Eskişehir Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ali Ulu İle Eskişehir Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Mahsuni Ilgın yaptıkları ortak açıklamada 42 yıl önce Malatya’da Alevi vatandaşlara yapılan saldırıda 100 den fazla da canlarının hayatını yitirdiğini hatırlattı. Yapılan açıklama şöyle; "
 Bundan 42 yıl önce Malatya’da Alevi vatandaşlarımıza yönelik saldırılar olmuştur. 
18 Nisan 1978  de başlayarak 3 gün boyunca  süren olaylarda 8 canımız öldürülmüş 100 den fazla da canımız yaralanmıştır. 
Malatya olaylarının başlangıcı olayların sonucu kadar acıdır. Alevi-Sünni çatışmasına zemin hazırlamak isteyenler tarafından gönderilen bomba düzenekli paketin patlaması sonucunda dönemim Belediye başkanı öldürülmüştür. Bu olaydan çok kısa bir süre sonra oluşan kalabalık suçu Alevi vatandaşların üzerine atma amacı ile eylem yapmaya başlamışlardır.  Çıkan olaylar 3 gün sürmüş ve arkasında çok sayıda canımızın ölümü ve yaralanması kalmıştır.
Malatya olaylarının oluşum süreci incelendiğinde kutuplaşmış bir siyasal ortam içerisinde taraflar birbirlerine neredeyse kin besleyecek kadar ayrışmışlardır. Bu olaydan birkaç yıl öncesinde başlayan gerginlikler ve Alevi vatandaşlarımıza yönelik baskı ortamı 1978 de zalimler için meyvesini vermiştir.
Malatya olayında örneği görüldüğü gibi söz konusu belediye başkanına yönelik suikast girişimi farklı yerlerde planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Daha önce hazırlandıkları belli olan gruplar ise eş zamanlı olarak ortaya çıkarak katliamın fitilini ateşlemişlerdir.
Yaşanan bu olaydan sonra Malatya’nın nüfus yapısını bile değiştirecek kadar derin olaylar yaşanmış birçok vatandaşımız yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalmıştır. Dahası alınamayan önlemlerden çıkarılamayan derslerden dolayı aynı yılın aralık ayında Maraş katliamı gerçekleştirilmiş ve 120 canımız katledilmiştir.
Malatya, Maraş, Çorum, Sivas, Gazi olayları gibi Alevi vatandaşlarımızın katline yönelik yapılan saldırılardan gerekli derslerin çıkarıldığını umut ediyoruz. Ülke tarihinde büyük acılarla hatırlanacak olan bu olayların unutulmaması ve kutuplaştırma dilinden vaz geçilerek yeni olaylara zemin hazırlanmamasını umut ediyoruz."