, bunlara karşı bir zafiyet içine düşersek, 1 Nisan tarihinde 6 yaşındaki çocukların eline taşı verirler, masum çocukların, kaymakamları sokağa çıkartmazlar, itibarlarını altüst ederler. Onun için ne olursunuz, bunlara yüz vermeyin. Bunlar şimdi taşıyıcı annelik yapıyorlar. Kılıçdaroğlu, PKK'ya Meclise girerken taşıyıcı annelik yaptı mı?"

DHPK-C'nin Türkiye'nin her tarafından yöneticilerinin olduğunu anlatan Soylu, "İllerde, ilçelerde, sendikalarda yöneticileri var. DHKP-C'nin Türkiye'de eğer yöneticileri var idiyse ya ölüdür ya da tutukludur. Bu kadar basit." dedi.

Soylu, tüm terör örgütleriyle eş zamanlı büyük bir mücadele yaptıklarına değinerek, "Bir de uyuşturucuyla mücadele ediyoruz. O uyuşturucu satıcılarını da onların patronlarını da yerin yedi kat dibine gömmezsek Allah da bize hesap sorsun. 2018'de 2017'ye oranla hırsızlık yüzde 35 azaldı. Ben öyle mafya, tafya bilmiyorum. 275 mafya örgütünü çökerttik. Bunun 10'u ulusal çapta. Bizim şehirlerimiz dünyanın en güvenli şehirleri olacak." ifadelerini kullandı.

- "Kılıçdaroğlu'nun ayağını attığı yerde ot bitmez"

"Kılıçdaroğlu'nu bir daha Eskişehir Büyükşehir Belediyesine sokmayın." diyen Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

"Kılıçdaroğlu'nun ayağını attığı yerde ot bitmez. SSK'yi batırdı mı? Daha ötesi var. Geçen ne yaptı biliyor musunuz? Bu adaylıkların verileceği gün var ya, sen koskoca CHP'yi kilitle. Neden kilitliyorsunuz? 'Muhalifler gelecek, dilekçe verecekler.' diye kapatmış partiyi. Sen 10 katlı bir partiyi idare edemiyorsun, Türkiye'yi nasıl idare edeceksin? İşi gücü fitne. Fetullah Gülen'e haber gönderdi, FETÖ'ye. 'Benden istediği bir şey var mı?' diye sorduğunda 'Sizden istediğim bir şey var.' dedi. 'Yurtta sulh, cihanda sulh ama illaki yurtta sulh.' 15 Temmuz'u yapanların başında da Yurtta Sulh Konseyi vardı. Dedim ki, 'Bunun yalan olduğunu söyle. Bunun yanlış olduğunu söyle.' Söyleyemez. O 'kontrollü darbe' diyordu ya. Kontrollü darbenin kontrolünde onlar vardı. Bu istihbari bilgi değil, canlı tanıkları var. Çıkıp söyleyemez. Onun yüreği kuş yüreği kadar bile değil. Eline Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partiyi geçirdi. 50 yıl sonra Cumhuriyet Halk Partisinin tarihinde bu adamın yönettiği dönemler kara bir leke olarak yazacak. Anmak istemeyecekler bunun dönemlerini. Onun için Eskişehir'e bir daha bulaştırmayın bunları. Ne olursunuz?"     

AK Parti Eskişehir milletvekilleri Nabi Avcı, Harun Karacan ve Emine Nur Günay, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Zihni Çalışkan, Cumhur İttifakı'nın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı, Cumhur İttifakı'nın Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Volkan Doğan ve partililer programda yer aldı. 

Editör: TE Bilişim