Söyleşi: Tuğba KOÇAL

AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Yılmaz Kaynarca ile şehir gündeminde yer alan konuları konuştuk. Kaynarca Yeşiltepe konusu başta olmak üzere şehrin diğer sorunları ve termik santral konusunda öneli açıklamalarda bulundu.

Son günlerde şehirde Yeşiltepe konusu tartışılıyor. Siz AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı olarak bu konuda ne söylemek istersiniz?

Yeşiltepe’deki imar sorunu; şehrin tamamında yaşanan ve ertelene ertelene kangren haline gelmiş imar sorununun sadece gün yüzüne çıkarılmış bir parçasıdır. Bunun da oradaki yerel yönetici ile birlikte kurgulanmış bir çalışma ile gün yüzüne çıkarıldığını düşünüyorum. Yaklaşık 15 yıldır görevde olan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile yaklaşık 20 yıldır görevde olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in karşı karşıya geldiği bir nokta olduğu için de Yeşiltepe konusu bu kadar gündemde oldu. Yoksa Yeşiltepe’nin yaşadığı imar sorununu, birçok mahalle yaşıyor.

Buradaki asıl mesele yıllarca şehrin temel belediyecilik hizmetleri ile ilgili hiçbir şey yapılmadan, sorunlar ötelenerek, sadece eğlence kültürü ile günü geçirmek maksatlı bir belediye başkanlığı sürdürülmüş olması. Hiçbir kalıcı hizmet yapmadan bugüne kadar gelindi. Şehrin merkezindeki 5 kilometrelik alanda güzelleştirme, iki tane park yapımı dışında şehirde uzun vadeli, şehrin önünü açacak hiçbir çalışma olmadı. İnsanlar gezilerle, eğlence ile konserlerle, sempozyumlarla bir yere kadar gelindi. Bu da artık yansımaya ve kendi aralarında kavgaya dönüşmeye başladı. Biri 82, diğeri 72 yaşında olan ve biri 15, diğeri 20 yıldır görevde olan iki belediye başkanımızın çözümsüzlüklerini birbirlerine atarak işin içinden çıkma düşünceleri var.

“ŞEHRİN SORUNLARINI, KENDİ ARALARINDA KAVGAYA DÖNÜŞTÜRDÜLER”

Büyükşerşen’in de Ataç’ın da çatışmalarında kendince haklı olduğu noktalar var. Ama ikisinin de haksız olduğu çok temel bir nokta var. Kime neyi şikayet edeceksiniz? Bu şehirde 20 yıldır yönetimde siz varsınız.  Büyükerşen’in iddialı olduğu taraf Yeşiltepe yaşanan olayın önceden kurgulanmış olmasıdır. Ama yıllardır bu şehrin başında olduğu halde hiçbir şey yapmayan Yılmaz Büyükerşen de bu sorunun amiral gemisidir. Bu çözümsüzlüğe kendisi sürüklemiştir.

Öte yandan sadece Yeşiltepe’de bir şeyler yapılmamış gibi gösterilerek, genel imar problemlerini de perdeliyorlar. Şehrin sorunlarını, kendi aralarında kavgaya dönüştürmüş durumdalar. Seçime 1 yıl belki daha az bir süre kala çıkıp da bu sorunu birbirlerine atarak bu sorunu çözemezler. 20 yıldır bu şehrin başında siz varsınız. Ve az önce dediğim gibi Yeşiltepe bu sorunun sadece görünür olmuş tarafıdır. Yeşiltepe’deki sorun çözüldüğünde, şehrin tüm imar problemi çözülmüş olmayacak. İyi niyetle çözüm aransa 2,5 yıl önce teklif edilmiş öneriyi görüşür bir şeyler yapmaya çalışırlardı.Tepebaşı Meclisinden kimsenin haberi olmadan doğrudan sekreterliğe götürülen planın ne olduğunu da kimse bilimiyor. Ancak çözümsüzlük ürettiğini biliyoruz. Ortada ihmal edilmiş kaldırılması gereken 15 yıllık bir cenaze var. Birbirlerine suç atıyorlar. Ama bunu 2019 yılında kökten, 3 merkez belediyede de ak belediyecilik ile tanışmasıyla kesin çözüme kavuşacağını taahhüt ediyoruz.

CHP’Lİ İKİ BELEDİYENİN KAVGASI HİZMETİ AKSATIYOR

Tepebaşı bölgesinde başka ne gibi sorunlar yaşanıyor?

