Afyonkarahisar’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde STK Platformu ile Memur-Sen İl Başkanlığı tarafından PTT önünde açıklama yapıldı.
Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, İl Genel Meclis Başkanı Burhanettin Çoban, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Sezen, Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Arslan ve çok sayıda sendika üyesi ile vatandaşın katıldığı basın açıklamasında, 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olanların fotoğrafları sendika üyelerine dağıtıldı. ’Darbelere dur de’, ’Kahrolsun emperyalizm ve mankurtları’, ’Yaşasın 15 Temmuz direniş ruhu’ sloganları atan sendika üyeleri, darbe girişiminde bulunanlara bir kez daha lanet etti. Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Arslan, darbe girişiminde bulunan FETÖ’nün ardında birtakım küresel güçlerin olduğunu belirterek, "15 Temmuz 2016 tarihinde ülke olarak uluslararası karanlık bir işgal ve darbe girişimiyle karşı karşıya kaldık. Arkasında emperyalist güçlerin ve malum odakların olduğu FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin amacı millet iradesine zincir vurmak ve Türkiye’yi sömürüye açık hale getirmekti. Milletin inanç değerlerini istismar ederek, şeytani bir planla devlet içinde örgütlenen FETÖ, önüne konulan planı harfiyen yerine getirmiş, 17/25 Aralık kumpası, Gezi kalkışması, Kobani olayları sonuç vermeyince askeri bir darbe seçeneğine başvurmuştur. Bu meş’um ihanet eyleminin görünen tarafında FETÖ, arkasında ise birtakım küresel güçlerin olduğunu artık bugün daha kesin bir şekilde biliyoruz. Açık ve net olarak söylüyoruz, FETÖ’yü ve FETÖ’cü teröristleri darbe girişiminden sonra hangi güçler koruma altına aldıysa darbe girişiminin arkasında o güçler vardır" dedi.
"250 şehit ve 2 binden fazla gaziye rağmen kontrollü darbe diyorlar"
Darbe girişimine kontrollü darbe diyenlerin olduğunu hatırlatarak tepki gösteren Arslan, "Türkiye’ye karşı girişilmiş uluslararası bir kumpas olan ve FETÖ’nün taşeronluğunu üstlendiği 15 Temmuz darbe girişimine, 250 şehit ve 2 binden fazla gaziye rağmen ’kontrollü darbe’ diyen bir zihniyetin bu ülkede varlığını sürdürüyor olması Türkiye için büyük bir talihsizliktir. Darbecilerin değirmenine su taşıyan bu karanlık söylemin bir gaflet hali olduğunu düşünüyoruz. Buna karşın sular durulup hakikati bütün çıplaklığıyla gösteren belge, bilgi ve gelişmeler ortaya çıktıktan sonra hâlâ bu düşüncede ısrar edilmesini de ancak ihanet olarak görüyoruz" dedi.