Atilay Dalgıç şunları söyledi; “DSP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Dilara Tambova son günlerde, bir taraftan Genel Başkanımızı eleştirirken diğer taraftan Tepebaşı Belediyemizin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yapmış olduğu ziyareti siyaset alanına çekip haksız ithamlarda bulunmaktadır
Sayın Tambova’nın, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun Demokratik Sol Partiyi altılı masada istemediği şeklindeki iması haksızdır. Tek adam rejimini ortadan kaldırıp, demokrasiyi ve adaleti yeniden tesis etmek isteyen herkesin bu blokta yeri vardır. Ancak, "İttifaklar dışında kalmamız mümkün değil. AK Parti 2015'ten beri ulusalcı oldu. Biz de bu çizginin destekçisiyiz" diyen DSP üst yönetiminin, öncelikle hangi ittifakta olmak istediğini netleştirmesi gerekmektedir. Üst yönetim ne karar verirse versin, DSP tabanının Sayın Ecevit’in çizgisinde ve altılı masanın yanında olduğu yönündeyse hiçbir şüphe yoktur.
Tepebaşı Belediye Meclisinin Ekim ayı toplantısında, Belediye Meclis Üyeleri ve belediye bürokratlarının KKTC’ne teknik bir ziyaret yapması konusu görüşülerek, CHP, AKP, İYİP ve MHP’li üyelerin oybirliğiyle karar alınmış ve karara ziyarete katılacakların ismi tek tek yazılmıştır. Yani ziyaret, belediyenin en üst organı olan Belediye Meclisinin kararı ile gerçekleşmiştir.
DSP Genel Genel Başkan yardımcısı Sayın Tambova, ziyaretin muğlak olduğu ve kamu yararı olup olmadığında soru işareti bulunduğu ifade etmiştir. Oysa yapılan ziyaret tamamen Tepebaşı Belediyesi ile KKTC’deki eşdeğer kurumlar arasında ilişkilerin geliştirilmesi, işbirliğinin artırılması, KKTC’deki kardeş şehir Dikmen Beldesi ile kardeş şehir kapsamındaki çalışmaların planlanması amacıyla yapılmış, ziyaret programı kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı da ziyaret edilmiştir. Yani ziyaretin muğlak hiçbir yanı olmayıp, meclise sunulan ziyaret programına aynen riayet edilmiştir.
Tepebaşı Belediye Meclisini takip etmeyen ve alınan kararın detayından bihaber olan Sayın Tambova, sadece basından okuduğuyla ve doğrulatma gereği bile duymadan suçlama yapmıştır. Bunu yapanın bir partinin Genel Başkan Yardımcısı olması ayrıca üzüntü verici bir durumdur. Zira ülke yangın yeri, yolsuzluk ve yoksulluk dayanılmaz hale gelmişken, bir parti genel başkan yardımcısının bu işleri bırakıp, belediye meclis kararı ile yapılmış bir ziyareti gündemine alması, ülkenin ve halkın gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu ortaya koymaktadır.
Belediye Meclisinin karar alma prosedürü işletilerek yapılmış teknik bir ziyareti, usulsüz olarak nitelendirmek de, maksatlı ya da bilgi eksikliğindendir.
Yerel yönetimlerin idare ve karar organlarında bulunanların, bu gibi dış ziyaretler yaparak dış dünyadaki örnekleri görmeleri, iyi olanları kendi beldesinde uygulamaları, beldenin gelişmesi için gereklidir. Bunun en iyi örneği Eskişehir’dir. Sayın Yılmaz Büyükerşen’in dünyadaki şehircilik örneklerini inceleyip, iyi olanları Eskişehir’de başarı ile uygulaması, Sayın Ahmet Ataç’ın Almanya’da gördüğü bir örnekten yola çıkıp birçok engelli çocuğumuzun istihdam edildiği montaj atölyelerini kurması ve benzeri örnekler, bugün parmakla gösterilen bir şehir olmamıza sebep olmuştur. Vizyon ancak kendini geliştirme ile mümkün olur. Gerek yöneticilerin gerek meclis üyelerinin eğitimi ve gelişimi için yapılan her faaliyette şehir ve toplum açısından kamu yararı vardır.
Benzer ziyaretler devletin her kademesinde ve belediyelerde sürekli yapılan rutin faaliyetlerdendir. Yapılan ziyarette, yine her zaman olduğu gibi bütçeye en az yük getirecek şekilde hareket edilmiş ve ziyaretin amacını aşan usulsüz hiçbir harcama yapılmamıştır. Kaldı ki harcamalar zaten yılda iki kez Sayıştay ve İçişleri bakanlığı müfettişleri incelemesine tabi olup gerisi teferruattır.
Tepebaşı Belediyesi bugüne kadar hep halkının menfaatleri sonuna kadar korumuş, kıt kaynakları en verimli şekilde kullanarak, ilçeyi Türkiye’nin en yaşanılır ilçeleri arasına sokmuştur. Hakkında en küçük yolsuzluk iddiası olmayan bir belediyenin, meclis kararı ile ve üstelik meclisteki bütün partilerin oy birliği ile aldığı bir karara dayanarak gerçekleştirdiği ziyaretin tartışmaya açılması haksız ve maksatlı olduğu gibi, kime ve ne neye hizmet ettiği de bellidir. Muhalefet partileri olarak her türlü çalışmayı koşulsuz sürdürmeliyiz diyen Sayın Tamvova’dan da, küçük hesapları bırakıp, Genel Başkan Yardımcısı olmanın ağırlığı ve muhalefet olmanın bilinci ile hareket etmesi beklenir.”
