Eskişehir Sağlık Emek ve Meslek Örgütleri Eşgüdüm Kurulu yayınladığı 4’üncü ortak deklarasyonunda; “Normalleşmenin önceliği AVM’ler değildir” dendi.
Deklarosyan metni şöyle:
Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın deyimiyle “Kontrollü Sosyal Hayat” a geçiş için adımların atıldığı,11 Mayıs itibarı ile AVM’lerin ,berber ve kuaförlerin açılacağının ilan edilmesi üzerine Eskişehir Sağlık Emek ve Meslek Örgütleri olarak görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak adına bu metin hazırlanmıştır.
Sayın bakan her akşam açıkladığı turkuaz tabloya göre salgının artık kontrol altında olduğunu, iyileşen hasta sayılarının mevcut hasta sayısını geçtiğini, vefat sayılarının azalma yoluna girdiğini söyledi.
Salgının yükselme eğilimi ve COVİD-19 nedeniyle ölümlerin azaldığını, hastalanan ve iyileşen olgular arasında bir denge oluştuğunu memnuniyetle gözlemekle birlikte salgında çok kritik bir aşamaya geldiğimizi ve önümüzdeki sürecin çok zorlu olacağını düşünüyoruz. Türkiye’de ise ne yazık ki Sağlık Bakanlığı günlük olarak sadece iki küçük tabloya sığdırdığı çok sınırlı bilgiyi paylaşmaktadır.
Bakanlığın erken evrede Bilim Kurulunu oluşturması ve 24 Ocak’ta Covid rehberini yayınlaması çok olumlu davranışlardır. Ancak kurulun ileri dönemlerde birtakım verileri göremeden karar verdiğinin anlaşılması ve tavsiye kurulundan öteye gidememesi bizde hayal kırıklığı yaratmıştır.
Başlangıçta tek bir laboratuvar referans laboratuvar olarak belirlenmiş ve tüm örnekler buraya gönderilmiştir. Bu da test sonuçlarının geç çıkmasına ve hastalarla ilgili kararların (izolasyon, karantina, tedavi vb.) gecikmesine, salgının daha erken evrede kontrol altına alınmasına engel bir durum olmuştur.
8 hafta içinde 1 vakadan 135 bin vakaya ulaşan Türkiye şu an 193 ülke arasında nüfus olarak 17. sırada, vaka sayısı açısından 7. sırada ve vefat sayısı açısından 12. sırada. Üstelik 1 test pozitif vakaya karşı 3 test negatif vakanın olduğunun bilimsel otoritelerce de kabul edildiğini unutmayalım. “Normalleşme” kararının sağlıklı bir şekilde verilebilmesi için öncelikle Sağlık Bakanlığı vaka, test sonuçları ve ölümlere dair bölgesel dağılım, yaş ve cinsiyet gibi demografik verileri ayrıntılı olarak kamuoyuyla paylaşmalıdır ki kararın ekonomik değil bilimsel bir temeli olduğunu bilelim.
Ekonomik kaygılar ile çalışmaya devam edilen sanayi işletmelerinde bu dönemde “İş Cinayetleri” yine can almaya devam etti. Nisan ayında 28 emekçinin sağlık iş kolunda olmak üzere 220 işçi yaşamını yitirmiştir. Maalesef bu iş kazalarından bir tanesi ilimizde olmuştur. Tespit edilebildiği kadarıyla 103 kişinin ölüm sebebi COVİD-19 hastalığıdır.(Kaynak:http://isigmeclisi.org/20383-carklar-donuyor-isciler-oluyor-nisan-ayinda-en-az-220-isci-yasami) Salgın nedeniyle olağanüstü tedbirlerin alındığı bir dönemde ortaya çıkan bu tablo bize hayatın zamansız normalleştirilmesinin bir felaketle sonuçlanabileceğini göstermesi açısından önemlidir.
Eğer tablo gerçekten iyiye gidiyorsa hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasaklarına neden devam edildiği açıklanmalıdır.
Bugün bile Eskişehir sokaklarında maskesiz gezen, maskeyi süs gibi takan, COVİD-19 Testi pozitif taburcu olur olmaz elindeki reçete ile ASM ve eczanelere giden insanlar mevcuttur.
65 yaş için Pazar günü 4 saatlik sokağa çıkma iznini olumlu bulmakla birlikte sokağa çıkma yasakları olduğu için bu gruba maske temini yapılmamıştı. Şimdi bu insanlardan maskesiz sokağa çıkmamalarını söylemek sürecin planlanmasında yetersizlikleri göstermesi açısından fikir vermektedir.
Ayrıca engelli, yürüme zorluğu çeken ve yanında refakatçı olmadan sokağa çıkamayacak yaşlılarımız için alternatif yollar düşünülmelidir.
Eskişehir’de sağlık çalışanlarına hala yeterli ve düzenli test yapılmamaktadır.
1.basamak dediğimiz Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan personelin yemek problemi çözülememiştir.
COVİD dışı hastaların gidebileceği bir hastane belirlenememiştir ve bu hastaların potansiyel riskleri artarak devam etmektedir. Gecikmiş her vakanın sorumluluğu bu işi yönetenlerin omuzlarındadır.
Aradan geçen 2 aylık süreye rağmen vatandaşa maskeyi nasıl ulaştıracağına dair planlama yapamamış bir yönetimin kararları aldığı düşünülürse;
Normalleşme özellikle;
- COVİD dışı hasta yükü hızla artmakta ve potansiyel ölüm riskini çok artırmaktadır. Normalleşme elbette en çok bu grup için önemlidir.
-2 aydır evinden çıkmayan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı kişiler için önemlidir,
-Yaşamını günübirlik kazancı ile sürdürenler için önemlidir,
-Aylardır ailesinden ayrı geçiren aşırı iş yükünden bunalmış sağlık çalışanları için önemlidir,
-Nitekim tüm ülke halkı için önemlidir.
Ama yine de gelecek güzel ve sağlıklı günlerin hatırına biraz daha sabır diyerek normalleşmeye yönelik ufak adımların bayram öncesini de kapsayan genişletilmiş bir “evde kal” izolasyon sürecinin arkasından uygulanmasının doğru olacağı kanaatindeyiz.
Biz Eskişehir ilinde bulunan SAĞLIK EMEK VE MESLEK ÖRGÜTLERİ olarak halkımızın COVİD-19 hastalığına ciddiyetle yaklaşması gerektiğini bir kez daha hatırlatırken el yıkama, maske takma ve fiziksel mesafeyi koruma tedbirlerini ihmal etmemelerini, kalabalık alanlardan uzak durmalarını öneriyoruz. Saygılarımızla.
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası
Eskişehir-Bilecik Diş Hekimleri Odası
Eskişehir-Bilecik Eczacı Odası
Eskişehir- Bilecik Veteriner Hekimler Odası
Eskişehir Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası