Teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’in hikâyesinin anlatıldığı ‘Kesişme: İyi ki varsın Eren’ filminin Anadolu Üniversitesi Özel Gösterimi yapıldı.

Trabzon’un Maçka ilçesinde Mehmetçik’in teröristlerle girdiği çatışmada şehit olan 15 yaşındaki Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in hikâyesinin anlatıldığı ‘Kesişme: İyi ki varsın Eren’ filminin özel gösterimi Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Sinema Anadolu’da yapıldı. TRT ortak yapımı olan film, Eren Bülbül’ün doğum günü olan 1 Ocak’ta vizyona girmişti. Filmin yapımcılığını Mustafa Uslu, yönetmenliğini Ömer Feyzioğlu üstlendi. Senaryosunu Mert Dikmen, Alper Uyar ve Özer Feyzioğlu’nun kaleme aldığı, müziklerini Fahir Atakoğlu’nun yaptığı filmde başrolleri, İsmail Hacıoğlu, Rahman Beşel, Alayça Öztürk, Mutlunur Lafçı ve Emir Çiçek paylaşıyor.

Filmin Eskişehir’deki Anadolu Üniversitesi’nde yapılan özel gösterimine Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, filmin oyuncuları; Rahman Beşel (Eren Bülbül), Mutlunur Lafçı (Ayşe Bülbül), Kemal Balıbaş (Fethi Sekin’i canlandıran), ile davetliler katıldı.

“Vurulma sahnesinde çok zor duygular yaşadım”

Filmde Eren Bülbül’ü canlandıran Rahman Beşel özel gösterim öncesi yaptığı açıklamada, “Günde 20-30 defa okuyorsun ama o duyguyu hiçbir zaman kaybetmiyorsun. Çünkü bir biyografi bu. Gerçek insanlardan dinlenmiş. Ayşe teyzeden, Cemile abladan dinlenmiş, çatışmada olan askerlerden dinlenmiş. Bir kurgu olsa ‘burada bir şey var’ dersin ama diyemiyorsun. Benim filmde etkilendiğim iki nokta var. Eren’in babası Eren 13 yaşındayken vefat etmiş. Eren yevmiyeye gidiyor, ailesine bakıyor, evin erzaklarını alıyordu. Bu beni en çok etkileyen durumlardan bir tanesiydi. Çünkü 15 yaşındaki bir çocuğun ne kadar bünyesi olabilir ve ne kadar yevmiyeye gidebilir? Ne kadar para kazanabilir ve 13 kişilik bir aileye bakabilir? Diğeri, filmin bütün sahneleri gerçek mekanlarda çekildi. Sete giderken Eren’in mezarı hemen üstümüzdeydi. Vurulma sahnesinde de çok zor duygular yaşadım. Yaşıyorsun o anı resmen. Çok zor duygular. Yaşıyorsun ama anlatamıyorum” dedi.

“Biz hep sete Eren’in kabristanının önünden geçerek gittik”

Özel gösterim öncesi gerçekleştirilen söyleşide film çekimlerinde, yaşadığı deneyimleri aktaran Eren Bülbül’ün annesi Ayşe Bülbül’ü canlandıran Mutlunur Lafçı, “Benim en çok korktuğum şeylerden biri şiveydi. Eren’in ablası Ayşe’nin büyük kızı Yeter bana şive koçluğu yaptı. Aileyle tanıştım. Onlarla çok vakit geçirdim. Karadeniz de benim hiç görmediğim bir hayat neticede. İnek sağmadan tutun, yayla yolunda yürümek, 13 çocuklu bir ailenin nasıl vakit geçirdiğini aileyle vakit geçirerek deneyimledim. Film gerçek mekânlarda çekildi. Biz hep sete Eren’in kabristanının önünden geçerek gittik. Bu bizi çok zorladı. Ben sete girmeden çekeceğim sahnenin Ayşe anneden hikâyesini dinledim. Çünkü yazılanların hepsi gerçek” şeklinde konuştu.

“Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’i rahmet ve minnetle anıyoruz”

Yunus Emre Kampüsü’nde yer alan Sinema Anadolu’daki gösterime katılan Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal konuşmasında, “Bu vatan uğruna kendisini, canını feda etmiş Eren Bülbül ve Ferhat Gedik’i rahmet ve minnetle anıyoruz. Onların hikayesinden yola çıkılarak çekilen son derece güzel bir filmi izleyeceğiz. Sinemanın büyülü atmosferinde bu vatan için kendilerini feda eden şehitlerimizin Eren Bülbül ve Ferhat Gedik sadece bir temsil burada. Bütün şehitlerimizi burada beraber rahmet ve minnetle anacağız. Sinema ortamında bunları tekrar izleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha