Türkiye Kent Konseyleri platformu bileşenleri olarak ülkemizin her alanında olduğu gibi kuruluş ilkesini oluşturan çevre ve yaşam hakkı vazgeçilmez temel ilkelerimizin başında gelir.

Kent Konseyleri Platformu bileşenleri Kanal İstanbul projesinin hayata geçmeden mutlaka bilimsel araştırmaların raporların her yönü ile masaya yatırılıp tartışılması ve kamuoyuna sunularak proje oluşturması gerektiği vurgulandı.

Türkiye Kent Konseyleri Platformu Dönem başkanı İsmail Kumru, “Projenin başlangıcında fizibilite aşamasının ve oluşması gereken ortak aklın ve uzman görüşlerin eksik olduğunu gözlemlemekteyiz. Gerek İstanbul’u gerekse tüm Trakya Marmara bölgesi ve Türkiye’nin soysa ekonomik ve ekolojik yapısına zarar verecek olan Kanal İstanbul projesi ile ilgili TKKP Yürütme Kurulu ve platformumuzun bileşenleri olarak ,insanların hayvanların ve yaşayan eko sistemin zarar görmemesi adına; Yaşadıkları yerlerden göç ederek; daha çok kazanç elde edebilirim düşüncesi ile yerini yurdunu bırakıp bölgesini değiştirecek vatandaşlarımızın da geleceğini düşünmek zorundayız” dedi.

Uygulanmak istenen projelerin öncelikle Anayasal hakların ihlal etmemesine, canlılara zarar vermemesine, tüm insanlığa fayda sağlaması gerektiğini vurgulayan Kumru şunları söyledi:

“Kişisel çıkarların asla düşünülmemesine sonucunda parasal ve siyasal rant olmamasına dikkat ederek, Anayasal hakların çiğnenmesi göz ardı edilmemelidir . Biz Kent Konseyleri bileşenleri olarak altyapısız ve bilimsellikten uzak olan ve bu haliyle hayata geçirilmek istenen Kanal İstanbul projesi dokusu bozulmuş bir İstanbul kaygısını taşımaktayız.  Bilimsellikten uzak ve ortak akılla hayata geçmeyen bu yatırımın gereksiz olduğunu ifade ederiz. Kaldı ki Kent Konseyleri olarak tamamen partiler üstü ortak aklı hedefleyen bir yapı olarak ve menfi kaygılarda uzak gönüllük esasımız ile Anayasanın bizlere verdiği haklar içerisinde düşüncelerimizi özgürce sizlere ifade ederken, sadece çevre ve yaşam hakkımızın ötesin de ,çocuklarımızın gelecekte güzel şeyler yaşama zeminini şimdi den karartarak onlara ait olan hakları sessiz kalarak ellerinden alamayız. Onlara güzel yaşanır bir İstanbul ve Türkiye bırakmalıyız.”