Eskişehirli avukat Gürler Koçak, yayınlanan ‘Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Müteahhitin Gecikmesi ve Arsa Sahibinin Hakları’ kitabıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, milyonluk sözleşmeler imzalarken avukata danışmamanın arsa sahiplerinin yaptığı en büyük hatalar olduğunu anlatarak, "Miktarı bu kadar yüksek ve kişilerin hayatlarını etkileyebilecek nitelikteki bu sözleşmelerin, muhakkak avukatlarca hazırlanması gerekmektedir" diye belirtti.
Üçüncü kitabı olarak kaleme aldığı kitabıyla ilgili bilgi veren Koçak, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin sıklıkla uygulanan bir sözleşme türü olmasına rağmen yasada açıkça ve ayrıntılı bir şekilde düzenlenmediğini belirtti. Büyük oranda bu alanın Yargıtay içtihatları ile düzenlendiğini anlatan Avukat Gürler Koçak, "Arsa sahipleri ile müteahhitler arasındaki uyuşmazlıkların büyük kısmı, müteahhidin gecikmesinden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmamızda müteahhidin gecikmesi ve arsa sahibinin bu durumdaki hakları ile sınırlı olmak üzere inceleme yapılmış, mümkün mertebe kavram ve kurallar Yargıtay içtihatları ile açıklanmış, bilimsel tartışmalara girilmeyerek yalnızca uygulama dikkate alınmış, Yargıtay içtihatları yalnızca kavram ve kuralları açıklamakla sınırlı olarak ve gerekli olduğu kadar kitaba alınmış, içtihatların tam metni internetten rahatlıkla ulaşılabileceği için, kitaba alınmayarak kitabın sayfa sayısı gereksiz bir biçimde arttırılmamıştır. Mümkün olduğunca basit bir dil kullanılarak her meslekten uygulamacıların kitaptan faydalanması amaçlanmıştır’’ dedi.
Avukat Gürler Koçak’ın arsa sahiplerinin ve müteahhitten ev alanların mağdur olmasını önleyecek teklif ve yeni bir yasal düzenleme için önemli önerilerle ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde; sözleşme imzalanma şartı olarak inşaat bedelinin yüzde 20’si kadar müteahhidin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na teminat mektubu vermesi yükümlülüğü getirilmesi halinde, bugünkü sorunların nerede ise tamamı çözülecektir. Çünkü bu durumda esasen finansal gücü olmadığı halde arsa sahiplerine yüksek oran vererek inşaatı yarıda bırakan müteahhit sayısı azalacak, arsa sahipleri mağdur olmayacak ve müteahhitten daire alan kişilerde, müteahhitin devlette teminatı olduğunu bildiği için, gönül rahatlığı ile daire alabileceklerdir. Bu sistemde kat karşılığı inşaat sözleşmesinde; belirlenen süre içinde yapı kullanma izin belgesi (iskân) alınmadığı takdirde, devlet teminat mektubunu paraya çevirerek arsa sahibine inşaatı bitirtecektir’’ dedi.
Koçak, ‘’Yine kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin avukat refakatinde yapılması mecburiyeti getirilmesi gerekir. Bu önerimizin sebebi şudur: Arsa sahipleri, çoğunlukta hayatlarında ilk kez kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığından, hata yapma ihtimalleri son derece yüksektir. Noterler tarafsız olduğu için; bir avukat kadar taraflara müdahale edemez ve hataları konusunda aydınlatma ve ihtar etme hak ve yetkileri yoktur. Oysa avukatların müvekkillerinin menfaatini koruma mecburiyetleri olduğundan, hata yapan arsa sahiplerini uyarabilir. Bugün için de milyonluk sözleşmeler imzalarken avukata danışmadan iş yapmak, arsa sahiplerinin yaptığı en büyük hatalardandır. Miktarı bu kadar yüksek ve kişilerin hayatlarını etkileyebilecek nitelikteki bu sözleşmelerin, muhakkak avukatlarca hazırlanması gerekmektedir. Burada avukata ödenecek miktar, alınan riskle kıyas dahi kabul etmez. Hatalı yapılan bir sözleşme nedeni ile, bu sefer mahkemelere taşınan ihtilaflarda avukatlara ödenen ücretler ve devlete ödenen masraflar çok daha ağır olmaktadır’’ dedi.