Ben her gün bir mahalledeyim. Hatta bazen gündüz başka, akşam başka mahalledeyim. Tüm sorunları yerinde görüyor, dinliyoruz. Bizim Fevzi Çakmak, Şarhöyük, Sütlüce, Gazipaşa, Esentepe, Yeşiltepe, Zincirlikuyu, Sazova, Çamlıca gibi dezavantajlı mahallelerimiz var. Bu mahallelerde CHP’li iki belediyenin arasındaki kavgadan kaynaklı hizmetsizlik problemi var. Kendi aralarında kavga etmekten çözüm üretemiyorlar. Çok temel belediyecilik hizmetlerinde büyük aksaklıklar var. Bazı mahalleler, sokaklar terk edilmiş vaziyette.  Şirintepe’de 9 gün çöp toplamak için girilmeyen sokaklar var. Çamlıca’da 14 aydır yaşanan bir kaldırım sorunu var. Esnaf Ahmet Ataç’a ulaşmış ve belediye başkanı, “Orası beni ilgilendirmez, büyükşehir belediyesini ilgilendirir” demiş. Nasıl yani? İkisi de CHP’li belediye başkanı değil mi? Halkımızın uyumlu çalışılsın diye aynı partiden seçip belediye başkanı yaptığı iki belediye birbirleri ile kavga etmekten hizmet etmiyorlar. Hemen her mahallede uyumsuzluk örneği var. Biz şurada partide ilçe başkanlığında bile inanılmaz bir uyum içinde çalışıyoruz.

350 Bin nüfuslu bir ilçenin sorumluluğunu üstlenmiş belediye başkanı bu çatışma arkasına saklanarak çözümsüzlük yaratıyor. Ve bu çatışma kesinlikle yeni değil. Bu kavganın evveliyatını biliyoruz. Çünkü mahalleleri gezdiğimizde vatandaştan bu gibi örnekleri hep duyuyorduk. Tepebaşı Belediyesinin kendi üzerindeki görevleri bile Büyükşehir’in veya AK Parti’nin üzerine attığını gördük, duyduk.

Aralarındaki çatışmanın geldiği boyutu ve “engelleniyoruz” edebiyatını anlatmak için de bir örnek vereyim. Tepebaşı Belediye Başkanı, “CHP’li belediye meclis üyeleri de bizi engelliyor” diyor. Engelleniyoruz edebiyatını eskiden AK Partililere karşı yaparken, artık kendi partililerine karşı da kullanmaya başladılar. Biz muhalefetimizi kibar bir dille ama her şeyi de söyleyerek yapıyoruz ve buna devam edeceğiz.

Artık şehirde büyük bir problemin var olduğunu şehir hissediyor. Trafikten, sokaklara kadar sorunlar ortada. Hele ki hat boyunda hızlı trenin yeraltına alınmamış olduğunu, bat-çık’ların, çevre yolunun yapılmamış olduğunu bir düşünün. O zaman ne olurdu bu şehrin hali, bu trafiğin hali? Bunların tamamı hükümet tarafından yapılan hizmetler. Ben kendimi bildim bileli Yılmaz Büyükerşen bu şehirde yönetici. Bana ‘şu alanda trafiği rahatlatacak bir proje yapıldı, şu bulvar açıldı, alt geçit- üst geçit yapıldı’ deyin. Yok…

“HAYALİ BÜYÜKŞEHİR, KARŞISINA KİM ÇIKARSA ÇATIŞMA YAŞAYACAK”

Tepebaşı Belediye başkanı Ahmet Ataç’ın yeniden aday olacağını düşünüyor musunuz?

Aralarındaki kavganın 2019’a kadar bitmeyeceği aşikar. Ahmet Ataç, Tepebaşı Belediyesinden tamamen vazgeçti. Belediye bütçesinin yüzde 95’i oranında borçlanması var. Bu borçlanma da Ataç’ın Tepebaşı Belediyesinden vazgeçtiğini, yeniden buraya başkan olmayacağını gösteriyor. Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili ciddi hayalleri var. Bu hayalleri uğruna da karşısına kim çıkarsa onunla ciddi bir çatışmaya giriyor. Bunu açıkça görüyoruz. Bunun da tek çözümü var. Eskişehirliler, 2019’da 3 merkez belediyeyi ak ellere teslim ettiğinde aradaki farkı görecekler. Uyum içinde, öncelikli problemler çözülerek bir şehirde tam teşekküllü ak belediyecilik nasıl yapılıyor milletimiz bunu bir dönemde görecek. 20 yıldır çözülemeyen sorunlar, ak belediyecilik ile çözülecek. Bunu bir dönem deneyerek görsünler. Biz 2019 seçimlerinde Eskişehir’de belediyelerin AK Parti’ye geçeceği ile ilgili de aslında eminiz.

AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı olarak sürdürdüğünüz parti çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Teşkilat olarak 12 merkezde mahalle temsilciliği açtık. Buralar bizim çalışma alanlarımız. AK Parti Tepebaşında bugüne kadarki çalışmaların en derli toplu haliyle bir teşkilat çalışması yapıyoruz. Sokak sorumluluklarımıza kadar kurumsal bir tarz oluşturduk.

Söz ettiğiniz mahalle temsilcilikleri, seçim bürosu şeklinde mi olacak?

Hayır, bunların seçimle alakası yok. Bu bürolar, seçim büroları gibi reklamasyona yönelik, mahallenin en görünen yerinde, şaşalı bürolar değil. Daha ziyade bir çalışma merkezi şeklinde, vatandaşın gelip gideceği, derdini anlatacağı, çözüm üretilecek mekanlar. Biz seçim partisi değiliz. Seçim sandığı kapanır kapanmaz biz tekrar sahaya iner, çalışmalara başlarız. Çok ciddi bir yükümlülüğümüz var. 2019 yerel seçimleri çok önemli. Eskişehir’in sorunları ortada. Biz mutlaka Eskişehir’e faydalı olmak istiyoruz. 2019 seçimleri, 2023’e giden kapının anahtarı. Bu yolda çalışmalarımız çok düzenli şekilde sürdürüyoruz.

