CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, görevinden alınan RTÜK üyesi Faruk Bildirici için Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Şentop’a çağrı yaptı. Çakırözer, “283 milletvekilinin iradesi 6 üst kurul üyesinin kararı ile gasp edilmiştir. Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a, Bildirici’nin görevine hukuksuz bir şekilde son verildiğini bildiren ve yeni üye seçilmesini isteyen RTÜK yazısının işleme konulmaması çağrısı yapıyoruz. Meclis iradesinin gaspına yine Meclis dur demelidir” dedi.

CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Ekim ayı Basın Özgürlüğü Raporu’nu açıkladı. Ekim ayında en az 42 gazetecinin toplamda 367 yıl hapis talebiyle yargılandığına dikkat çeken Çakırözer, Yargı Reform Paketi’nin yürürlüğe girmesinin ardından da gazetecilere yönelik yargılamalara devam ettiğini söyledi. Çakırözer’in açıklamaları şöyle: 

Hiç yargılanmamaları gerekirdi: Paketin  bazı suçlardan Yargıtay temyizine imkan veren maddesi sayesinde Eren Erdem gibi, Emre İper gibi aslında hiç cezaevinde olmaması gereken isimler özgürlüklerine kavuştular. Bu isimlerin hiç yargılanmaması hiç mahkum edilmemesi gerekirdi. Gerçek anlamda basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü bunu gerektirir. Yargı reformu tartışmalarında biz bunu dile getirdik. Pakette yer alan “haber ve eleştirir suç olmayacağı” ifadesi zaten evrensel bir ilke. Gerçek anlamda reform için yargının tam anlamıyla bağımsız olması gerekir. Önümüzdeki süreçte ne kadar bağımsız olacağını göreceğiz.

Reformdan sonra bile 13 gazeteci yargılandı: Yargı Reformu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bile en az 13 gazeteci, en az 213 yıl hapis istemiyle yargılanmaya devam etti. Kasım ayı da yargılamalarla başladı. 70’e yakın gazeteci haberleri, eleştirileri nedeniyle yargılanacak. 

Reform hayata geçmiş olsaydı beraat istenmeliydi: Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Mehmet Altan’ın yargılandığı dava görülüyor. Yargı reformu gerçek anlamda hayata geçmiş olsaydı savcının mütalaasında beraat istemesi gerekirdi. Ama yine haberler, yorumlar üzerinden ceza istendi. O zaman bu yargı reformu neden yapıldı? Bir an önce tahliye edilmeliler.

Sözcü ve Cumhuriyet davası bir an önce bitirilmeli: Eğer gerçekten yargı reformu hayata geçecekse Sözcü davasının bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Gazetenin sahibi Burak Akbay’ın yakalama kararının da kaldırılması gerekiyordu. Kaldırılmadı, yargıda reform ne işe yaradı. Cumhuriyet Gazetesi davasında Yargıtay, verilen akıl almaz ve hukuksuz cezayı bozdu. Kasım ayında yeniden yargılanacaklar. Hani haber ve eleştiri suç olmayacaktı? Bu davanın da beraatla sonuçlanması gerekiyor.

Meclis iradesinin gaspına Meclis dur demeli: Bir yandan yargıda reform yapıyoruz ama bir yandan da Meclis’in iradesi RTÜK’te yok sayılıyor. CHP grubu tarafından önerilen  ancak Meclis’te her partinin bulunduğu 283 milletvekilinin seçtiği bir RTÜK üyesi Faruk Bildirici. Gerçekleri dile getiren Anayasal bir kurulun başkanının hukuken 3 koltukta birden oturamayacağını dile getiren Faruk Bildirici görevinden çekilmiş sayıldı. Zorla ve savunması bile alınmadan... Bu, anayasal demokrasi kuralları açısından kabul edilebilir değil. Meclis’in yetkisi 6 RTÜK üyesinin oyu ile gasp edilmiştir. Bu gaspa sadece CHP’li vekiller değil, tüm milletvekilleri karşı çıkmalıdır. Meclis iradesinin gasp edilmesine yine Meclis’te dur denmelidir. En başta da Meclis Başkanı Mustafa Şentop bu hukuksuzluğu durdurmalıdır. Çünkü başkanı olduğu Meclis’in belirlediği bir üst kurul üyesinin görevine son verilmiştir.  Meclis Başkanı Mustafa Şentop’tan Faruk Bildirici’nin görevine hukuksuz bir şekilde son verildiğini bildiren ve yeni üye seçilmesini isteyen RTÜK yazısının işleme konulmaması çağrısını yapıyoruz.

2500 gazeteci daha işsiz kaldı: Ekim ayında daha fazla gazeteci maalesef işsiz bırakıldı. Yılbaşından bu yana 100 yerel gazete ve 5 yerel TV’nin yayınını durdurdu. İşsiz binlerce gazeteciye 2 bin 500 gazeteci daha eklendi. Basın tarihinde görülmemiş bir yöntemle Hürriyet Gazetesi’ndeki 43 meslektaşımız işlerinden kovuldu. Aralarında kanser tedavisi gören bile vardı. Bu uygulama hem iş hukukuna, halkın haber alma hakkına, hem gazetecilerin saygınlığına hem de örgütlenme özgürlüğüne aykırıdır.

Basın Kartı Komisyonu toplanıyor: Basın Kartı komisyonu toplanıyor: Basın Kartı Komisyonu yarın toplanıyor. Geçtiğimiz dönemde belli basın kurumlarına ambargo listeleri olduğunu duyduk, yok dediler. Ama yüzlerce gazeteciye hakları olduğu halde kartları verilmedi. Sürekli basın kartı sahipleri dahil. Yarınki toplantıda  böyle bir ayrımın yapılmamasını, gazetecilere en doğal hakları olan basın kartlarının eşit bir değerlendirme ile verilmesini talep ediyoruz.