Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde üretimi yapılan patateslerin sökümü binlerce kilometre ötelerden gelen tarım işçileri yapıyor. Ekmek parası için Şanlıurfa’dan gelen tarım işçileri kişi başı günlük 2 tona yakın söküm yaparak adeta makineleri kıskandıracak şekilde çalışıyor. İşçi ailelerin en büyük sıkıntıları ise internet ve TV’ye ulaşım sınırlı olduğu için çocuklarının uzaktan eğitim alamamaları.

Türkiye’de patates üretiminde önemli bir yere sahip olan Şuhut ilçesinde geçtiğimiz aylarda başlayan patates hasadı devam ediyor. Bölgedeki patates hasadı genelde Şanlıurfa gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirlerinden gelen tarım işçileri tarafından yapılıyor. Sabah erken saatlerde patates sökümüne başlayan tarım işçileri kişi başı günlük yaklaşık 2 ton patates sökümü yapıyor. Aile olarak çalışan tarım işçilerinin günlük yevmiyeleri ise 80 TL’den başlıyor.

Tarım işçilerinden Sait Bilbay, yaptıkları işin zor olduğunu ancak ekmek parası için çalışma zorunda olduklarını ifade etti. Bölgede kendileri gibi yaklaşık 400 kişinin çalıştığını kaydeden Bilbay, “Şanlıurfa’dan geliyoruz, tarım işçisiyiz. Mayıs’ın 2’sinden bu yana buradayız ve tarım işinde çalışıyoruz. Genelde pancar çapası, fasulye çapası, patates işlerinde çalışıyoruz. Kasıma kadar burada kalıyoruz. Yaklaşık çadırlarda 300-400 kişi varız. Bu şartlarda zor oluyor. Sabahtan akşama kadar çalışmak insana baya zor geliyor. Yaşam şartları iyi değil. Biz her sene patates topluyor ama bu sene geçen yıllara göre verim iyi değil. Patates iyi olursa bir kişi akşama kadar 1,5 veya 2 ton patates topluyor ve yevmiyemiz 80-90 TL arısında. Buralarda hep aile olarak çalışıyoruz” dedi.

“Eğitimlerini düzgün alamıyorlar, geçim sıkıntısı zor”

Bibay bölgede kendileri gibi çalışan diğer ailelerinde en büyük sorunlarının çocuklarının eğitimleri olduğunu vurgulayarak Korona virüs (Covit-19) pandemisinde hayata geçirilen canlı ders uygulamasından çocuklarının yararlanamadığını ifade etti. Bilbay şunları söyledi:

“Çocuklar doğru dürüst eğitim görmüyorlar, Nisan’ın sonlarına doğru çocukları okuldan alıyoruz Kasım’ın 15’ine kadar çocuklar okula gitmiyor. Eğitimlerini düzgün alamıyorlar, geçim sıkıntısı ne yapalım bin kilometre gelip buralarda çalışıyoruz. Uzaktan eğitimden de yararlanamıyor çocuklar, bilgisayar yok televizyon yok. Sabah ezanında kalkıyoruz yolumuz uzak diye. Akşam 5-6 gibi işi bırakıyoruz. Tırların dolması ya da mal sahibinin ne kadar mal istemesine bağlı. Burada toplanan patatesler cips oluyor.”

“Çadırlarda yeme içme gibi şeyler zor oluyor, ama ne yapalım?”

Bir başka tarım işçisi Fatma Bilbay’da sıcak altında çalışmanın kendileri için zor olduğunu ancak ekmek parası nedeniyle bütün zor şartlara katlandıklarını dile getirdi. Bibay, “Sabah ezanı okunduğu zaman kalkıyoruz ve akşama kadar çalışıp eve gideriz. Şanlıurfa’dan geliyoruz. Ben ve eşim ailece çalışıyoruz, çocuklar çadırda. Çocuklarımız küçük ve işler zor. Sıcakta çalışıyoruz, soğukta çalışıyoruz. 4 aydır buradayız, 6 ay falan kalırız burada. Çadırlarda yeme içme gibi şeyler zor oluyor ama ne yapalım, dayanmak zorundayız” diye konuştu.