İYİ Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Levent Bayraktar İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yöneltildiği iddia edilen tehdit ve cinsiyetçi söylemi kınamak için açıklama yaptı. Açıklama şöyle; " Rize’de Sayın Genel Başkanımıza yönelik saldırıların arkasındaki karanlık ellerin, provokatörlerin kimden cesaret aldığı belli oldu. Geçtiğimiz çarşamba günü partisinin grup toplantısında Ak Parti Genel Başkanı, Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’i alenen tehdit etti. Bir ülkenin birlik ve beraberliğini temsil eden Cumhurbaşkanı makamında oturanlar mafya jargonuyla konuşmaz. Bizlerin sahibi olduğu devlet terbiyesi ve anlayışı gereği Cumhurbaşkanlığı makamı kutsaldır. Dolayısıyla bizler Cumhurbaşkanlığı makamına saygımızdan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı değil, Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kınıyoruz. O makamda bulunanlar sözüm ona siyaset yapmak adına herhangi bir siyasiye ya da herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına karşı tehdit ve şiddet dili kullanamaz. Eğer yaparsa bu ülkede can güvenliği ile ilgili 84 milyonun endişesi olur. Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden bir parti genel başkanını tehdit ediyorsa; o zaman diktatörlükle yönetilen ülkelerden farkımız kalmaz. Cumhurbaşkanlığı makamı tüm ülke vatandaşlarının can ve mal güvenliğinden sorumludur. Bunun aksi olan tüm ifadeler ne milli ne de dini değerlerimize uygundur. Bu yaşananlar ve peşi sıra gelen söylemler maalesef ilk değildir. Ülkemizde yakın zamanda ana muhalefet lideri Sayın Kılıçdaroğlu’na, bazı basın mensuplarına ve muhalif siyasetçilere benzer çirkin saldırılar gerçekleşmişti. Maalesef bu saldırılar aleyhine Ak Parti ya da havuz medyası cenahından kınayıcı bir ifade gelmemişti. Aksine saldırganların sırtı okşanmış, birlikte fotoğraflar çekilmiş, hatta destekleyici ifadeler de bulunulmuştu. Kimsenin, “Siyasette böyle şeyler olur” diyerek bu dili makul ve ehven görmesi mümkün değildir. Şunu iyi biliyoruz ki bu tehdit ve şiddet dili, gözyaşı, acı ve kandan başka bir şey üretmez. Türkiye Cumhuriyeti tarihi bunun birçok acı örneğine sahne olmuştur. Ayrıştırıcılıktan uzak, birleştirici ve bütünleştirici bir siyasi dile duyduğumuz ihtiyaç ve özlem günden güne artmaktayken Ak Parti Genel Başkanından duyduğumuz “Daha neler olacak neler?” sözü bu sürecin baş mimarlarından biri olduğunu bizlere göstermiştir. Görülüyor ki partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin yaşattığı güç zehirlenmesi inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Tesadüf o ki aynı gün Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener’in parti grup toplantısında “İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” açıklamaları bu zehirlenmenin adeta panzehiri olarak ortaya çıkmıştır. Yaklaşık 19 yıllık Ak Parti iktidarı bizim tahammül eşiklerimizi oldukça yukarıya çıkarmıştır. Dolayısıyla sözleriyle açıkça halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçu işleyen Ak Parti Genel Başkanı’nın buradan bir provokasyon çıkarma niyeti varsa İYİ Parti ve Meral Akşener yanlış hedeftir. Çünkü bizler görüyoruz ki milletimiz, ortak ülkü ve hedeflerle Türk milletini birleştiren, çözüm odaklı siyaset ve sevgi-saygı dilinden yana tercih hakkını kullanmaktadır. Bizler de bu Eskişehir il başkanlığı teveccüh karşısında vatandaşın sorunlarını dinlemek, çözüm sunabilmek adına bırakın memleketin bir şehrini Ak Parti Genel Merkezi’ne bile gideriz. Son günlerde açıklanan anketler ve yapılan kamuoyu yoklamalarında görülüyor ki iktidar partisi ve Genel Başkanı günden güne erimekte ve halkın gözünde değerini yitirmektedir. Artık Türk milletinin bu ülkenin Cumhurbaşkanından tek beklentisi “Sandığı getirsin, başka ihsan istemem.” seviyesine ulaşmıştır. Hangi partiye oy verirse versin, hangi partiye sempati duyarsa duysun buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Siyasi mücadelenin gelmiş olduğu eşik bundan sonrası için şudur: Tehdit dili mi kazanacak? Yoksa nezaket dili mi? Kavga isteyenler mi kazanacak? Yoksa kardeşlik isteyenler mi? Ayrıştırıcılık mı kazanacak? Yoksa bütünleştiricilik mi? Kötüler mi kazanacak? Yoksa iyiler mi? Korkutamayacaksınız. Yıldırmayacaksınız. Bu filmin sonunda İYİ’ler kazanacak."