Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi 7. Dönem Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Ender Kelleci şunları söyledi; “Elektrik Mühendisleri Odası`nın (EMO) üyeleri elektrik, elektronik, haberleşme, elektrik-elektronik, biyomedikal ve kontrol mühendislerinin yaşadığı işsizlik sorunu büyüyerek devam etmektedir. Salgın dönemi ve sonrasında mezun olan genç meslektaşlarımızın büyük kısmı ülkemizde iş bulamazken, önemli bir kısmı da çalışma hayatını yurtdışında devam ettirmenin yollarını aramaktadır. Ülkemizin mühendislik birikimini törpüleyen bu soruna köklü bir çözüm bulmak için kamuda kadro artışına gidilmeli ve başta özelleştirilen kuruluşlar olmak üzere özel sektöre mühendis istihdamı zorunluluğu getirilmesi için yasal düzenleme yapılmalıdır.

Ekonomik kriz ve üniversitelerde plansız artırılan kontenjanlar nedeniyle mühendisler arasında zaten yüksek olan işsizlik oranları, salgın döneminin ardından özellikle genç mühendisler açısından çok yüksek seviyelere çıkmıştır. Tüm mühendislik alanlarında istihdam gerilemesi sorununun yanında, mühendislerin esnek çalışma koşullarına tabi tutulması gerçeği de genç meslektaşlarımızı kaygılandırmaktadır. Örneğin, EPDK`nın son olarak yayımlandığı 2021 raporuna göre elektrik dağıtım şirketlerinde istihdam edilen 63 bin 502 kişinin, 37 bin 230`u taşeron şirketler üzerinden çalıştırılmaktadır. Elektrik dağıtımının geneli için yüzde 58.6 olan taşeronlaşma oranı, şirket bazında yüzde 88 gibi inanılmaz seviyelere çıkabilmektedir. Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi yetmemiş, şirketler tarafından bu kritik kamu hizmeti neredeyse bütünüyle, güvencesiz çalışmanın hakim olduğu taşeron şirketlere teslim edilmiştir. Temel işi elektrik dağıtımı olan şirketlerde sınırlı sayıda mühendis istihdam edilmesi, kadrolu istihdamın neredeyse yalnızca "pazarlama" işleri ile sınırlandırılması kabul edilemez. Bu ve buna benzer istihdam modelleri, yalnızca mühendislerin özlük hakları açısından değil, aynı zamanda sunulan kamu hizmetinin kalitesini düşürmesi nedeniyle de tehlikelidir.

"Mühendis Kadro Artışı Bekliyor"

Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi, kamuda istihdam edilen mühendis sayısının düşmesine neden olmuştur. Genç meslektaşlarımız, diğer yeni mezun meslek gruplarındaki gençler gibi, KPSS`de sınırlı sayıdaki kadro için yarışmaktadır. Daha az kadroyla, daha çok hizmet alımı ihalesi düzenleyen kamu kuruluşları ise hizmetleri taşeron şirketlere gördürmeyi tercih etmektedir. Kamu hizmetlerinin kiralık, taşeron, geçici, sözleşmeli personeller aracılığıyla gördürülmesi anlayışından derhal vazgeçilmelidir. Kamuda mühendisler için kadro tahsis edilerek, kalıcı, güvenceli atama yapılmalıdır. Personel maliyetlerini düşürmek bir yana taşeron şirketlerine de pay ayrılması nedeniyle israfa yol açan bu yöntemler acilen durdurulmalıdır.

Ülkemizin kıt kaynaklarıyla eğitim aldırdığımız ancak bugün ciddi boyutlara ulaşan bir beyin göçü ile karşı karşıya kaldığımız genç mühendislerimizin sorunlarına hızlı çözümler yaratamazsak beşeri sermayemiz kaçınılmaz olarak eriyecektir. Kamudaki mühendis istihdamı hızla artırılmalı, her KPSS yerleştirme döneminde kadro sayısı, kamu hizmetinin sağlıklı olarak görülebilmesine olanak verecek düzeye yükseltilmelidir.

"İstidam Zorunluluğu Tanımlanmalı"

Geçmişte genç mühendisler, kamu kuruluşlarının kendi içerisinde yürüttüğü meslek içi eğitim ve deneyim aktarımına dayalı bir kurum kültürü sayesinde meslek hayatlarına daha sağlıklı bir ortamda başlamakta ve uygulamaya dayalı mühendislik bilgileri edinerek, ülke kalkınmasına katkı sağlamaktaydı. Ancak özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamalarının yaygınlaşması, hizmetlerin bölünerek taşeron şirketlere aktarılması ile bu zincir kırılmıştır. Bu nedenle kamu kaynaklarıyla desteklenen bir istihdam zorunluğunun getirilmesine yönelik olarak bütüncül bir çalışma gerçekleştirilmelidir. Başta kamu hizmeti gören özelleştirilmiş şirketler ve çalışan sayısı yüksek şirketlere mühendis istihdamı zorunluluğu getirilmesi için çalışma yapılmalıdır.

Teknoloji geliştiren bir ülke için; bilgi ve beceri düzeyi yüksek meslektaşlarımızın katkısı yaşamsal önem taşımaktadır. "Geçici", "güvencesiz" çalışma koşullarının, ülkemizin mühendislik birikimini törpülemesine daha fazla izin verilmemelidir. Kamudaki mühendis açığı acilen kadrolu personel ataması yapılarak kapatılmalı, kamu hizmeti veren özelleştirilmiş şirketler istihdam açısından denetlenmelidir. Hizmetin gereklerini karşılayacak kadar mühendisin çalıştırılması yasal zorunluluk haline getirilmelidir.”