İki dönem T. Harb-İş Şube Genel Sekreteri seçilen Tuncer Erakay ile gündem ve işçiler....

--Kısaca Tuncay Erakay’ın işçilik ve sendikacılık serüveni?

TUNCER ERAKAY: Eskişehir Atatürk Endüsri Meslek Lisesi 1985 mezunuyum. 1991’DE Hava İkmal Bakım Merkezi’nde işe başladım. Teknisyeni. Kalite kontrol elemanı ve kalıpçı olarak çalıştım. Evliyim ve iki kızım var... 2007 yılında olağan kongrede şube yönetimine girdim, şube sekreteri seçildim. 2011 yılıhda aday olmayarak işyerine döndüm. 2015 yılında sendikanın olağan genel kurulunda, mevcut yönetimin listesini delerek sendikanın bir kez daha sendikanın şube yönetimine girdim, şube sekreteri olarak.. Halen bu görevi yürütüyorum. Büyük kızım Tıp Fakültesi öğrenci, diğer kızım ise bu yıl üniversite sınavına girecek.. Onlarla çok fazla ilgilenemediğim zamanlar oluyor... Çalışmalarımı sürdürüyorum.. Önünüzde ise T. Harb-iş Sendikası’nın genel kurulu var.

--Sendika olarak yaşadığınız sorunlar ve verdiğiniz mücadele konusunda bilgi verir misiniz?

TUNCER ERAKAY: 20 Aralık 2018 itibariyle Türk Harb-iş’in örgütlü olduğu askeri işyerleri özelleştirme kapsamına alındı. Zor bir dönemeçteyiz. Ülkemizde işçi sınıfının mücadelesinde en büyük sıkıntı, işçilerin sınıf mücadesinden uzaklaşması.. Sınıf bilincini oluşturacak örgütlenmelerin bulunmaması ya da yetersiz kalması... Özellikle savunma sanayii ile ilgili özel sektöre ait işyerlerinde sendikalaşmaya karşı işverenlerin aşırı tepkisi var. Ayrıca zaman içinde çalışma hayatını ve sendikal haklar ile ilgili düzenlemelerde geriye gidiş yaşandı. Bu durum bir türlü düzeltilemedi. Örgütlenme çalışmalarında ise işten çıkarmalarla, işçi kıyımı ile karşı karşıya kalıyoruz. Yasal düzenlemelerdeki eksiklik nedeniyle de etkimiz sınırlı kalıyor. Harb-İş eğitimli, uzman çalışanların bulunduğu bir işkolunda örgütlü. Sendikamızın üyelerinin bir bölümü teknik lise, yanı meslek lisesi, önemli bir bölümü de üniversite mezunu. Arkadaşlarımız yaşadığımız sorunların nedenlerinin farkında... Bunun yanı sıra, Türk Harb-İşSendikasında üyelik, aidiyet duygusu bir ömür boyu sürer. Emeklilikte de devam eder.

--Gününüzde yatırımların azalması ve ekonomik kriz işçileri ve işsizleri de etkiledi. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

TUNCER ERAKAY: Ülkemizde savunma sanayii konusunda ciddi yatırımlar yapılıyor. Özel sektör de bu alanda yatırımlar yapıyor. Özel sektörün yatırımlarına hız vermesi ve buna karşın kamunun yatırımları azaltması, işyerlerimize özel sektörün eğilim göstermesine neden olmuştur... Bu noktada ise işçiler açısından hak kaybı yaşanmaması gerekli.. Ekonomik sıkıntıların da belirginleştiği bir dönemde, işçi sınıfı kendi iç dinamiklerini harekete geçirmeli, krizin faturasının emekçilere ödetilmesi engellenmelidir. Paylaşım, huzur ve refah için işçi sınıfının sesi daha gür çıkmalıdır. Emek en yüce değerdir.

--Yaşanan günler, ülke, işçiler ve gelecek desem.. Neler söylerdiniz?

TUNCER ERAKAY: toplum olarak bir ekonomik, sosyal kriz yaşıyoruz.. Mevcut ekonomik koşullar çok fazla gelecek için umut vermiyor. İşçi sınıfının içinde olduğu durum da pek umutlu değil. Bu krizin daha da derinleşmesi, işçileri, emekçileri daha da sıkıntıya sokacak gibi.. Bu da onlarda bir kıpırdanma, bir hareket yaratabilir. Koşullar özellikle düşük ücretle, asgari ücretle çalışanları çok zorluyor. Gerçek enflasyon ile gerçekleştirilen enflasyon birbirinden farklı. Bu işçileri ve diğer emekçi yığınları daha da zora soktu. Böyle durumlarda, hayatın biraz katlanılamaz olduğu zamanlarda tepki de kaçınılmaz..

--Söyleşi için teşekkür.

TUNCER ERAKAY: Ben teşekkür ederim..

Editör: TE Bilişim