“TERMİK SANTRAL KONUSUNU SİYASALLAŞTIRIYORLAR”

Şehrin en temel gündem maddesi, Eskişehir’e yapılması planlanan kömürlü termik santral konusu. Santral, Tepebaşı bölgesine yapılacak. Bu konuda sizin düşünceleriniz nedir?

Şehrimizde yapılacak yatırımla ilgili hükümetimizin bir tasarrufu var. Enerji Bakanlığı dünyadaki tüm örnekleri inceleyerek Alpu bölgesinde, tabi Tepebaşı ilçesinin sınırında bir termik santral yapmak istiyor. Burada benim hayretle izlediğim bir nokta var. Bilerek ve isteyerek bu konuyu o kadar fazla siyasallaştırdılar ki… Şu anda Tepebaşı ve Alpu bölgelerinde özellikle gidip propaganda yapılıyor. Gerçek teknik ve bilimsel bilgilere sahip olmadan, varsayımlarla, 40 yıl öncesinin termik santrallerini göstererek bu propagandayı yapıyorlar. Ahmet Ataç, milletvekilleri veya onların yönlendirdiği kişiler buradaki termik santralle ilgili bilimsel verilere sahipler mi? Bilgi sahibi olmadan propaganda yapmaları, bu işi siyasallaştırmaktır. Bundan memleketimiz zarar görür.

Bu konunun siyasallaştırılmasının bilinçli bir şekilde yapıldığını görüyoruz. Bilim adamları bu konuyu tartışmalı. İki üniversitemiz var, çevre bölümleri, maden bölümleri var. Buradaki hocalarımız, şehir dışından gelecek bilim adamları bunu tartışmalılar. Biz de halk olarak karar vermeliyiz. ‘Evet, ikna olduk, yapılmalı’ ya da ‘hayır bu yapılmamalı’ demeliyiz. Sadece siyasetçilerin çıkıp da termik santralle ilgili konuşması bu işi kirletiyor. Sanki bu konu AK Parti- CHP yarışı gibi gösteriliyor. CHP istemiyor, AK Parti istiyor gibi bir algı yaratılıyor. Bu yatırım, bu şehre yapılacak. Bu parti meselesi değil, yerel bir memleket meselesidir.  Şehrin bir tarafında kurulacak bir santral ama ülkenin tamamında kullanılacak bir enerji bu.

Yenilebilir enerjiden söz ediyorlar. Türkiye’de en fazla rüzgar ve güneş enerjisine destek veren ve öncü olan hükümet AK Parti hükümetidir. Ama bunun da gerçekleri var. Bilim adamları, ülkenin tamamını güneş enerjisi panelleri ile kaplasanız, elde edilen enerjinin Türkiye’ye yetmeyeceğini söylüyorlar. Bu gerçekleri görmezden gelemeyiz.

Eskişehir’e termik santral yapılmasının, 2019 seçimleri öncesi, partiniz için bir risk olduğunu düşünüyor musunuz?

Ben bu bilgi kirliliği, yalan-dolan bittikten sonra milletimizin gerçeği göreceğini düşünüyorum. Bir risk olarak görmüyorum. AK Parti yaptıkları ile ortada. Bence şu yaptıkları propaganda bile insanların sorgulamasına neden oluyor. Sokakta insanlar, ‘2019 seçimleri ile ilgili AK Parti’den nasıl korktuklarını gördük’ diyorlar. Sanki Eskişehir’de AK Parti hükümeti milletini zehirleyecek gibi bir algı yaratılıyor. Amiyane tabirle, milletimiz bunu yemez, gerçekleri görürler. Bilim adamlarının gerçekleri milletimize anlatması ile çözüleceğini düşünüyorum. Ben bütün ailesi Eskişehir’de yaşayan biri olarak zarar görmeyeceğimiz bir projeyi hükümetin yapacağına inanıyorum.

“TERMİK SANTRAL BİR SEÇİM MALZEMESİ OLAMAZ”

20 yıl tüm sorunları ötelediler, ağustos böceği gibi çaldılar, oynadılar, güldüler. Şimdi kış kapıda! Ne yapacağız dedikleri anda, ‘işte bir argüman bulduk’ dediler ve bu termik santral konusuna sarıldılar. Gündemi sürekli bununla meşgul ederek şehrin sorunlarını örtbas etmek istiyorlar. Az bilgi ve çok propaganda ile şehirde gün yüzüne çıkmış sorunların üstünü örtüp, ‘acaba seçimleri atlatır mıyız, inşallah gündem de hep bu kalır da başka sorunlar konuşulmaz’ diye düşünülüyor. Termik santral konusu bir seçim malzemesi olamaz.

Editör: TE Bilişim