22 Aralık’ta yapılacak olan CHP Eskişehir Odunpazarı İlçe Başkanlığı’na yeniden aday olan Rahmi Çınar sokak örgütlenme modelinden asla geri adım atmayacaklarını söyledi.

Parti binasında düzenlediği basın toplantısında adaylığını açıklayan CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, tüm partililerle omuz omuza ve birlik beraberlik ruhu içinde çalışmalar sergilediklerini, küçük kavgaları bir kenara bırakarak ülkenin içinde olduğu büyük sorunlara odaklandıklarını söyledi.

Sokak sokak, kapı kapı gezerek vatandaşlarla birebir temas kurduklarını, onların sorunlarını isteklerini yüz yüze dinlediklerini ve neler yapacaklarını anlattıklarını belirten CHP Odunpazarı İlçe Başkan adayı Rahmi Çınar, “Tüm bunların yanında rakip siyasi hareketlere gönül vermiş vatandaşlarımızı da kırmamaya, incitmemeye de gayret göstererek demokrasinin tüm gereklerini yerine getirmeye çalıştık.

Türkiye’de tüm adalet mekanizmaları can çekişmekte ve bağımsız saygın kuruluşlar bir bir yok olmaktadır. Vatandaşlarımızın yargı kurumlarına olan güveni günden güne azalmakta ve yargı kadroları iktidar partisinin eliyle siyasileşmektedir. Bu Türkiye’ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir” dedi.

İktidarın yıllardan beri sürdürdüğü yanlış politikalar sonucunda Türkiye’nin fakirleştiğini ve batma noktasına geldiğini vurgulayan Çınar konuşmasında şunları söyledi:

“Ülke yönetenlerin bu durum çok umurunda olmasa da, evine zar zor ekmek götüren, faturalarını ödeyemeyen, iş bulamayan, çaresizlik içinde yarını düşünen vatandaşlarımızın birinci gündemidir.  Asgari ücretlilerin ve tüm çalışanların onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri ve refahtan hak ettikleri payı olmaları toplumsal adaletin sağlanması için vazgeçilmezdir.

Ülkemizin her alanında yaşanılan gerileme, üniversiteleri ve akademik hayatı doğrudan etkilemiş durumdadır. Otoriter uygulamalar ve liyakatsiz kadroların işbaşına getirilmesi sonucu niteliksiz bir akademi kadrosu yaratılmıştır.

Türkiye’nin büyük bir toplumsal bunalıma sürüklendiği intihar, depresyon ve boşanma oranlarındaki ciddi artışlar her kesimi derinden üzmektedir.

Anadolu bozkırının ortasında bir yıldız gibi parlayan bu güzel kentimizde termik santral ve siyanürlü maden aramaları gibi insan sağlığına zararlı uygulamaları hayata geçirmek isteyenler var. Havası Türkiye’nin en temiz şehirlerinden biri olan ve ayrıca sahip olduğu yeşil alan, park ve bahçeleriyle betona boğulmaktan kurtulmuş bir ferah bir şehirde yaşamaktayız. 

Bu güzel şehri ve Türkiye’nin Kaz dağlarından, Salda Golü’ne, Murat Dağından Hasankeyf, Fatsa’dan Kuzey ormanlarına, Cerattepe’den Trakya’ya uzanan tarihi kültürel ve doğal varlıkları yok etmek isteyenlere karşı verilen örgütlü mücadelenin yanında olacağız.

Kendi memleketinin dağını taşını, toprağını suyunu, tarihsel mirasını, inşaat ağalarının ve aç gözlü küresel şirketlerin yağmasına açan ve bu çaresiz haliyle övünen bir iktidara sahip olmaktan yine bizler utanıyoruz.

Genel merkezimce bizden istenen sokak örgütlenme modelinde asla geri adım atmayacağız. Bütün mahallelerde öbek öbek örgütlenip halkımızla birlikte gelecek güzel günlere kucak açacağız. Mahallelerden kırsaldan kısacası şehrimizin ve bölgemizin her sokağında ayak basmadık kapısını çalmadık ve ziyaret edip sorunlarını dinlemediğimiz yer bırakmayacağız.

Kırsalı terk ederek kentin varoşlarına sıkışan yoksullara, yaşama alanları yaratan belediye başkanlarına teşekkür ediyorum. Proje üreten başkan yardımcılarına ve belediye meclis üyelerine teşekkür ediyorum, iyi ki varsınız ve bizimle birlikte yürümektesiniz. Önümüzde her şeyin çok güzel olacağı umut dolu bir dönem var.”