Köprübaşında düzenlenen açıklamayı yapan Harp-iş Şube Başkanı Hasan Atak, "Bildiğiniz üzere Türkiye’de yaklaşık 700 bin işçi Kamuda çalışmaktadır. Son yıllarda artan enflasyona bağlı olarak ülkemizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılar ve maaşlarımızda yaşanan erime ortadadır. Hükümet bunu telafi ettiğini iddia ederek bir takım düzenlemeler yapıyor gözükse de iğneden ipliğe her şeye sürekli gelen zamlar nedeniyle söz konusu düzenlemeler tamamen anlamsız kalmaktadır.  Alım gücümüz her geçen gün azalmaya devam etmektedir. Son 10 yıldır enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız yoksulluk sınırının altında kalmaya başlamıştır. Defalarca kez ifade ettiğimiz gibi ücretlerimize enflasyon oranında yapılan artışlar zam değildir.

Yıllardır süren bu olumsuzluk nedeniyle maaşlarımızın açlık sınırı ile arasındaki makas neredeyse tamamen kapanmıştır. Sanki Ekonominin temel kuralıymış gibi yaşanan krizlerde ilk bizim ekmeğimiz küçülür, krizin bedelini hep emekçiler öder. Gerçek olan şudur ki; Her ay işçinin emekçinin maaşı eline geçmeden yüksek enflasyon, vergiler ve sürekli çarpıtılan TUİK rakamları karşısında eriyip gitmektedir.

Kamuda çalışan biz işçilerin ana sorunu ise iki yılda bir yapılan sözleşme görüşmelerinin 2021 yılında imza altına alındıktan sonra iki yıl içinde yaşanılan olağanüstü durumdan en fazla etkilenen kesim oluşumuzdur. İki yıl önce yapılan sözleşmelerde “gerçekleşmiş değil gerçekleşecek” olan enflasyon rakamlarının sözleşmelere yansımış olması tüm işçi ücretlerinin 6 ay geride kalmasına, zaten reel olarak azalan maaşların bir de bu şekilde erimesine neden olmuştur. 2023 yılında memura emekliye verilen refah payının yine işçilere verilmeyip gelir vergisi rakamlarında da istenilen düzenleme yapılmayınca kamu işçisi asgari ücretin biraz üzerinde bir pozisyonda kalmıştır.

Bu yıl kamu işçisinin büyük umutlarla beklediği 2023 yılı görüşmelerinin Türk İş Başkanı Sayın Ergün Atalay 20 Ocakta başladığını ilan etmesinden bugüne kadar sadece Türk İş ve Hak İş’in Hükümete teklifi açıklanmış ilk altı ay için Yüzde 15 refah payı + yüzde 45 zam istenmiştir. Bu teklif büyük mağduriyet yaşayan işçiler tarafından yetersiz bulunmuştur. Bu yetersiz rakamlara rağmen Hükümet buna bile bugüne kadar sessiz kalıp cevap vermemiştir. İşçiler açısından büyük belirsizlik devam etmekte işçilerin temsilcileri sendikalar bile maalesef açıklama yapamamaktadır. Kamu çerçeve protokolünün bir an önce imzalanması ve Türk-İş'in taleplerinin tavizsiz hayata geçirilmesi için üretimden gelen gücün kullanılmasını talep ediyoruz.

Ülkemizin yaşadığı büyük kriz nedeni ile buradan öncelikle konfederasyonumuz Türk İş’e,  Genel Merkezimize çağrımız sorunlarımızın çözümü noktasında hükümetle gerekli görüşmeleri yapmaları ve çözümsüzlük halinde tüm ülke genelinde bir eylem planı hazırlamalarıdır. Buradan hükümete çağrımız ise  ivedilikle işçi maaşlarını gözden geçirmeleri ve gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı, kabul edilebilir bir oransal artış olan Türk İş’in teklifi kadar yapmalarıdır.

Geçmiş dönemlerde yaşanan kayıpların telafisi için ek zam reel gelir artışı sağlanabilmesi için maaşlara refah payı eklenmesi şart olmuştur. Biz artık hayali oranlar ile kandırılmadan insanca yaşamaya yetecek kadar ücretlerimize artış istiyoruz. Tüm ücretlilerden vergi alınmaması veya yüzde 10-15 olarak sabit bırakılmasını istiyoruz. Biz, reel kayıplarımızın karşılanmasını ve ekonomik büyümeden bir çalışan olarak hak ettiğimiz payı istiyoruz. Bir an önce işçilere Türkiye Genel seçimi yapılmadan refah payı verilerek ücretlerin arttırılmasını istiyoruz. Sayın Bakanımızın “işçimizi, emekçilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözünün gerçekleşmesini istiyoruz.

İşçiyi, emekçiyi sosyal devlet politikalarının ana unsuru olarak görüp taleplerimizin hayata geçirilmesini isteklerimizin yerine getirilinceye kadar eylemlerimizin genişleyerek ve farkındalık yaratarak devam edeceğini belirterek hepinize Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şubesi adına saygılarımızı sunarız."