Eskişehirspor'umuza bir ilki tattırarak tarihindeki ilk çift adaylı seçimle göreve başlayan yeni Başkan Mesut Hoşcan ve yönetim kurulu üyelerine  hoş geldiniz diyerek beklentilerimizi iletmeye başlayalım:
Yeni başlamış bir yönetime ilk günden beklenti ve istek dayatıyormuş gibi görünsem de nedeni tamamen bilinmezliklerden ve konuların aciliyetinden kaynaklanmaktadır. Hoşcan ve ekibi kulüp borcu olarak Halil Ünal'a ne kadar ödeme yapacak bilmiyoruz? Ya da borç var mıdır yok mudur onu da bilmiyoruz(?) Muhasip değiliz ama genel kurulda sunulan gelir-gider raporunun denk gelmesi bana inandırıcı gelmedi. Eskişehirspor'un geleceği adına raporun titizlikle inceletilmesi ve gerekli. Dolayısıyla Hoşcan'ın da vaat ettiği "şeffaf yönetim " gereği yıl içerisinde en az 2 kez mali hesap portresini çizmek zorundadır.
Üyeliklerin halka açılması konusu en önemli konuların başında gelmektedir. Sanatçı Yavuz Bingöl'ün, FB kongresi üyelerin Eskişehirspor Kulübüne üye yapılırken söz gelimi 33 yıl önce Atatürk Stadı çimlerine ayak basmış benim gibilerin tesislerin kapısından bin taklayla geçiyor olması garip değil mi? İşte Hoşcan ve ekibi seçim öncesi verdikleri bu sözü hemen ( ilk fırsatta, en yakın zamanda gibi laf kalabalığına getirmeden) tüzük değişikliğini yaparak yerine getirmelidir.
" Önce Güven " seçim sloganıyla yola çıkan yönetim gerek yönetimden, gerek delegelerden, gerekse ilgilenen tüm kent halkının katıldığı toplantılar düzenlemelidir. 3 ayda bir kez yapılmasını önerdiğim toplantılara yönetimin yaptıkları ya da yapacakları icraatların belgelerini de toplantı esnasında sunmalıdır. Aksi takdirde yarım elma gönül elma toplantılara çağdaş ve katılımcı olmak isteyen kent halkının karnı zaten toktur.
Altyapı ve amatör branşlar konusu kulübümüzün geleceğini belirleyecek önemli yatırımlardır. Yeni yönetiminde başlıklar halinde verdiği bu konuların alt kırılımlarını nasıl ve kimlerle gerçekleştireceklerini acilen açıklaması gerekmektedir. Zira yapılmasını planladıkları projeler elle tutulabilir, ciddi kazanımlar getirebilecek türdendir. Seçim hevesiyle heba olmasını arzu etmeyeceğimiz bu projeleri yönetecek kişilerin de buna uygun ve kent nezdinde kabul görmesi gerektiği düşüncesindeyim.
Amatör branş olarak basketbol ve hentbol birincil branşlar seçilmiş olmakla birlikte başlangıç olarak kadın voleybol takımlarını da kurmak aynı derecede önemlidir. Yasal prosedürler izin veriyorsa Anadolu Üniversitesi ve DSİ Bent spor ile birlikte takımları kurmalıyız. Alt yapısını da birlikte yürütmeliyiz. Yoksa sponsor desteği ile 1. ve 2. lig A takımlarını kurmanın mantığı yoktur. 
Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürlüğüne bağlı yaz ve kış okullarında onlarca branşta yüzlerce sporcu amatör ve bireysel branşlarda ( jimnastik, tenis, bilek güreşi vd.) ülke çapındaki turnuvalarda kentimizi temsil etmeye çalışmaktadır. Kulübün görevlendireceği ve bütün işi-gücü bu sporcuların antrenörleri ile iletişime geçerek, ileride madalya kazandıracak, hiç olmadı söz konusu branşlarda antrenörlük yapabilecek kişileri daha küçük yaşlardan belirlemek olmalıdır. Söz gelimi belirlenen her hangi başarılı bireysel branşın sporcusunun gelişimi için varsa ülkede yoksa yurtdışındaki bir bilenden fikir alınması sağlanmalı, sporcunun henüz küçük yaşlarındayken bilinçli bir yönlendirmeyle kulübe kazandırılmasını sağlamalıdır.
" Tesisleşme " ile birlikte yukarıda saydığımız bir kaç madde bir araya geldiğinde " Kurumsallaşma " da kendiliğinden gelecektir. Yeter ki amaç kişisel çıkarların ötesinde gerçekten Eskişehirspor sevdasına hizmet etmek olsun. Yoksa bu konuları söyleyen ve yazan yüzlerce kişiden biri olacağımdan kuşkum yok. Bu sebeple yönetime seçilen Mesut Hoşcan ve ekibine hoş geldiniz diyerek başarılar diliyorum