Özbunar açıklamasında şunları söyledi; “Ve  Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerli temsilcileri ve üyeleri  öncelikle hepinize merhaba diyorum..

TBMM'nin 28. Dönem Eskişehir Chp Milletvekilliği için aday adaylığımı resmi başvurumu 18.03.2023 de  yapmış bulunuyorum.

Demokrasinin gereği, seçimdir ve belki de Demokrasi tarihimizin en önemli seçim sürecine giriyoruz. Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılına girerken Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu Türkiye Cumhuriyeti'nin 13. Cumhurbaşkanı yapmak, Millet İttifakı olarak parlamentoda çoğunluğu sağlayacağımızdan en ufak bir şüphem bulunmamaktadır.

Demokratik parlamenter sistemin yeniden tesis edileceği, yargı bağımsızlığının sağlanacağı sosyal devlet ,hukuk devleti ve laiklik  ilkelerinin yeniden egemen olacağı kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınacağı yeni bir anayasanın hazırlanmasına hukukçu ,kadın ve annelik kimliğimle katkı sunmak için aday adayı oldum.

Küçük yaşta evlenmek zorunda kalan, eğitim hakkından mahrum bırakılan tarikat ve cemaatlerin kucağına itilen çocuklar ile küçük yaşta evlenmek zorunda bırakılan kız evlatlarımıza sahip çıkmak için, ülkesinden umudunu kesip yurtdışına gitmek zorunda kalan gençlerimizin ülkelerine yeniden dönmelerini sağlamak için, üniversiteden mezun olduğu halde iş bulamayan gençlerimizin iş ve meslek hayatına atılmalarını kolaylaştırmak için, işçinin emekçinin hakkını aldığı iş cinayetlerinin yaşanmadığı bir çalışma hayatının gerçekleşmesi yönünde mücadele etmek için milletvekili aday adayıyım.

 Zaman birlik ve beraberlik içinde kenetlenmek zamanıdır. Zaman 14 Mayıs'ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. Cumhurbaşkanı yapmak, Millet İttifakında yer alan diğer değerli parti mensuplarıyla birlikte  parlamentoda çoğunluğu sağlamak için çalışmak zamanıdır.

Mustafa Kemal Atatürk, 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada şöyle der: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve daha etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadının, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.” Bu konuşma ile kadın-erkek eşitliği ilkesini açıkça ortaya koyan Atatürk, Birleşmiş Milletler’in, 20 yıl sonra kabul ettiği Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin 1. ve 2. maddesi ile yayımladığı ilkeleri, çok daha önce dile getirmişti.

Cumhuriyetimizin ilk yıllarından aldığımız bu feyiz ile kadının siyasal yaşama aktif katılımını sağlamak adına öncelikle kadın-erkek eşitliği temel ilkesinin, yani toplumsal cinsiyet eşitliğinin okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklarımızın eğitim ve öğretim hayatında, akabinde toplumun tümünde, kurum ve kuruluşlarında fiili olarak hayata geçirilerek sağlanması ülkemizin ilerlemesi açısından zorunludur.

Mevcut siyasi partilerdeki kadın temsiline baktığımızda Atatürk'ün bu fikrinin ,bu idealinin tam gerçekleşmediğini görmekteyiz.

Bilakis kadınların kazanımları olan yasal hakların birer birer geri alınmaya çalışıldığını siyasi kamuoyundan takip etmekteyiz.

En son 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin önlenmesine dair yasanın kaldırılmasının gündem konusu ve siyasi pazarlık konusu olmasını ASLA VE KAT'A KABUL ETMİYORUZ.

Mevcut iktidar partisinin kadın bakanlarının ve milletvekillerinin ,bu konuda yalnız bırakıldıklarını açıklamalarını da üzüntüyle takip ediyoruz.

Ve diyoruz ki hangi siyasi parti olursa olsun KADINLARIN siyasi  kazanımlarının ellerinden alınmasına  asla müsaade etmeyeceğiz.

Mücadele edeceğiz. Bundan kimsenin en ufak bir şüphesi dahi olmasın.

Akp Milletvekili Özlem Zengin Yalnız Değildir.

Bizler Cumhuriyet kadınlarıyız. Cumhuriyet sayesinde eğitimler aldık,Cumhuriyet sayesinde meslek sahibi olarak toplumda saygın statü ve konumlarda rol alabilmekteyiz.

Cumhuriyete olan borcumuzu artık ödemek zamanıdır.

Güçlü adalet güçlü kadınlar güçlü çocuklar demektir.”

Editör: Mustafa YILDIRIM